Nazlı Eray’ın aralarında benim de bulunduğum sevenleri çok iyi bilirler ki, bizlerin ona hayranlık duyduğu gibi, o da Marilyn Monroe’ya hayrandır. Bazı romanlarında bahseder bu muhteşem kadından. Onunla ilgili tüm kitapları okumuştur. Evinde çekilen resimlerinde mutlaka süslü bir çerçeveden Marilyn’in gülümseyen bir fotoğrafıyla karşılaşırsınız.
Venüs’ün Son Gecesi biyografi tarzında yazılmış bir eser değil. Yazarımızın bu kitap üzerinde çalışırken, çokça araştırma yaptığını kitabın sonundaki kaynakçaya göz attığınızda anlayacaksınız.
Roman ünlü Amerikalı oyuncunun esrarengiz ölümünü konu alıyor. Şimdiye kadar intihar olarak bilinen bu ölüm gerçekten de intihar mı, bir kaza mı, yoksa planlanmış bir cinayet mi! Bu soru irdelenirken, aktrisin başkan John Kennedy ve kardeşi adalet bakanı Robert Kennedy ile yaşadığı ilişkiler, Kennedy kardeşlerin uğradığı suikastler de çeşitli boyutlarıyla ele alınıyor.
Nazlı Eray tüm kitaplarındaki düşsel anlatımı bu romanında da kullanmış. Gerçek olaylara değinilmesine karşın, renkli bir rüyadaymışçasına ilerliyorsunuz sayfaların arasında.
Roman 2009 yılında Ankara’da geçiyor. Anlatıcımız, kendisini her sabah aynı saatte almaya gelen, Kennedy caddesinde bir taksi durağında çalıştığı için Kennedy’lerin hayatına ilgi duyan sıra dışı bir taksi şoförüyle birlikte, Ankara sokaklarında enteresan yolculuklar yapıyor. Yenimahalle İvedik caddesi, Çukurambar Seni Seviyorum pastanesi en çok uğradığı mekanlar arasında ki buralar, Ankara’nın en eski ve en yeni semtlerinden ikisi.
İvedik caddesi 7 numarada tıpatıp Marilyn Monroe’ya benzeyen uvertür Meryem ve yardımcısı Huriye hanım yaşamaktalar. Huriye hanım da, Marilyn’in hizmetçisi Eunice Murray’ın benzeri.
Çukurambar Seni Seviyorum pastanesinde, anlatıcı ilginç biri olan geçmişini silen adamla buluşup sohbetler eder her gün. Geçmişini silen adam tüm anılarından kurtulmak için her şeyini satmaktadır. Bunların arasında Marilyn Monro’ya ait bir çok şey de vardır.
Romanda televizyon önemli bir obje olarak kullanılmış. Şimdiki zamanla, 60’lı yıllar arasında bir bağ kuran bir obje. Adeta bir paralel evren oluşturan bir obje. Televizyon yıldızları bayan kahkaha ve gece kuşu, programlarında Marilyn’in ölümündeki sır perdesini aralamak için adeta yarışıyorlar. Genç aktrisin otopsisini yapan doktor, soruşturmayı yöneten polis şefleri, odaya ilk giren polis memuru, onu hastaneye götüren ambulans şoförü ve Marilyn Monroe programlara konuk oluyorlar. Anlatıcımız tüm bu televizyon programlarını soluksuz izleyerek olan biteni anlamlandırmaya çabalıyor.
Ve bu özel kitaptan özel bir cümle, Cursum perficio…
“Yolumu tamamladım…”
Yazar : Nazlı Eray
Sayfa Sayısı: 185
Baskı Yılı: 2010
Türü : Roman
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap