Bir gün dahi yok ki bir kitabın peşine takılıp gitmeyeyim.
Bu kez “DEM” beni davet etti. Ben de düştüm yollara.
Sonra vardım kervana. Kapıdan içeri girdim.
“Başka bir dünya mümkün” – Metin Hara
Buyur etti beni. Otur dedi bir soluklan, bir dinlen. Sohbet et, yaşamı hisset, ayrıntıları gözlemle.
Bir bardak çay ve 2 makaron alıp soluklandım. Masada duran rulo yapılmış kağıtlara gözüm takıldı.
Hepsi kitaptan koparılmış sayfalardı bunlar. Gelen insanlar ile merhabalaştım.
Bir kitap için bu kadar insanın zamanını ayırmasını sevgi ile izledim.
Çayım bitti. Kalktım ve ben de bir rulo çektim. Bana çıkan yazıyı okudum.
“Yetişkinleri uykusundan uyandıracak…”
Zaten 2 gün uykusuz oluşumu sorgularken, bu mesaj tam da olduğu zamana bir saksı çiçek gibi oturdu.
Sonra baş konuğumuz geldi.
Ben- “Hoş geldin, sefalar verdin”
DEM- “Hoş bulduk, umarım beğenirsin”
Ben- “Kesinlikle, sayfalarında bir yelkenli gibi gitmeye her zaman hazırım. Ne fırtına ne yağmur ne de kavurucu güneş engel olacak buna.”
DEM- “Hazırsan başlayalım mı?”
Ben- “Evet. Seni okumak ve paylaşmak istiyorum.”
Denizi beklerken, tahta ahşap bir kapıdan içeri girdim. Her yer karanlık. Elime bir fener uzattı. Hemen ışığa doğru yöneldim. Şaşırdım, şaşkındım. Yürüdüm yürüdüm ve bir aydınlık kırıntısında durdum.
Bu bilginin, huzurun, samimiyetin ve paylaşımın aydınlığıydı.
“Kusur arıyorsan tüm aynalar senin; aşk arıyorsan tüm gönüller…”
“Toprağa dokunmayı bilirsen eğer, sana anlatacak hikayeleri vardır…”
“Çünkü ancak hayalperest bir kalp bu dünyanın vahşetine başkaldıracak kadar cesur olabilir. Ve ruh parçam aşk ve cesaret nadiren aynı göğüs kafesinde bulunur.”
Metin Hara, DEM kitabını çok sevdiği babasına ithafen yazdığını söyledi. Bunları söylerken de gözleri doldu ve boğazı düğümlendi. Çünkü babasını bir kaza yüzünden kaybetme noktasına gelen bir çocuk olduğunu hissettirdi bizlere.
DEM, Destek Yayınlarından çıktı ve gelişim kitapları serisinde yerini şimdiden aldı. İlk kitap YOL ile yola çıkmıştık, şimdi demleneceğiz. Kitap akıcı, samimi ve kucaklayıcı bir dil ile yazılmış. Kendi yaşamındaki tecrübelerini açık yüreklilikle paylaşıyor. Okuyucunun da kendini iç benliği ile kucaklaşmasını sağlayacak egzersizleri de kitabında paylaşıyor.
Kitapta vermek istediklerini bazen çizimler, resimler ve çerçeveler içinde iletmesi oldukça güzel olmuş.
Kitap hakkındaki yorumlarımı okuyup, altını çizdikten ve demlendikten sonra sizlerle paylaşacağım.
Tekrar görüşene kadar kitapla ve sevgiyle kalın.
Zeliha Dağhan