Bizim adımız KADIN!
Sanatçıyız, yazanız, çizeniz, güzelleştireniz, toparlayanız, hayal kuranız, düşünürüz, çalışanız, yaratıcıyız, başarılıyız, güzeliz…
Bizim adımız Kadın!
Doğuyoruz, bebekliğimiz, çocukluğumuz, ergenliğimiz, gençliğimiz ve olgunluğumuz…
Ne zor kadın olmak deriz!
Oysa dünyanın en güzel duygusu kadın olmak, belki erkeklere göre daha fazla zorluklar yaşıyoruz diye düşünüyoruz ve böyle söylüyoruz ama öyle mi gerçekten!
Bu konuyu da çok anlatmayan, içlerini dökemeyen erkeklere sormak lazım diye düşünüyorum.
Kadın olmak zor değildir aslında, toplum tarafından “Kadın”a dayatılmış olan eylemler, olgular zorlaştırır.
Hep iyi olmalı, hep güzel görünmeli, iyi anne olmalı, iyi ev kadını olmalı, iyi kız çocuğu olmalı, iyi gelin olmalı, iyi eş olmalı, iyi yemek yapmalı, hep bakımlı olmalı, fit olmalı gibi liste uzayıp gider…
Bir de menopoz dönemi hakkında kadına yapıştırılan yaftalar vardır.
Oysa menopoz dönemi de hayatımız boyunca yaşadığımız evrelerden yalnızca biridir.
Menopoz bir hastalık değildir.
Menopoz döneminden bir hastalık dönemi gibi bahsedilmesinden çok rahatsızım.
Zira, yıllar önce ekşi sözlükle şöyle bir paylaşıma rastlamıştım; üstelik 20 yaşında bir genç kızın paylaşımıydı!
“Eğer menopoz dönemi anlatıldığı gibiyse umarım ben görmeden ölürüm,” diyordu.
Dehşete düşmüştüm ve o dönem yaptığım araştırmalarda ve okuduğum makalelerde
Menopoz dönemi, inanılmaz karamsar yazılarla bahsediliyordu.
Oysa yıllar öncesinde yaşadığım kendi deneyimimden, danışanlarımdan ve seminerlerimde duyduklarım, gördüklerim ve yaşadıklarım şuydu ki!
Menopoz dönemi yaşanılan semptomların büyük bir çoğunluğunun sebebi stres!
Ben de güzel kadınlarımıza diyorum ki, kollarınızı kocaman sevgi ile açın ve menopozunuzu kocaman kucaklayın.
Hoş Geldin Menopoz!
Siz farkındalığınızı artırırsanız, kendi öz değerinizi bilirseniz, sağlıklı beslenip, günlük egzersizlerinizi düzenli yapar; bir hobi edinir, sosyal kalmaya devam ederseniz ve tüm bunların sürekliliğini hayatınızın merkezine koyarsanız menopozun size ödül olduğunu göreceksiniz.
Çünkü artık bilgelik zamanıdır, bildiklerinizi başkalarına aktarma zamanıdır.
Olgunluk çağıdır.
Toplum tarafından ve uzun yıllar hep bir kadının sonu gibi görülse de benim sloganım:
“Bir kadının ‘SON MACERALARININ İLK ADIMLARIDIR’ Menopoz dönemi.”
Bundan 5000 yıl öncesine dayanan kadim bilgilerde Menopoz dönemi için kadının “ALTIN ÇAĞI” denmiştir.
Neden mi?
Çünkü; Bir kadının en bilge ve olgun olduğu yaşlarıdır.
Yıllar içerisinde edindiği bilgileri, deneyimleri artık aktarma vakti gelmiştir. Yapacağı hatalar azalmıştır.
Kime nasıl davranacağını, dostunu arkadaşını daha iyi anlayabildiği yaşlardadır.
Sevgisini en güzel aktarabildiği yaşlardır.
Verimli olma yaşlarıdır.
Toplum tarafından size dayatılan güzellik, fit kalabilme olgusu ile kendinizi strese sokmadan kendinizin en iyi versiyonu olabilme hali ile yaşayın.
Unutmayın en güzel kadın tüm ihtişamı ile içten ve gözleri ile gülebilen kadındır.
Yüzünüzden gülümsemeyi, yanınızdan suyunuzu eksik etmeyin.
Bir İrlanda Atasözü derki!
‘’İyi bir kahkaha ve uzun bir uyku doktorun kitabındaki en iyi tedavidir.’’
Yaşam enerjinizi kimsenin bozmasına izin vermeyin.
Biliyorsunuz! Başka hayatımız yok, hayata hangi pencereden bakarsanız sizi o karşılar.
Hayata baktığınız pencerenin camlarını temizlemeyi unutmayın.
Kendinizi sevmekten vazgeçmeyin.
Kimse bize çiçek bahçesi sunmuyor olabilir.
Biz Kadınlar kendi çiçek bahçemizi kendimiz yapalım!
Kendi çiçek bahçesini kendi yaratabilen ve bugünden sonra yaratmaya niyet eden
Tüm Kadın Arkadaşlarım Günümüz Kutlu Olsun.
“Mükemmel olmayan bir kadına hiç rastlamadım.” (Maurice Maeterlinck)
NALAN METTİN KIZILKAYA
