Güven birine kendini teslim edebilmektir. Sırtını yaslayabilmektir. Beraber olabilmenin temel şartlarındandır. Güvenin olduğu yerde huzur vardır, inanç vardır, sadakat vardır, birlik ve beraberlik vardır. Güç ve güçlü olmak vardır. Hatta özgürlük vardır.
Duygusal zekâ ve liderlik ilişkisinde de önemli alanlardan biridir güvene davet. Biraz daha açacak olursam güvenilir bir insanım, bana güvenebilirsiniz mesajını verme şeklinizdir. Daha da kısacası ne kadar güvenilir algılandığınızdır.
Güvene davet “invitation to trust” dan çevirdiğim bir ifade. Başlangıçta biraz yabancı gelse de kavrandığı anda yüzü ışıldatan bir alan. Liderlerle yaptığım çalışmalarda bu alanı iyi anlamalarını kritik buluyorum. Çünkü liderin yaptığı ve yapmadığı her şeyin onun çevresindeki güven halesini oluşturduğunu idrak etmesi gerekir. Bunu fark etmesi ve bunun sorumluluğunu alması hem kendi başarısının devamlılığı hem de onu takip edenlerle kurduğu ilişki açısından önemlidir.
Güvene davetiyeyi buyurun 3 ayaklı şu tabureye oturun çağrısı gibi düşünebilirsiniz.
- Ön görülebilmek
- Tutarlılık
- İstikrar
Beynin hayatta kalabilmek için temel ihtiyaçlarından biri ön görebilmektir. Ön görmek ve hazırlık yapmak ister. Ön görebilmenin olmadığı yerde konunun önemine göre beyin için birincil derecede tehdit çanları çalmaya başlar. Yani tehdit fiziksel olmasa da beyinde yaşam tehlikedeymiş gibi sinyaller oluşur. Lider kendisi gibi takipçilerinin de bu ihtiyacını gidermesi gereken kişidir. Bu anlamda lider için güvenilir olmak ön görülebilir olmaktır.
Yani lider ne kadar anlaşılır, ön görülebilir olursa güven davetiyesi o kadar güçlü olur. Bunun diğer bir uzantısı da tutarlılıktır. Söylenenler ve yapılanlar arasındaki tutarlılık güven duygusunu pekiştirir ya da zayıflatır.
Güven taburesinin diğer bir bacağı istikrardır. Yani liderin koşullar ne olursa olsun ön görülebilir olmasının, tutarlılığının devamlılığı, istikrarı davetiyesinin geçerliliği açısından önemlidir. Bunlar olmazsa taburenin ayakları kırılır ve üstündeki de düşer gider.
Liderliğin insanların duygularını, düşüncelerini ve bunlar aracılığı ile davranışlarını harekete geçirmek olduğunu çok yakın zamanda ülkemizdeki genel seçimlerde deneyimledik. Seçim gecesi pek çok acıdan liderlik dersleri ile doluydu. İpi geriden göğüsleyen liderlerin seçim sonuçlarının takip edildiği gece kendi kitlelerinde yarattığı hayal kırıklıklarının etkisini önümüzdeki dönemde de yaşamaya devam edeceğiz.
Bu liderlerden birini son katıldığı programda dinledim. Seçim öncesi çizdiği profili bir geceliğine askıya alan bu lider aynı koşullarda aynı şeyi yapacağını söyledi. Kendi deyimi ile 12 saatliğine sessizliğe büründüğü o akşamı takiben ortaya çıkıp özür dilemesinin güven davetiyesini ne kadar geçerli kıldığını önümüzdeki seçimlerde göreceğiz.
Hatadan dönüş yok mudur belki vardır. Ancak her hata önce onun kabulü ve yüzleşmesi ile düzelme yoluna girer. Mış gibi yapılan düzeltme ve özürler beyinleri ve kalpleri etkilemeye yetmeyecektir.
Güven taburesine davet ettiğiniz insanların altından tabureyi çekip onları düşürdükten sonra düştüklerini görmemiş gibi yapıp tamam tamam bir şey olmadı hadi özür dilerim diyerek güven davetiyenizi geçerli kılamazsınız.
Davetiyeniz elinizde tabureniz boş kalır.
Güven davetiyeniz güçlü, güven tabureniz sağlam olsun.
Sevgiyle kalın.
Tülin Kahvecioğlu, Bahçebiz Gelişim Akademisi Kurucu Ortak, Lider Koçu, Mentor, Eğitmen.