Neşe Hasipek, bilgisayar yazılımcısı olarak çalıştığı kurumsal hayattan emekli olup Bodrum’a yerleşince çocukluk hayali olan yelken eğitimi almaya başlar, yaptığı seyirler, katıldığı yarışlardan aldığı keyif ve tecrübe onu bir tekne sahibi olmaya iter. Aslında hikâyenin buraya kadar olan kısmı pek çok amatör denizciyle benzerlik gösterir ancak Neşe Kaptan karamsar ülke gündeminden uzaklaşmak adına elini taşının altına koymaya karar verir ve “Tutkumm” adını verdiği teknesiyle bir sosyal fayda yaratma peşine düşer. Bugün kendilerine ‘Tutkum Kadınları’ adını vermiş olan çok sayıda kadını yaptığı seyirlerle denize çıkarır. Burslu üniversite öğrencisi genç kızlara, tekne yaşamı ve yelken eğitimleri verir. Seyirlerini hep özel bir konuya dikkat çekmek amacıyla yapar: Barış için. Adriyatik seyri gibi uzun seyirlere de çıkar, eğitim için kısa seyirlere de.
Neşe Kaptan’ın birbirinden güzel projelerini, seyirlerini ve gelecek planlarını kendisinden dinleyelim.
Neşe Kaptan büyükşehirde yaşayan pek çok kişinin hayalini gerçekleştirmişsiniz, emekli olunca Bodrum’a yerleşip bir tekne sahibi olmuşsunuz. Teknenizle keyif yapıp güzel koylarda gezmek varken sosyal projeler yapma fikri nasıl doğdu?
2010 yılında kızım üniversite için Eskişehir’e gitti bende emekli oldum. Ankara’dan Bodrum’a gidip bir tekne kiraladım ve burada yaşayabilir miyim diye denedim. Emin olunca da tamamen yerleştim. Eşim de emekli olunca bana katıldı ve Bodrumlu olduk. Ben bir yandan da yelken eğitimleri almaya başlamıştım. Tekne sahibi olunca da pek çok yarışa katıldım ve gezi seyri yaptım. Bildiğiniz gibi 2015 yılı hepimizi çok üzen ve acılara boğan bir sene oldu. Patlamalar, şehit haberleri, kıyıya vuran ölü bedenler… Her gün acı bir haberle uyanır olmuştuk. Özgecan’ın katledilmesi de Türkiye’de yaşayan herkesi derinden etkilemişti. Mutsuz ve umutsuz günler art arda geliyordu. Ekim 2015’te Ankara Garı’ndaki patlama ile tekrar sarsıldık. Benim kızım da o hafta okulundan trenle Ankara’ya gelmişti. Cumartesi yerine cuma günü geldiği için hayattaydı. Bu düşünce insanda bir şok etkisi yaratıyor. Bu noktadan sonra bir şeyler yapmak lazım demenin yetersiz olduğuna karar verdim. Ne yapabiliyorsan yapmalısın mottom oldu, özellikle de kadınlar ve genç kızlar için.
2014 yılında Bodrum Cup yelken yarışları sırasında tesadüfen 30 yıl önce birlikte çalıştığım arkadaşım Ceyda Güleçyüz ile karşılaşmıştım. Yıllar sonra birbirimizi bulmanın sevinciyle yeniden görüşmeye başlamış, tekneyle seyre çıkıp antrenmanlar yapmıştık. Biz artık bir ekiptik. Projeleri de hep birlikte gerçekleştirdik.
Bize yaptığınız proje ve seyirlerden bahseder misiniz? İlk seyrinizi nereye yaptınız? Sadece kadın mürettebat olarak yaptığınız seyirlerde uğradığınız limanlarda nasıl karşılandınız?
“Yurtta barış, Dünyada barış” ilkesiyle çocuk ve kadınların özgür ve şiddetten uzak yaşaması gerekliliğine dikkat çekerek, dünyada yükselen şiddete karşı ‘Barışa Yelken Açmaya’ karar verdik.
Cinsiyet ayrımcılığına karşı, yüzünü aydınlığa dönen, kadınların gücünü ve üretkenliğini denizde de göstermek isteyen kadınlar olarak ilk seyrimizi 2017 yılında, Türk Bayraklı, Bavaria 44 model Tutkumm isimli teknemle Adriyatik’e yaptık. Bu seyrimizi Pırıl Adanalı’nın da bize katılmasıyla üç kadın olarak 70 günde tamamladık.
Adriyatik limanlarında epeyce ilgi gördük diyebilirim. Türkiye’den tekneyle gelen 3 kadın ilk başta şaşkınlıkla karşılandı. Teknemiz Türk bayraklıydı ve hemen her limanda işlemlerimizi yaparken kaptan nerede sorusuyla karşılaştık beklenti elbette bir erkek kaptandı. Ama sonra şaşkınlığın yerini özel bir ilgi ve takdir aldı.
İkinci seyrimizi yine “Barışa Yelken Açıyoruz” sloganıyla 2018 yılında Akdeniz kıyıları ve Kıbrıs’a yaptık ama bu kez farklı etaplarda katılan 28 kadın katılımcıyla tamamladık seyrimizi. Bodrum’dan İskenderun’a kadar tüm kıyılarımızı ve Kıbrıs’ı kapsayan bu seyri 44 günde tamamladık.
Üçüncü uzun seyrimiz için 23 Nisan 2019’da Bodrum’dan yola çıktık ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılında, 19 Mayıs 2019’ da Samsun’da olduk. Kutlamalar kapsamında düzenlenen kortejde kadın mürettebattan oluşan tek ve öncü tekneydik. Kutlamalar sonrası Hopa’ya kadar devam ederek tüm Karadeniz kıyılarını dolaşmış olduk. Bu seyrimize de 26 kadın yelkenci katıldı.
Aynı sene 1 Eylül Barış Günü nedeniyle barış seyirleri yapmaya başladık. İlki bazı Yunan Adaları’nı da kapsayan Ege kıyılarında yaptığımız Türk-Yunan Kadınları Barış seyriydi. 2020 yılında 2. Barış seyrini pandemi nedeniyle Bodrum, Didim, Kuşadası Seferihisar ve Çeşme’de, bizim sularımızda yaptık. 2021 yılında 3. Barış seyrimizi Bodrum ve Marmaris yangılarına ithafen Gökova Körfezi’nde gerçekleştirdik. Bu sene de 4. Barış seyrimizi Datça Yarımadası’nda gerçekleştireceğiz.
Üniversite öğrencileri projenizden bahseder misiniz? Yelken eğitimlerini hangi zamanlarda veriyorsunuz?
Tutkum Gençleri Projemiz bizim için çok kıymetli, 2018 yazında başladığımız projeye uzun seyirlerimiz öncesi ve sonrasında devam ettik, ediyoruz. Özellikle denizle temas etme imkânı bulamayan burslu üniversite öğrencisi genç kızlarımıza bir hafta teknede yaşam ve yelken eğitimleri veriyoruz. Bodrum’dan çıkıp çevre koylarda seyir yapıyoruz. Şu ana kadar 48 öğrenciye eğitim verdik. Bu projeyi Tutkum kadınlarının katkılarıyla gönüllü olarak yürütüyoruz. Gençlerimizden aldığımız geri bildirimler bizi çok mutlu ediyor. Aralarında yelkene devam etme niyetinde olanlar var.
Tekne sahibi bir kaptan olarak büyük bir yükün altında olduğunuzu tahmin etmek zor değil. Projelerinize destek bulabiliyor musunuz?
Bodrum Milta Marina sponsorumuz, bağlanmamıza destek oluyor. Pandemi ve sonrası ekonomik kriz bizi de etkiledi pek maddi destek bulamadık.
En büyük destekçilerimiz sosyal medyada, Facebook ve Instagramda ‘Deniz Tutkusu Seyirde’ sayfamızı takip eden takipçilerimiz.
Bize biraz da gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?
En yakın gelecek planımız 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. Yılı seyirlerini yapmak. Ege Denizi, Marmara Denizi, Karadeniz, Saros Körfezi, Akdeniz ve Kıbrıs’ta Tutkum Kadınları ve Tutkum Gençleri el ele Cumhuriyet seyirleri yapmak istiyoruz. Bu yaz Cumhuriyetin 100.yılında Türk kadınlarının denizdeki varlığını göstermek amacıyla yapacağımız seyirler için hazırlık yapıyoruz, antrenmanlara çıkıyoruz.
Genç Kızlarımız için yaptığımız eğitimlere devam edebilmek ise en büyük arzumuz.
Arzu Tülümen