Narin Kız

Türkiye günlerdir küçük bir kız çocuğuna odaklanmış durumda: Narin. Sekiz yıllık kısacık yaşamında Narin’i daha önce tanımıyorduk. Ta ki ortadan kaybolana kadar. Sonrası malum. Bu gizemli ortadan kaybolmasının ve Narin’in öldürülmesinin nedeni henüz açıklığa kavuşmamıştı. Ama 24 kişi, içinde amcası da vardı, gözlem altına alınmıştı. Şimdi herkes gerçek faili ve nedenini  bekliyor. Aslında bir köy dolusu insan gerçeği biliyor. Yani “Herkes biliyor”.

“Herkes Biliyor”

Bu olay akıllara İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin İber Yarımadası’nda 2018’de vizyona giren “Herkes Biliyor”  isimli filmi getirdi. Javier Bardem ve Penolope Cruz’un başrollerini paylaştığı film,  çocukları ve eşiyle birlikte Buenos Aires’te yaşayan Laura adında bir kadının hikayesine odaklanıyor. Laura, kız kardeşinin düğünü için oldukça heyecanlıdır. Ancak beklenmedik bir olay ailenin hayatının tepetaklak olmasına neden olur. Laura’nın büyük kızı kaçırılmıştır ve bunu kimin yaptığını kimse bilmemektedir. Genç kızın bulunması için herkes elinden geleni yapmaya çalışır. Ancak yaşananların sorumluları araştırıldıkça, hem aile fertleri hem de köy ahalisi arasında birtakım gerginlikler yaşanmaya ve geçmişte saklı kalmış kirli sırlar su yüzüne çıkmaya başlar.

Şimdi köyden olan “Herkes Biliyor” ve dışında kalan bizler bekliyoruz. Ancak ne olursa olsun bu ve benzeri pek çok sosyolojik olay yıllar boyu incelenecek. Ama olan küçük Narin’e oldu. Küçücük bir kız çocuğu uçtu gitti. Bize de onun ardından şiirler yazmak düştü… Yasemin Sungur’un şiiri bir ağıt ve her şeyi özetliyor.

Narin bir çiçekti,

güneş gibi ışık ışık

hayata  karıştı,

zalimler

Kırdı, ezdi, kararttı ışığı…

 

Narin’di adı,

Küçücük elleriyle, gülen gözleriyle sarılırdı hayata,

Bir boşluk kaldı hepimizde,

Şimdi sokaklar sessiz,

Bir kız çocuğunun daha gülüşü kayıp,

Binlerce umut dereye aktı,

çamura karıştı…

 

Ve biz hala soruyoruz, neden?

 

Eğitim diyordu sesini çıkartanlar,

Ancak farkında mısınız

Zalim olan vicdanlar, çocuğa, kadına, köpeğe, doğaya ve elbette eğitime düşman.

 

Zalimler de bir gün çocuktu,

Kim ekiyor bu tohumları yüreklerine

Nerde bozuluyor ahlak?

 

Sevgiyle kurulup

sevgiyle çoğalmasını

umut ettiğimiz aile

Oluyor kara delik…

 

Ve kadın, ve anne,

ve kız çocuğu

fark etmiyor,

hala adı da, değeri de yok…

 

Çürüdü toprak,

Çürüdü su,

Çürüdü hava

Ateşlendi insanlık

Yanıyor ortalık…

 

Önceki İçerikUluslararası Okuryazarlık Günü’nde Türkiye’nin Karnesi
Sonraki İçerikİstanbul Tiyatro Festivali’nin Onur Ödülü bu yıl Müjdat Gezen’e Takdim Edildi