Bayan Jean Brodie’nin Baharı

bayan jean4

Bayan Jean Brode’nin Baharı, “Hah işte budur!” dedirtecek bir roman arayanlar için. Times Dergisi’nin ”Ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitap” listesinde yer alıyor. Yazarı Muriel Spark… Roman 1969 yılında sinemaya da uyarlanmış. Orijinaline ulaşmanız mümkün ama alt yazılı versiyonunu bulamadım maalesef.

 

Kitaba geçmeden önce yazarı tanıyalım. Muriel Spark, 1 Şubat 1918’de, İskoçya’nın Edinburgh şehrinde dünyaya geldi. Yazın hayatına 1950 yılında, Observer’in düzenlediği bir kısa öykü yarışmasını kazanarak adım attı. İlk romanı Avutucular (Comforters) 1957’de yayımlandı. Çığır açan tekniği ile büyük övgülerle karşılanan romanı Bayan Jean Brodie’nin Baharı, geniş kitlelerin beğenisini kazanmasını sağladı. Spark, romanlarının yanı sıra şiirleri, oyunları, çocuk kitapları ve Mary Shelley, Emily Brontë ve John Masefield hakkında kaleme aldığı biyografilerle de bilinir. Yazın hayatı boyunca David Cohen Edebiyat Ödülü, FNAC Prix Etranger, Saltire Ödülü, Ingersoll T.S. Eliot Ödülü, James Tait Black Ödülü ve PEN International Altın Kalem Ödülü gibi ödüllere layık görülen Spark, Booker’a da iki kere aday gösterilmiştir. Spark, çağdaş İskoç ve İngiliz edebiyatının en önemli ve özgün yazarlarından biridir. Londra, New York ve Roma gibi farklı şehirlerde yaşamış ve 2006’da hayata veda etmiştir.

 

Romanı ilk kez New Yorker’da yayınlanmış. Hikaye 1930’ların başında Edinburg’da bir ilkokulda başlar. Jean Brodie burada sıra dışı bir öğretmen olarak tanınmıştır. Onun amacı öğrencilerini alışıldık kalıplaşmış düşüncelerin dışına çıkartmaktır. Kitabı okudukça onun Mussolini hayranı olduğunu, aslında faşistçe bir yöntem olarak ikna edici kabiliyetini kullandığını hissederiz. Ama kız öğrenciler, kendi nişanlısından söz ederken, sınıfa birden müdür girdiğinde tarih dersi dinliyormuş izlenimi vermelerini isteyen bu öğretmenlerine hayrandırlar.

 

Kitap, birden bire bir polisiye havasına da bürünür çünkü kızlardan biri Bayan Brodie’ye ihanet eder. Kimdir bu ihanet eden?

 

Sizin de anlamış olduğunuz gibi, Bayan Brodie, görüp görebileceğiniz en tuhaf öğretmen. Ne bizim Çalıkuşu Feride ne de ”Ölü Ozanlar Derneği”nin John Keating’i… Derslerini kâh bir ağacın altında yapar, kâh kızları alıp fakir mahallelerde gezdirir. Bazen de ders anlatmayı bırakıp kızlara geçen yaz gittiği Mısır gezisinden veya nişanlısından söz eder.

 

Onun “Kızlar, sizi en iyisi yapacağım” dediği bir takımı var. Henüz 10 yaşındalar ama o “Keşke yedi yaşındayken geçseydiniz elime, asıl o zaman sizi kaymağın da kaymağı yapardım” der.

 

Eserin kurgusu da çok değişik. Zamansız, daha doğrusu sürekli zaman sıçramaları var. Henüz on yaşında olduğunu okuduğunuz bir öğrencinin artık ölmüş olduğunu bir cümle sonra öğreniveriyorsunuz. Hemen kitabın başında ya da bir öğleden sonrayı okurken bir cümle sonra otuz yıl öğleden sonrasında buluyorsunuz kendinizi. Herkesin okuma tarzı elbette ki farklıdır ama artık benim okuma tarzımı biliyorsunuz. Eğer birlikte olduğumuz birkaç aydır önerdiğim kitaplarda sizi yanıltmadıysam, bana kulak verin; Bayan Jean Brodie’nin Baharı gibi bir okuma deneyiminden kendinizi mahrum bırakmayın.

 

Muriel Spark gibi bir yazarı tanıma fırsatını kaçırmayın.

 

 

Önceki İçerikKendinizi Takdir Etmeyi Biliyor musunuz?
Sonraki İçerikHarekete Geç, Hareketi Seç!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz