Ayın Çocuk Edebiyatı Çizeri Akşın Bike Danişmentgazioğlu

Bugün çocuk kitapları raflarına baktığımızda, her biri sanatsal bir tasarıma dönüşmüş resimli çocuk kitaplarıyla karşılaşıyoruz. Özellikle okul öncesi dönem için tasarlanmış az sözcüklü, bol resimli olan kitapların, okuyucusuna görsel bir şölen sunarak yaratıcı düşünmeye sevk ettiğini ve hayal gücünü zenginleştirdiğini biliyoruz. Aslında hangi yaş grubuna hitap ederse etsin resimli kitapların, okumaktan zevk alma haline katkı sunduğu bir gerçek. Gün geçtikçe sayısı artan biz yetişkinlerde ah keşke bizim zamanımızda da olsaydı dedirten bu kitaplara emek verenleri de tanıyacağımız Çocuk Edebiyatı Bölümümüzün ilk çizer konuğu çocuk kitaplarındaki harika çizimlerinden tanıdığımız Akşın Bike Danişmentgazioğlu. Konusuyla ilgili eğitimler de vermeye hazırlanan Akşın Hanım’ın çocuk kitaplarıyla çalışmaya giden yolculuğunu ve gelecek planlarını kendisinden dinleyelim.

Akşın Hanım bize illüstratör olma yolculuğunuzu ve çocuk edebiyatıyla nasıl ilgilenmeye başladığınızı anlatır mısınız? Bu harika çizimlerin arkasında masallarla büyüyen bir çocuk olabilir mi?

Kesinlikle. Çocukken babamın bana anlattığı hayali hikâyeler hala aklımda. Her defasında heyecanla dinler, gözümü kapatıp resim gibi hayal ederdim. Bazen devamını ben uydururdum. Lise dönemimde iki çocuk tiyatrosunda başrol oynamıştım. Ve kendimi bildim bileli resim çiziyorum. Ailemde çok fazla çocuk var ve hepsini çok seviyorum.  Çocuklara olan sevgimle resim sevgim birleştiğinde bu mesleği yapmaya karar verdim.

Kitap resimleyen bir çizerin çalışma aşamaları nelerdir? Bir resimli kitap ortaya çıkarken yazarla çizerin iletişimi nasıl ilerliyor? Bir kitabı resimlemek üzere size yayınevleri mi yoksa yazarlar mı başvuruyor?

Kitap resimlerken her çizerin çalışma şekli farklıdır ancak ben hep bu yöntemle çalışıyorum ve bu zamana kadar sonuçları hep çok iyi oldu: 1- Hikâyeyi okuyup özünü anlamak, karakter analizi yapmak. 2- Hikâyede resim olabilecek şeyleri cümlelere dökmek. (Resmin kompozisyonunu kelimelerle yazmak) 3- En can alıcı sahneyi örnek çizim olarak hazırlamak. 4- Bu örnek çizim üzerinden yazarla konuşarak onun değiştirmek ya da eklemek istediği şeyleri yapmak 5- Örnek çizimi yazarın revizeleri doğrultusunda tamamlamak. Böylece diğer resimlerin de nasıl olacağı ortaya çıkmış oluyor. Bu aşamadan sonra yazara en başta hazırladığım kompozisyon cümlelerini atıyorum. Bu kompozisyon cümlelerinden değiştirmek istedikleri varsa misal şu sahne yerine bu sahne hikâye için daha önemli gibi, bunları da tamamlayıp sonrasında kalan resimleri bitiriyorum. Böylece hem yazarın hem çizerin içine sinen bir kitap ortaya çıkmış oluyor.

Bir kitabı resimlemek üzere bazen yayınevleri bazen de yazarlar bize başvuruyor. Bu değişkenlik gösteriyor.

Bir hikâyede hangi bölüme çizimin eşlik edeceğine kim karar veriyor? Hikâyesine çizim eşlik edecek olan bir yazarın yazma sürecinde dikkat etmesi gereken hususlar var mıdır?

Yazarın bence en başta çizere güvenip onun hayal gücüne bırakması çok önemli. Vereceği bilgiler hikâyeye hizmet ediyorsa verilmeli ve bence minimumda tutulmalı. Çünkü çizer aldığı eğitim, deneyimi ve hayal gücü doğrultusunda hikâyenin görsel karşılığını bulmakta uzman kişidir. Eğer bir karakterin gözü bozuksa ve bununla ilgili bir durum anlatılıyorsa gözlüklü olmasını yazara iletmek gibi örneklendirebilirim. Ya da şapkasının kırmızı olması karakterin özelliklerini yansıtan, bir tipleme haline getirecek bir şeyse bu iletilmeli. Yazarın verdiği bilgilendirmede karakterlerin yaşı, belirgin karakter özellikleri ve yaşadığı dünyanın genel hatlarının belirtilmesi yeterli olabilir.  Yazarlar çizerler için özel notlar oluşturabilir. “Ayşe yağmurlu bir havada, taşlı bir yolda yürüyordu” yazmak yerine bunu çizere not olarak iletip o kısımda Ayşe’nin hislerinden vb. şeylerden bahsedebilir. Çünkü betimlemeleri zaten resim olarak çocuklar kitapta görecekler.

 Pek çok çizerin aynı zamanda yazdığını da biliyoruz. Hem yazıp hem resimlemeyi planladığınız bir kitap projeniz var mı? Mesleğinizle ilgili gelecek planlarınız ve hayallerinizden de bahsederseniz sevinirim.

Benim aslında en büyük hayalim hikâyelerimin ve resimlerimin stop motion, animasyon filmlere dönüşmesi. Çocuk kitabı resimlemek bu özelliklerimi geliştiren bir durum. İlk gençlik edebiyatı, fantastik- bilimkurgu türünde hikayelerim var. Yakın zamanda bir tanesinin kitaba dönüşeceğini umuyorum, basılması için yayınevleriyle iletişim kuracağım. Bunun dışında çocuklara yönelik, resimli kitap projelerim de var. Açıkçası hayalim hem yazıp hem çizdiğim senede en az bir kitap hazır etmek. Paper art diye geçen 2 boyutlu, 3 boyutlu kitaplar hazırlamak istiyorum.

 Mesleğinizi seçmek isteyenlere neler önerirsiniz? Sizce bu sektörde başarılı olmak için nasıl bir yol izlemeliler? 

Naçizane önerim kendi stillerini bulmaya çalışmaları. Başka çizerlerden ilham alınabilir ancak bu çok kolay bir yol olur. Hızlı ilerlemek adına birçok çizer bunu yapıyor.  Fazla birbirinin benzeri işler var. Ben daha çok küçükken yaptığım gibi tamamen içimden gelerek çizmeye ve hislerimle renkleri, dokuları seçmeye gayret ediyorum. Mottom “Çocuk gibi çiz!” Çocuklar yaptıkları resimlerden ilham alsınlar. Bunun dışında sosyal medyayı iyi kullanmak, klasik çocuk kitaplarını resimlemek iyi bir başlangıç olacaktır. Bence sanat stillerini bilmek, çağın gelişmelerini takip etmek ve çocuklarla vakit geçirmek de önemli hususlar. Ben Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sahne Dekor ve Kostüm Tasarımı mezunuyum. Çocuk kitabından farklı bir alan olsa da karakter, mekân çözümlemeleri gibi detaylar için çok besleyici bir alanda okudum. Genç ve bu mesleği yapmak isteyen arkadaşlarıma kısacası sinema, animasyon ve benzeri alanlarda da kendilerini geliştirmelerini öneririm. Özellikle animasyon filmler çok faydalı olacaktır.

Akşın Bike Danişmentgazioğlu’na yanıtları için çok teşekkür ediyorum. Bu güzel röportajı İsveç’li Yazar Asa Lind’in sevilen eseri “Kumkurdu” serisinden bir alıntıyla bitirmek istiyorum.

Ama bazı insanlar masalları ne görür ne de işitirler, dedi Kumkurdu. Sanki beyinlerinin sigortası atmış gibidir.

– Ama ben yapraklardaki masalı gördüm dedi, Zackarina. En başından beri gördüm.

Kumkurdu başını salladı.

-Çocukların gözü keskindir, dedi. Sonra yaprak yığınına daldı ve kayboldu.   

 (Daha Fazla Kumkurdu, Asia Lind)

Arzu Tülümen

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki İçerikSanatçı Andreas Georgiadis’in  “Geri Dön / Konstantinos Kavafis’e İthaf” Sergisi
Sonraki İçerik168 Saat
Arzu Tülümen
Deniz ve edebiyat hayatta bana keyif veren iki vazgeçilmez konu. Anadoluhisarı’nda denizle iç içe büyürken kitaplar ve hikâyeler yaşamımda hep var oldu. O yüzden belki de anlatmayı çok sevdim. Özel sektörde eğitim uzmanı, Devlet Okulları’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yaptım. Yıllar sonra yeniden üniversite öğrencisi olduğum bir dönemde, çocuk ve gençlik edebiyatı çevirisi çalışmalarım beni çocuklar için yazma konusunda yüreklendirdi. Deniz tutkum, amatör bir denizci ve yelkenci olarak devam ediyor. Yaz aylarımı deniz üzerinde geçiriyorum. O nedenle hikâyelerimde deniz ve denize dair konular ön planda. Denize Dönüş adlı kitabım Doğan Egmont, Mercanın Yelkenlisi-Liman Kentleri Çanakkale adlı kitabımsa Beta Kids tarafından yayımlandı. Yasemin Sungur’la yolum yazarken tıkandığım bir dönemde onun “Harekete Geç” adlı eğitimine katılmamla kesişti. Martı Dergisi’nde yer almaktan ve kitap sevdalısı arkadaşlarımla bir arada olmaktan mutluyum. Okumaya, yazmaya ve öğrenmeye devam…