Tarihte Kediler

Kediler türünün nereden geldiği en fazla merak edilen hayvandır. Kediler üstüne pek çok belgesel hazırlanır, büyük kedilerin peşinden gider fotoğrafçılar. Tarihte şöyle kısa bir tur yapıp kedileri yeniden tanımaya ne dersiniz?

Kediler bugün her yerdeler ama geçmişte ilk çıktıkları bölge, tarihteki yerleri bugün hala araştırılıyor. Çünkü pek çok hayvan bir yana kediler, uzun bir tarih boyunca çok önemli konumlara sahip olmuşlar. Bugün itilip kakılan, sokaklarda bile yaşamaları fazlalık görülen kediler bakın bazı dönemlerde nerelere kadar yükselmişler. Ve bakın hangi sebeplerle onlara nankör, şeytani varlık denilmiş…

Mısır ve Kedilerin Yükselişi

Kedilerin ilk çıkış belgeleri hala araştırma konusu. Ancak bilinen en eski bölgeleri Mısır ve MÖ 4000 yılları. Mısırlılar evcilleştirdikleri kedileri avcı, balıkçı ve en önemlisi tarlalarına dadanan fareleri yakalamak için kullandılar. Tarımın çok önemli olduğu bölgede, baş düşman farelere karşı büyük zaferler kazanan kediler zaman içinde büyük saygı kazanarak Mısır”da koruyucu Tanrı oldular.

Totem olmaya kadar yükselen kediler, sonunda Tanrıların mabedine kadar ulaştılar. Önce güneş Tanrısı Ra”nın mabedinde Ra”yı, ardından da yıkıcı rolü olan yılan Tanrı Nafdet”i temsil ettiler. Bubastis bölgesinde, kral Bastet formunda gizli tapınağın koruyucusu oldular. Bast adı da verilen bu Tanrı aşkın ve gücün simgesiydi. Bu nedenle bu dönemdeki kediler mumyalanarak bugünlere kadar geldiler. Bir çeşit güneş ve bereket Tanrısı da olan Osiris de tarihte kedi ile temsil edilen figürlerdendir.

Bu dönemde kediler o kadar değerliydiler ki, yanlışlıkla bile olsa bir kedinin ölümüne sebep olan kişiye ölüm cezası verilebiliyordu. Kediler aile içerisinde de önemli bir yere sahiplerdi ki, ölümlerinin ardından aile bireyleri kaşlarını traş ederek yaslarını belli ederlerdi. Herhangi bir yangında ilk kurtarılan insanlardan önce kedilerdi.

Akıllı bir Persiyan kralı, Mısırlılara karşı savaşını hazırlattığı kedi sembollü kalkan ve flamalarla kazandı. Kedilere zarar vermeyi büyük lanet sayan Mısırlılar Persiyanlılar’a saldırmaktan vazgeçerek geri çekildiler.

Çin ve Hindistan Kedileri Keşfetti
Mısır”ın ardından kedileri keşfeden Çin ve Hindistan oldu. Avlanma kaabiliyetleriyle öne çıkan kediler, görsel güzellikleriyle de evcil hayvan olarak kabul gördüler.
Mısırlılar’ın bir hazine gibi gördükleri kedileri, Yunanlılar’ın çalarak Avrupa”ya götürdükleri söylenir.

Roma Efsanesi
Sezar, Nil”i işgal ettiğinde, Alexandria halkı bir kediyi öldüren Romalı’yı taşa tuttu. Bu da ardı arkası kesilmeyen çarpışmaları getirdi. Büyük çarpışmalar, Kleopatra ve Mark Anthony”nin ölümüyle son buldu. Ardından da kediler kanun dışı bırakıldılar.

Japonya Tarihinde Kediler
Kediler, 6. yüzyılda Japonya”da da önem kazandılar. Her tapınak, fareleri uzak tutmaları içn 2 kedi barındırırdı. Kedi aşığı olarak da bilinen imparator Hidijo mobile.ae.org döneminde kediler o kadar önemsendiler ki, ipek böceklerini koruması gereken kedilerin rahatsız edilmemeleri için, kapılara ve duvarlara çeşitli porselen, ahşap üzerine kedi resimleri çizildi. Ancak bunun fareleri korkutmaması, ilk defa kedilerin işe yaramaz, şeytani, tembel gibi sıfatlarla anılmalarına sebep oldu.

Orta çağlarda, kediler renklerinden dolayı iyi şans getiren veya şeytani olarak anıldılar.
Japonlar’ın bu kedi aşkı dinleriyle bağlantılı olmasa da yoganın kaynağında kedi uyuyuşunu açığa çıkardı.

Saflığın bir sembolü olarak kediler, mükemmel ve tek Buddha ile takipçileri arasında aracılık yaptı.

Araplar, Hz Muhammed ve Kediler
Yedinci yüzyılda ise Araplar, köpeklerde gördükleri kirli ruhun tersine kedilerin tertemiz bir ruha sahip olduklarına inanırlardı. İslam”dan önce Altın Kedi”ye tapan Araplar için İslam sonrası Hz. Muhammed”in kedi sevgisini de benimsedikleri söylenir. Bir efsaneye göre de, Hz. Muhammed hırkasının üzerinde uyuyan kedisini uyandırmamak için hırkasının parçasını keser. Buna müteşekkir bakan kedinin 3 defa sırtını sıvazlar. Kedilerin bu nedenle 7 canlı oldukları ve 4 ayak üstüne düştükleri söylenir. Bu sırada parmağının değdiği yerlerde de 3 parmağının izi çıkar. Bu izlerin birleşiminin isminin baş harfi olan M”yi oluşturduğuna inanılır. Tekir kedilerin hemen hemen tamamında M harfini görmek mümkün.

Avrupa”da Kediler
Bundan sonrasında Avrupa”da önce fare avlamaları nedeniyle sevilen kediler, daha sonra kilise duyurularıyla şeytani varlıklar olarak görüldüler. Kedi avları başlatıldı. Belçika kedilerini katedral çatılarına kapattı. Almanya kedi sahiplerini kedilerinin kulaklarını kesmeye zorladı. Tüm Orta Çağ boyunca kediler Avrupa”da şeytani varlık olarak görüldüler.

Neyse ki, 1970lerde ortaya çıkan bir çeşit gri fare, kedilere şans kapısını araladı. Bu dönemde göreve geri çağrılan kediler, tüm cadı hikayelerinden kendisini temize çıkardı.
1885″te hastalıklara mikrop denen organizmaların olduğunun açığa çıkarılmasıyla, sürekli kendilerini temizleyen kediler tekrar eskisi gibi sevilmeye başlandı.

O gün bugündür, kediler her dilde pek çok alanda anlatılır…

Fethi’ye Bir Yuva
Geçen yuva arayan Krema’ya, Martı sayesinde bir yuva bulunduğu haberini ulaştırdı Burcu Tüzün. Şimdi ise Fethi’ye yuva aranıyor. Martı’nın ona da şans getirmesi dileğiyle işte Fethi’nin hikayesi:
4 temmuz Pazar günü Emniyet Fatih durağı yakınlarında bir kaldırım kenarında bulunan Fethi yürüyemiyordu, ayağa kalkma çabalarında dengesini sağlayamıyordu. Kalçasında hem kırık hem de çıkık vardı. Tedavi edildi, sağlığına kavuştu ve yuva aramaya başladı. Boncuk boncuk gözleriyle sevgisini saçacağı bir yuva hayal ediyordu kaldığı kafesin içinde. Onu sahiplenenler, alerjimiz var bahanesiyle 3 ay sonra heveslerini alıp geri getirdiler. Fethi sevgiye karşılık veren 7 aylık bir çocuk. Onu yürekten sevecek, heves uğruna alıp terk etmeyecek bir yuva arıyoruz. Ne dersiniz? Fethi pembe burnuyla sizi mutlu etmez mi? İletişim: 0532 798 07 08 Yer: İstanbul

Burcu Tüzün

 

Önceki İçerikFrida Kahlo ve Diego Rivera Eserleri ilk kez İstanbul’da
Sonraki İçerikİşgal Yıllarında İstanbul – 3

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz