Sanatçı Genco Erkal Veda Etti

Tiyatro Dünyasının Usta İsmi Sanatçı Genco Erkal’ı Kaybettik

Türk tiyatrosunun efsanevi isimlerinden Genco Erkal, 86 yaşında aramızdan ayrıldı. Sanat hayatına adanmış 60 yılı aşkın sürede, sayısız tiyatro oyunu, film ve diziyle izleyicilerin gönlünde taht kuran Erkal, hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada büyük takdir topladı.

Genco Erkal Kimdir?

1938 yılında İstanbul’da doğan Genco Erkal, Robert Kolej’den mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde eğitim gördü. Ancak tiyatroya olan tutkusu, onu sahnelere yöneltti. Erkal, tiyatro dünyasına ilk adımını 1959 yılında Genç Oyuncular topluluğuyla attı. 1959 yılından başlayarak Türkiye’nin önemli özel tiyatro topluluklarında oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. 1969 yılında, bugün de sanat yönetmeni olduğu ve Türkiye’de politik tiyatronun gelişiminde öncü rol üstlenen Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu.

Sanat Hayatı ve Başarıları

Genco Erkal, 1965 yılında Nikolay Gogol’un Bir Delinin Hatıra Defteri adlı öyküsünü tiyatroya uyarlayıp Türkiye’de Batılı anlamda metne dayalı sahnelenen ilk tek kişilik oyun olarak sahneledi. Yıllar boyunca üç farklı yorumla sahnelediği bu eser, onunla özdeşleşti. Erkal, tek kişilik oyunların ustası olarak tanındı. Aziz Nesin’den Haldun Taner’e, Nâzım Hikmet’ten Behiç Ak’a ve Yaşar Kemal’e birçok sanatçının eserlerini tiyatroya uyarladı. Senfonik konserlerde birçok yapıtı anlatıcı olarak seslendirdi.

“Durdurun Dünyayı İnecek Var”‘ın ardından 1970’te sahnelenen “Rosenbergler Ölmemeliydi” ekibin çıkış oyunu oldu. Bu oyunu “Asiye Nasıl Kurtulur” (1971), “Havana Duruşması” (1971) adlı belgesel oyun, Kafkas Tebeşir Dairesi uyarlaması “Analık Davası” (1971), “Azizname” (1973) ve “Alpagut Olayı” (1974) izledi. Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz çizgi romanının, Nâzım Hikmet’in Kerem Gibi şiirinin uyarlamalarını sahneye koydu. 1978 yılında Brecht’in oyunlarından uyarladığı “Brecht Kabare”‘yi sahneledi.

Erkal, sahneye koyduğu eserlerle birçok ödül kazandı.

Uluslararası tiyatro festivallerinde de yer alarak Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Sinema kariyerinde de önemli işlere imza atan sanatçı, 1982 yılında “At” ve 1983 yılında “Faize Hücum” filmleri ile “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Antalya Film Festivali’nde iki kez Altın Portakal aldı. Önemli uluslararası film festivallerinde gösterilen ve birçok ödül kazanan “At”, “Faize Hücum”, “Hakkâri’de Bir Mevsim”, “Camdan Kalp” ve uzun bir aradan sonra 2008 yılında çevrilen “Pazar: Bir Ticaret Masalı”, Çağan Irmak’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği, 2010 yılında vizyona giren “Prensesin Uykusu” filmlerinin başrolünde oynadı. TRT televizyonu için Haldun Taner’in ünlü müzikli oyunu “Keşanlı Ali Destanı”‘nı yönetti ve oynadı.

2008 senesinde “Sivas’93” isimli belgesel tiyatro oyununu yazdı ve yönetti. Oyuncuların birden fazla role girdiği bir epik tiyatro örneği olan bu oyunda, 1993 yılında Sivas Madımak Oteli’nde çıkarılan bir yangın sonucu ölen otuz üç kişinin hikâyesini konu edindi. Oyun, Türkiye ve Avrupa genelinde sahnelendi.

2009 senesinde, Amerikalı tarihçi ve tiyatro yazarı Howard Zinn tarafından 1999 yılında yazılan “Marx in Soho” adlı tek kişilik tiyatro oyununu güncelleyerek “Marx’ın Dönüşü” adıyla sahneledi.

Sanat yaşamı, Ayşegül Yüksel tarafından “Güneşin Sofrasında – Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni” (2020) adıyla kitaplaştırılmıştır.

Önemli Gösterileri

  • Bir Delinin Hatıra Defteri: Genco Erkal’ın en ikonik performanslarından biri olan bu oyun, Nikolay Gogol’un eserinden uyarlanmıştır. Erkal, bu oyunu 2000’den fazla kez sahnelemiştir.

  • Ben Bertolt Brecht: Bertolt Brecht’in şiirlerinden ve oyunlarından derlenen bu gösteri, Erkal’ın en çok beğenilen çalışmalarından biri olmuştur ve yüzlerce kez sahnelenmiştir.
  • Sivas 93: Sivas Katliamı’nı konu alan bu oyun, Erkal’ın toplumsal duyarlılığını sahneye taşıdığı önemli bir eserdir.

  • Kerem Gibi: Nazım Hikmet’in şiirlerinden uyarlanan bu oyun, uzun yıllar boyunca sahnelenmiş ve büyük ilgi görmüştür.
  • Yaşamaya Dair – Bursa Cezaevi’nden Mektuplar: Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nden yazdığı mektuplardan uyarlanan bu gösteri de seyirciler tarafından büyük beğeniyle izlenmiştir.

  • Rosenbergler Ölmemeliydi: 1970’te sahnelenen bu oyun, Dostlar Tiyatrosu’nun çıkış oyunu olarak büyük ses getirmiştir.
  • Asiye Nasıl Kurtulur: 1971’de sahnelenen bu oyun, toplumsal sorunlara dikkat çeken önemli bir eser olmuştur.
  • Havana Duruşması: 1971’de sahnelenen bu belgesel oyun, gerçek olaylardan uyarlanmıştır.
  • Analık Davası (Kafkas Tebeşir Dairesi): 1971’de sahnelenen bu uyarlama oyun, Brecht’in eserine dayanmaktadır.
  • Azizname: 1973’te sahnelenen bu oyun, Aziz Nesin’in eserlerinden uyarlanmıştır.
  • Alpagut Olayı: 1974’te sahnelenen bu oyun, dönemin önemli toplumsal ve siyasi olaylarını sahneye taşımıştır.
  • Brecht Kabare: 1978’de sahnelenen bu oyun, Brecht’in eserlerinden uyarlanan bir kabaredir.

Toplumsal Duyarlılık ve O Bir Devrimci

Genco Erkal, sadece bir sanatçı olarak değil, aynı zamanda toplumsal olaylara duyarlılığıyla da bilinen bir isimdi. İnsan hakları, demokrasi ve özgürlükler konularında aktif olarak yer aldı, sahnede ve dışında sesini duyurdu. Sanatın bir toplumu dönüştürme gücüne inanan Erkal, eserlerinde de bu anlayışı yansıttı. Genco Erkal, hayatı boyunca sanata ve topluma olan bağlılığıyla tanındı.

Genco Erkal’ın vefatı, sanat dünyasında büyük bir boşluk bıraktı. Onun sanata adanmış yaşamı ve topluma yaptığı katkılar, gelecek nesillere ilham olmaya devam edecek. Tiyatroseverler, onu sahnedeki muhteşem performansları ve toplumsal duyarlılığıyla hatırlayacak. Erkal’ın anısı, sahnelerde ve gönüllerde yaşamaya devam edecek.

Veda Mesajı

Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın!
Sizi canımda canımın içinde,
kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın…
Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın,
mendil sallamayın bana.
İstemez… Tek hecesiz elveda.

Ağaçlar Ayakta Ölür

Genco Erkal, hayatı boyunca hakikatin ve adaletin yanında durdu. Geçen haftaya kadar sahnede olmaya devam etti.

Türkiye, gerçek bir aydınını ve sanatçısını kaybetti. İyi ki vardı, her zaman güzel hatırlanacak. Genco Erkal’a rahmet, ailesine, yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.

Martı Dergisi olarak, usta, devrimci sanatçıyı saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Yasemin Sungur

Önceki İçerikOlimpiyatlar ve Mülteciler
Sonraki İçerikKitap ile Sohbet’te Kitapdaşlıktan Yaşamdaşlığa
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...