Cehennemden Cennete Bir Yol Var

‘Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu ânın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir rüyam var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu. Bir rüyam var…’ diye başlamıştı Martin Luther King o efsanevi konuşmasına 28 Ağustos 1963’te…

Evet, ben de size bu ülkenin bir vatandaşı olarak bir hayalimden bahsetmekten istiyorum. Benim derdim sokak hayvanları.

Sahipsiz Hayvanlar

Gün gelecek, sokaklardaki sahipsiz hayvanlar kendilerine ait bir yaşam alanında yaşayacaklar… İtilip kakılmayacak, sefil olmayacak, trafiğe kurban gitmeyecekler…

Gün gelecek, hayvan severler tarafından sokaklarda beslenmeye çalışılan kediler ve köpekler, devletin, belediyenin ve hayvan severlerin ilçelerde elbirliğiyle bir proje hayata geçirecekler. Etrafı telle çevrili korularda karınları tok, doğal ortamlarında, birbirleriyle oynayarak, veterinerler tarafından kısırlaştırılmış ve tüm kontrolleri yapılmış olarak yaşayacaklar ömür boyu…

Gün Gelecek

Anneler babalar çocuklarını alıp hafta sonları o koruya gidecekler. Girişte sembolik bir ücret alınacak kendilerinden; tabii isteyen ayrıca bağışta bulunacak. Mama hediye getirecek çocuklar, elleriyle yedirebilecekler getirdikleri mamaları koru sakinlerine.  Ziyaretçiler için yapılmış olan banklarda oturup, yürüyüş yollarında, kuş sesleri ve hayvanlar eşliğinde doğada yürüyecekler… Hayvan sevgisini öğrenecek çocuklarımız orada hayvanları severken, onlarla oynarken… Kendilerinden önceki nesiller gibi ev hayvanı alıp, bir müddet bakıp sonra da sokağa atmayacaklar; hayvan sevgisinin hayvana sokakta bakmak değil de, doğal ortamında bakmak olduğunu anlamış olacaklar… Hayvan haklarına saygılı olmayı öğrenecekler. Ve elbette isterlerse oradan hayvan sahiplenebilecekler. O hayvanı evlerine götürebilecekler ya da evleri uygun değilse, orada bırakıp bakımını üstlenecekler, ziyaretine gidecekler…

Sokak Hayvanı

Gün gelecek, ‘sokak hayvanı’ kavramı artık yok olmuş olacak. Çünkü onlar artık sokaklarda değil, ’kedi-köpek koruları’ ndaki kulübeciklerde, hak ettikleri şekilde yaşayan ‘mutlu canlılar’ olacaklar…

Gün gelecek, ‘hayvan barınağı’ kavramı da sözlüklerden çıkarılmış olacak.

Ve bu umudumu pekiştiren bir haberle karşılaştım bugün Instagram’da: Sakarya’da, SEVPATİ tam da hayalime yakın, müthiş örnek bir projeyi gerçekleştirmiş. Sanki rüyam gerçek olmuş gibi hissettim kendimi, o kadar sevindim ki… Bu projenin tüm ülkeye yayılmasını umut ediyorum. Keşke derhal devlet ve halk el ele vererek yola çıksa…

Gün gelecek, her birimiz, çok insani bir projeyi nihayet hayata geçirmiş olmanın gururunu yaşayacağız.

Nevin Tali Ölçer

Önceki İçerikAysu Azak “Sınıf Yönetimi ve İletişim”
Sonraki İçerikDüşleme Deneyimleri
Nevin Tali Ölçer
Eskişehir-Bodrum-Zürih üçgeninde bir yaşam… Zürih’te çevirmen olarak mezun oldum. Yabancı dillerim İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca. Edebiyat çevirmeniyim. Franz Kafka, Stefan Zweig, Viktor Frankl gibi değerli yazarların bazı eserleri de yayınevleri için yaptığım çeviriler arasında. Büyük bir hevesle öyküler yazıyorum. İlk romanım “Bu Bir Kalp Değildir - Bir Cenevre Masalı” Mart 2022’de çıktı. Uslanmaz bir merak ve heyecanla okuyor, yazıyor ve yaşıyorum.