Çocukluğumuzda TRT’de yayınlayan kovboy filmlerinde sık duyduğumuz bir repliktir: “Atları bağlayın geceyi burada geçireceğiz.”
Melisa Kesmez, genç kuşak başarılı öykücülerimizden. 1980 İstanbul doğumlu, sosyoloji okumuş, çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve söyleşileri yayınlanmış. Keriman isimli bir kedisi var.
Sel Yayıncılık’tan çıkan, içinden bir duru su gibi öyküler akan kitap 138 sayfa. Kesmez kitabını anneannesine adamış. 25 birbirinden farklı, günlük yaşamda geçen hikâyeler. En iyisi, hikâyelerden kısacak bölümler yazalım ki, çeşnici olarak siz karar verin lezzetlerine.
Sakin göllerin kuğusuyduk
Bilgisayarın geri dönüşüm kutusu şaşkın; durmadan “Bu dosyayı kalıcı olarak silmek istediğinizden emin misiniz?” diye soruyor.
Şubat
Korkarım biz de herkes gibi birbirimizin hayatından bir tufahlık olarak geçip gideceğiz, dedi.
Bir dost
Dedim ki;”Kalbinin bir ucunu bir başkasınınkine teyellemek istiyor insan. Hepsi bu”
Dedi ki; ”Yaşlanıyorsun”
*
Aklımızın devre dışı, sadece kalbimizin olduğu yıllar, bilirsin. Kalp “git” diyor, gidiyoruz. “Sev” diyor, seviyoruz.
Kıpırtısız
Ben çocukken, iyi değildi annem. Depresyon dedikleri bir illetti savaştığı. Çocuk aklımla anlamıyordum birşey konuşulanlardan, çocuk lûgatimde yoktu ki öyle birşey.” Annen hasta” diyorlardı da, basmıyordu kafam kanlı canlı bir insanın hasta oluşunu.
Şiirsiz
Herşeyi baştan anlatmalı. En baştan. Sakarya’da kalabalık bir masada denk geldik onunla o gün. Uzun rakı sofraları ne içindir ki zaten? Hayatın curcunası içinde bir türlü denk gelemediklerimizle denk gelmekten başka.
Ellerim köpüklü suyun içinde, “Bir matkabın kullanma kılavuzundaki metinlerden farksız! Şiiri yok bu adamın! Düz! Dümdüz! diye haykırmışım boş evde.
Melisa Kesmez aynı zamanda kitabını “seslenen kitap” uygulamasında seslendirmiş. Eğer okuma fırsatı bulamazsanız, yazarın sesinden öyküleri dinleme fırsatı bulabilirsiniz. Yoğun trafikte olanlar için çok iyi de bir fırsat olur.
İster okuyun, ister dinleyin ama kitapla kalın sevgili okuyucu.
Anıl Akın