Dünyanın İlk Kadın Amirali, Halikarnassos-Bodrum’dan Bir Anadolu Kadını

“…Artemisia’yı özellikle anmak istiyorum, onun bir kadın olduğu halde Yunanistan seferine katılmış olmasını hayranlıkla karşılıyorum; kocası ölmüştü, oğlu küçüktü, tiranlığı kendisi yönetiyordu; girişken ruhu, erkekçe korkusuzluğu, onu gereği olmadığı halde, sefere katılmaya sürüklemiştir. Adı Artemisia’ydı, Lygdamis’in kızıydı; baba tarafından Halikarnassoslu…”          

Heredotos- Tarih (Historia)                                   

Koyun içinde yaptığı ustaca manevralar ve zeki hamlelerle çok sayıda düşman gemisini batıran Artemisia Atinalıların dikkatini çekmekte gecikmedi. Son derece usta denizciliği ve donanımlı gemisiyle peşindeki Yunan gemisini atlatmak üzereydi ki karşısına peş peşe girdikleri koyda sıkışıp kalmış müttefik gemileri çıktı. Artemisia gemisinin pruvasından gözlerini kısarak bir önüne baktı bir de arkasına yığılan düşman gemilerine ve adamlarına dönüp tam yol ileri talimatını verdi.

Beş gemisiyle katıldığı savaşta hiçbir kayıp vermese de öfkeliydi Artemisia.  Hem başına ödül koymuş düşmana hem de kendisini dinlemeyen ona yenilgiyi tattıran müttefik ordusuna. Oysa daha en başta sefere çıkmak üzere plan yapan Pers İmparatoru Kserkses’i uyarmıştı. “Denizdeki bir savaşı kazanmak için güç ve sayı üstünlüğü yeterli olmaz.” demişti ama Helen ülkesini tamamen ele geçirme arzusuyla yanıp tutuşan imparatorun çevresinden tepki görmüştü. İkna etme umuduyla çabalamıştı “Memleketimi yağmalayıp halkımı kılıçtan geçiren ve kral kocamın canını alan Atinalılardan intikam almayı hepinizden daha çok istiyorum. Ancak Yunan denizcilerini de onların hareket kabiliyeti yüksek küçük gemilerini de çok iyi tanıyorum. Karadaki üstünlüğünüzü devam ettirmek için donanmayı Atina açıklarında tutmanız yeterli imparatorum” demiş, Kserkes’in bir süre düşünmesini sağlamıştı. İmparator Artemisia’ın zekasını ve üstün denizciliğini biliyordu ama karadaki başarısını perçinlemek için bir deniz zaferinin şart olduğunu düşünüyordu. Yine de diğerlerine fikrini sordu. Donanmanın büyüklüğüne ve gücüne çok güvenen komutanlardan Artemisia’ya tek bir destek görüş çıkmadı ve konsey savaş kararı aldı. Artemisia son bir çabayla “İmparatorum bir savaş olacaksa açık denizde olmalı” dedi ama savaş naraları atan komutanların arasında sesi kaybolup gitti.  Onca başarıya rağmen donanmanın Salamis Koyu’na girdiği an biliyordu olacakları. Şimdi eve dönüş yolunda olan Artemisia, bildiğini dinletememenin acısı içinde kıvranan Kassandra’yı düşünüyor ve onu çok iyi anlıyordu.

Savaşta kayıp vermeden geri   dönen tek amiral olan Artemisia, memleketinde ve ona bağlı adalarda bir kahraman olarak karşılanınca öfkesi uçup gitti. O sadece Halikarnossos’un değil Kos,Nisiros ve Kalimnos Adalarının da kraliçesi ve amiraliydi. Evladını kaybetmemiş bir halk en mutlu halktı. Karia’lılar kraliçeleriyle gurur duyuyordu.

Artemisia Salamis Savaşı’nda hiç beklemediği bir yenilgiyle geri çekilmek zorunda kalan Pers imparatoru Kserkes’in savaş günü arkasından ettiği sözü ise çok sonradan duydu.

“Bugün erkekler kadın, kadınlarsa erkekler gibi dövüştüler.”

                                                       *********

Tarihçi Heredotos ünlü eseri Tarih’te, bir Anadolu kadını olan Artemisia’nın parlak zekâsı, cesareti ve gözü pek denizciliğinden övgü dolu sözlerle bahseder.

Yaşadığı topraklarda adının daha çok bilinmesi umuduyla 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarım.

Kaynak: Ege’de Bir Anadolu Uygarlığı KARİA- C. Canan Küçükeren

Hikâye: Arzu Tülümen

 

Önceki İçerikYaratıcılık, Yaratıcı Düşünme, Eğitim ve Modern Çağ
Sonraki İçerikKalp Emoji Kullanma Kılavuzu
Arzu Tülümen
Deniz ve edebiyat hayatta bana keyif veren iki vazgeçilmez konu. Anadoluhisarı’nda denizle iç içe büyürken kitaplar ve hikâyeler yaşamımda hep var oldu. O yüzden belki de anlatmayı çok sevdim. Özel sektörde eğitim uzmanı, Devlet Okulları’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yaptım. Yıllar sonra yeniden üniversite öğrencisi olduğum bir dönemde, çocuk ve gençlik edebiyatı çevirisi çalışmalarım beni çocuklar için yazma konusunda yüreklendirdi. Deniz tutkum, amatör bir denizci ve yelkenci olarak devam ediyor. Yaz aylarımı deniz üzerinde geçiriyorum. O nedenle hikâyelerimde deniz ve denize dair konular ön planda. Denize Dönüş adlı kitabım Doğan Egmont, Mercanın Yelkenlisi-Liman Kentleri Çanakkale adlı kitabımsa Beta Kids tarafından yayımlandı. Yasemin Sungur’la yolum yazarken tıkandığım bir dönemde onun “Harekete Geç” adlı eğitimine katılmamla kesişti. Martı Dergisi’nde yer almaktan ve kitap sevdalısı arkadaşlarımla bir arada olmaktan mutluyum. Okumaya, yazmaya ve öğrenmeye devam…