Kim Jiyeong, Doğum: 1982

Cho Naam Joo’ndan sade anlatımı sayesinde gerçekleri insanı hayrete düşürecek netlikte
ortaya koyan bir cinsiyete dayalı ayrımcılık romanı. Gerçekler bu kadar apaçıkken neden
hiçbir şey değişmiyor ya da nerede değişimi başlatacak kudretli kadınlar?
“Kim Jiyeong oğlan olsun istenip kız doğandır.
Kim Jiyeong sokakta tacize uğradığı için babasından azar yiyen genç kızdır.
Kim Jiyeong çalışkan bir öğrencidir ama stajyerlik için başka meziyetler de gereklidir.
Kim Jiyeong örnek bir çalışandır ama terfi almak öyle kolay iş değildir.
Kim Jiyeong evlenip iş kariyerine veda etmek zorundadır, nihayetinde artık o da bir anne
olacaktır.
Kim Jiyeong tuhaf davranmaya başlamıştır.
Kim Jiyeong depresyondadır.
Kim Jiyeong delidir.
Kim Jiyeong kimdir?”
“Kim Jiyeong 1 Nisan 1982’de, Seul’de bir doğumevinde, 50cm. boyunda, 2,9 kg. ağırlığında bir bebek olarak dünyaya geldi. Doğduğunda, babası devlet memuru, annesiyse ev kadınıydı. Kendisinden üç yaş büyük bir ablası vardı, beş yıl sonra da erkek kardeşi
doğacaktı. Jiyeong, babaannesi, anne babası ve iki kardeşiyle birlikte, iki odası, ahşap
zeminli mutfağı ve banyosu dahil, toplam 33 metrekarelik, küçük, müstakil bir evde büyüdü.”
“Kim Jiyeong 34 yaşında. Üç yıl önce evlendi ve geçtiğimiz yıl bir kız çocuk doğurdu.
Kendisinden üç yaş büyük olan kocası Jeong Daehyun ve kızı Jeong Jiwon ile birlikte,
Seul’ün hayli dışında, site içinde 80 metrekarelik bir dairede kirada yaşıyor.”
Bu paragraflar Jiyeong’u ‘tanımlıyor’, ancak Jiyeong’a ne olduğunu tanımlamaya yetmiyor.
“Jiyeong her seferinde başka biri oldu. Bazen halen hayatta olan biri, bazen çoktan
ölmüş biri. Tek ortak noktaları hepsinin de Jiyeong’un tanıdığı kadınlar olmasıydı. Ne
şaka yapıyordu ne de insanları kandırıyordu. Gerçekten, baştan ayağa, kusursuz bir
şekilde, o kişi oluyordu.”
Jiyeong delirmiş miydi? Peki neydi onu delirten? Kimdir kadınları delirten?
Çoğu zaman bir kadının ruh sağlığını yitirmesine bir tek şey neden olmaz… Birçok kadın
anne karnından ömrün sonuna kadar sistematik olarak baskılara, dayatmalara maruz kalıyor.
Öyle ki, bazı baskılar birçok kadın tarafından içselleştirilmiş, normalleştirilmiş hatta savunulur hale gelmiş olabiliyor. Hadi gelin, Jiyeong’un ışığında kadınların maruz kaldığı ailesel ve toplumsal baskılara birlikte bakalım:
Kadınlar, erkekler yüzünden akıl sağlığından olabilir… Örneğin;
-Sıklıkla tacize uğramak, buna engel olamamaktan veya kendini koruyamamaktan dolayı
daimi bir vicdan azabı yaşamak

-Her zaman ve her konuda, özellikle hayati konularda erkek kardeşten daha azına hakkı
olmak
-Erkek kardeşlerin veya eşlerin kariyer gelişimi söz konusu olduğunda kendi eğitim/kariyer
gelişimini feda etmek
-Aile ya da iş hayatı içinde erkek baskısı, gücü, şiddeti karşısında yalnız ve güçsüz
bırakılmak
-Evlilikte eşin soyadını alma veyahut baba soyadının sürdürme dayatması
Bitti mi? Bitmez…
-Aile içinde kadınsal mesleklere yönelme baskısı
-Aynı iş emeği karşısında erkekten daha az ücret almak
-Daha uzun süreli çalışma ve iş seyahati gerektiren işlerde erkeklerin daha çok tercih
edilmesi
Peki ya annelik?… Toplum yüzünden?
-Doğum zamanı normal doğum baskısı, doğum akımları altında ezilmek
-Doğum izni sorunsalı, doğumdan sonra işe dönme veya işi bırakma çıkmazı
-Doğumdan sonra işe dönme tercihinde büyükannelere (ücretsiz kadın emeği) veya bakıcıya muhtaç olma, bakıcıya bütçe ayırma mecburiyeti
-Çocuğuna kendisi baksa koca parası yiyor algısı, evde yatıyorlar, geziyorlar algısı
-Ev işlerinin tüketici kronik yorgunluğu ve mental gerileme
-Çocuğunu biraz bağımsız hale getirdiğinde geçen süre zarfında çalışmamış olmanın
getirdiği iş bulma zorluğu, tercih edilmemek
-Çocuğa bağlı hayatın iş alanı ve saatlerini sınırlaması, çocuk sorumluluğunun ağırlıklı
olarak anneye ait olması
-‘Doğurdun için kendini salma’ diyen sallanan parmaklar, bakımlı ve zayıf olma baskısı
-En ufak sızlanmada ‘anne sevgisinin kutsallığına’ yaslanarak kadını susturma, suçlu
hissettirme
Peki bu devran hep böyle mi dönecek ve günün sonunda sisteme ve topluma yenik mi
düşecek kadınlar?

Keyifli okumalar.

Kitap Adı: Kim Jiyeong, Doğum: 1982
Yayınevi: A7 Kitap
Sayfa Sayısı: 144

YAZAR HAKKINDA
Cho Naam Joo, 1978 doğumlu Kore’li bir yazar. Sosyoloji mezunu olmasına rağmen 10 yıla yakın televizyon kanallarında program yazarlığı yaptı. Çocuğunu büyütmek için işten ayrıldıktan üç ay sonra bu romanı yazdı ve Kore’de feminist hareketlere ivme kazandırdı.
Kim Jiyeong: Doğum 1982 Joo’nun 3. romanı ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyor.

 

Özlem Metincan

Önceki İçerikSonbaharın Dönüştürücü Renkleri ‘Arınma ve Geçişin Zamanı’
Sonraki İçerikKonuşan hikayeler: Deniz Kızı