Yangın Var: Anız, Sigara, Piknik ve 17 Ağustos

TRT Haber'den alınmıştır

Aslında bugün 17 Ağustos 1999 Gölcük depremini anarak, unutmadığımızı söyleyerek güne başlayacaktık. Çevre sorunlarına baktığımızda da kurumların bu konuda kalıcı ve çözüm üreten hiç bir çalışma yapmadığı ile yeniden yüzleşecektik. 

Ancak 16 Ağustos 2024’te, yani dün, ülkemiz 72  yerde çıkan yangınla sarsıldı. 11 saat önce Orman Genel Müdürlüğü’nün sayfasında aşağıdaki yerlerde orman yangınları bildirilmişti.  Şimdi pek çoğu kontrol altında ancak bu kadarı da fazla  dediğimiz bir gün yaşandı ülkemizde.

🔥#İzmir / #Karşıyaka / #Beydağ

🔥 #Aydın / #Didim / #Bozdoğan

🔥 #Manisa / #Gördes

🔥 #Bolu / #Göynük

🔥 #Kütahya / #Emet

🔥 #Karabük / #Ovacık

🔥 #Muğla / #Milas

Dün öğle saatlerinde Çanakkale’den bir arkadaşımla görüştüğümde “şu anda yine yangın çıktı. Rüzgarda çok kuvvetli yayılıyor” dedi. Ve sonradan instagramda onun paylaştığı yangın fotoğraflarını gördüm. Sonra; İzmir, Bolu, Manisa geldi; 3 büyük şehirde yangınlar. Kararsız ve kuvvetli poyraz kurak olan alanları sildi süpürdü.  Ekosistemdeki canlılar; ağaçlar ve hayvanlar yandı bitti kül oldu.

Neyse ki can kaybı yok dediler haberlerde, mal kaybı yüksekmiş! Doğa, orman, ağaçlar, bitki örtüsü, börtü böcek ve doğadaki canlar yandı, yandı ve kül oldu… Hayvanlar kapalı oldukları ahırlarda yandılar. 

Çanakkale’deki yangın nedeninin anız olduğunu aktarmıştı arkadaşım. Büyük bir alan yanmış ve tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki 57. Alay Şehitliği ile Conk bayırı ziyarete kapatılmış.

Bolu yangınının nedenini de Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı anız olarak açıkladı, başlatanlar göz altına alınmış. Pek çok mahalle tahliye edildi. İzmir Karşıyaka Yamanlar’da ise  bir gün öncesinde  başlayan yangın kontrol alınmasına rağmen ertesi gün yani 16 Ağustos 2024’te yeniden başladı. Bu sefer o bölgeye yakın bir yerde orman alanında başlamış yangın. Yetkililerin belirttiğine göre piknik için yakılan ateşten çıkmış bu yangın. Sonuç 17 ev yandı, pek çok ev boşaltıldı. İzmir Ödemiş’teki yangının nedeni ise iki çocuğun sigara içme hevesinden… Onların da yakalandığını belirtiyorlar haberlerde.

Doğayla ilişki, ormanda ne yapılır, yangın nedir, ne yapar dersi de verilmeli.

Sigara içince (için demiyorum) izmaritini söndürüp çöp kutusuna atın. Ormanda ateş yakmayın. Ormanda sadece insana ayrılmış yerlerde piknik yapın. Anız ateşi yakmayın, sadece kuru otu değil koca ormanları hatta evinizi de yakarsınız.

Ormanları yok etmek için yakanlara söyleyecek sözümüz çok! Onlar insan değil. Onlar yaşadıkları dünyaya zarar veren yaratıklar. Mülke doymayanlar. Paranın kölesi olanlar. Mülke tapanlar onlar.

17 Ağustos’u Unutmadık

Bugün 17 Ağustos. Türkiye için çok çok acı bir olayın yıldönümü. 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi.  Kaybettiğimiz vatandaşlarımızı, yaşadığımız onca acıyı unutmamamız önlemleri almamız gerekiyor.

Geçmiş olsun Türkiye…

Unutmayacağız demek yeterli değil. Önlem alınmalı. Kontrol edilmeli. Ormanda piknik yapma yasağı getirilmeli.

Haber kanallarının ne kadar demede olduklarını yangınlar vasıtasıyla bence bir kez daha gördük. Hepsi yayın yapıyordu. Hepsi her gece olduğu gibi konuşmacılarıyla gecenin bir vaktine  kadar konuşacakları dünyanın en kolay, en ucuz yayınlarını yapmaya başlamışlardı. Yangınlar  tabii esas konuydu. Sahadaki muhabirlerin yerine uzun bir süre konukları bilmiş bilmiş ama 5N1K olmadan yayınlarını sürdürdüler. Ve uzun zaman gerçek haberlerle ilgili bilgi alınamadı. Çok yorum az iş…

Önceki İçerikMadalyonun Arka Yüzü
Sonraki İçerikProf. Tuba Dal ile Röportaj: Maymun Çiçeği Virüsü
Ayşe Dural
Saint Benoit mezunu. Bu okulda Fransızca ve İngilizceyi öğrendi ve çok sevdi; özellikle Fransızcayı. Sonrasında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nde devam etti. Çalışma hayatına Garanti Bankası Halkla İlişkiler Bölümü’nde başladı. Sonrasında dergiciliğe adım atarak Gelişim Yayınları’nda çalışmaya başladı. Türkiye’nin ilk “copyright” dergisi Marie Claire’de çalıştı. Suha Arafat’tan Orhan Pamuk’a kadar pek çok kişiyle söyleşiler yaptı, kadın hakları konusunda araştırmalar yaptı, modayı yakından takip etti. AMICA, BIBA gibi dergilerde çalıştı. Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. 2000-2006 yıllarında The Gate dergisinin yayın yönetmenliği yaptı. Koç Holding’in Bizden Haberler dergisinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Daha sonra PR ajanslarında Medya İlişkileri Yönetmeni olarak çalışmaya başladı. Böylece artık haber yapmayacak, ama haberi gazetecilerle paylaşacaktı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinin medya ilişkileri yönetmenliğini üstlendi. Yasemin Sungur’la birlikte Kültür Sanat Ajansı’nı kurdular. Kitap editörlükleri yaptı. Dural, basında ve halkla ilişkiler konusunda edindiği tecrübe, bilgi ve deneyimi, danışmanlık, eğitim ve seminerler aracılığı ile yeni nesillere aktarmakta ve martidergisi.com için röportajlar yapmaktadır.