”Kafesteki Kuş Neden Şakır, Bilirim otobiyografik bir roman: Yazar, şair, şarkıcı, dansçı, oyun yazarı ve öğretmen Maya Angelou’nun yedi kitaptan oluşan sıradışı ve ilham verici yaşamöyküsünün ilk cildi. Savunmasız, şiddet gören küçük bir kızın, ırkçılık ve bağnazlıkla savaşarak güçlü bir karaktere; onurlu ve göz kamaştırıcı bir genç kadına dönüşmesinin öyküsü.” diyor kitap tanıtımında.
Hüzünlü bir hikaye… Rengi farklı bir kadın olarak doğmanın yaşattığı zorluklar var hikayede. Kitap; ABD’de ırk ayrımına dayalı sistemi muhafaza eden yasaların feshine yönelik sivil haklar hareketinin önde gelen isimlerinden Maya Angelou’nun otobiyografisi…
Yazar aynı zamanda birçok başkana da danışmanlık yapmış. Angelou 1993’te de Bill Clinton’ın ABD Başkanlığı için düzenlenen yemin töreninde şiir okumuş ve bu görevi yapan ilk siyah olmuş. 86 yaşında hayatını kaybetmiş.
Kitap iki yıl üst üste ABD’de en çok satan kitaplar listesinde yer almış. Kitabın başında Müge İplikçi’nin yazdığı 6 sayfalık çok güzel bir önsöz var.
”Kafesteki Kuş Neden Şakır, Bilirim otobiyografik bir roman: Yazar, şair, şarkıcı, dansçı, oyun yazarı ve öğretmen Maya Angelou’nun yedi kitaptan oluşan sıradışı ve ilham verici yaşamöyküsünün ilk cildi. Savunmasız, şiddet gören küçük bir kızın, ırkçılık ve bağnazlıkla savaşarak güçlü bir karaktere; onurlu ve göz kamaştırıcı bir genç kadına dönüşmesinin öyküsü.” diyor kitap tanıtımında.
Annesinin sevgilisi tarafından sekiz yaşında tecavüze uğraması, tecavüzcünün kimliğinin kamuoyuna açıklanması,öldürülmesi ve bu olayın ardından Maya Angeleou’nun hiç konuşmaması da yer alıyor kitapta anlatılanların arasında…
Maya Angelou bileğinde ilgiliye yazan bir bileklik ve yanında kardeşiyle birlikte büyükannesinin yanına gönderildiğinde henüz üç yaşındaydı. Terk edilmişlik ve ırk ayrımcılığıyla karşılaştığında henüz bu yaşlardaydı. Böyle olmasına karşılık hiçbir ajitasyona kaçılmadan hatta neşeli bir dille yazılmış.Kitapta bir dişçi hikayesi var içler acısı aslında ama anlatım sizi o acıdan uzaklaştırıyor. Maya’nın dişi iltihaplanmış, korkunç bir biçimde şişmiş ve üstelik de dayanamayacağı kadar ağrısı vardır. Büyükannesi onu dişçiye götürdüğünde dişçi, “Bir köpeğin ağzına elimi sokarım daha iyi” diyerek onu muayene etmeyi reddeder. Ama kilometrelerce uzaktaki bir kasabadaki başka bir dişçinin siyahları da muayene ettiğini söyler. Büyükanne Maya’yı o dişciye götürür ama ırkçı dişçiden de kendince intikam almaktan geri durmaz.
Sekiz yaşındayken birden ortaya çıkan baba, onları alır ve annelerinin yanına bırakır. Maya orada annesinin sevgilisi tarafından tecavüze uğrar ve hayata küser ve hiç konuşmaz adeta bir dilsiz yaşam sürer. Babaannesinin yanına döndüğünde tanıştığı Bayan Bertha Flowers onu kitaplarla tanıştırır ve içine düştüğü. karanlıktan çıkmasına yardımcı olur.
Kitap, adını Paul Laurence Dunbar’ın ‘’Sympathy’’ adlı şiirinin üçüncü kıtasından alıyor.
Kafesteki kuş neden şakır bilirim, ah bilirim
Kanadı kırılmışken ve göğsünde bir sancı
Özgürlük için dövdüğünde parmaklıkları
Bu ne keyifli ne de neşeli bir şarkı
Bu kalbinin derinliklerinden çıkarıp yolladığı bir dua,
Bu bir yakarış, Cennet’e ulaşmak için bir girişim
Kafesteki kuş neden şakır bilirim.
Paul Laurence Dunbar