Tatlı Yiyelim, Tatlı Konuşalım, Tatlı Öğrenelim

Kalamış’ta bir kafe var artık: Tatlı Huzur. Ama buraya sadece bir kafe demek biraz haksızlık olur…

“Yemeli içmeli şeyleri severiz. Dingin, huzurlu bir ortam arıyoruz. Öğrenmeye hevesliyiz. Konuşmaya ve dinlemeye meyilliyiz…

Aslında bir kafeyiz ama aynı zamanda çayı, kahvesi, keki, kurabiyesiyle gün boyu oturup çalışabileceğine inananlara ‘kafe ofis’iz, öte yandan beğendiği sandalyeyi satın almayı düşünenlere ‘kafe dükkan’ız, merak ettiklerini uzmanından öğrenmek isteyenlere de ‘kafe okul’uz, hatta yüreğini açanlara ‘kafe ev’ bile oluruz…”
 
İşte bu fikirlerle yola çıktı Tatlı Huzur sakinleri. Özünde bir kafe inşa ettiler.
 
Menü, dostların tarifleriyle oluşturuldu. Melek Kalkavan’ın siyah/beyaz çikolatalı kurabiyesi, incirli muffin’i ve labne soslu semizotu salatası; Gamze Çamoğlu’nun süper kokoş kanepeleri ve tartoletleri; “Dukaniche” Melike Mehmetoğlu’nun Dukan tiramisu ve cheesecake’i, bir de Dukan düşmanı, gönülçelen lorlu kurabiyeleri; Esra Akkaya’nın için armuttan bala içine dünyayı sığdıran keçi peynirli salatası bu maksatla menüdeki yerlerini aldı. Sadece dostların sofralarında bulunabilecek lezzetlere, mayonezden ve margarinden uzak, sağlıklı, tazeleyici salata, kiş ve sandviçler de eklendi. Ev yapımı limonata, buzlu içecekler, bitki çayları ve kahvelerle de menüye son nokta konuldu.

Mekanı eve çevirecek dekoratif dokunuşlar için “Shabby Chic” tercih edildi. Yani bildiğiniz İngiliz taşrası. Dönüştürülmüş eskiler ya da eski kılıklı yeniler, ahşap ağırlıklı, tel dolap, terek, beyaz ve pastel tonlar, buğulu, yumuşacık bir ev tadı… Bir de bolca çiçek; hem bahçede, hem kumaşlarda hem de tabaklarda, masalarda, duvarlarda…

Masadan koltuğa, tabaktan tepsiye buradaki hemen her nesne kendi imalatları; bir kısmını da eskiciden alıp restore ettiler. Az biraz da Laura Ashley ve Cath Kidstone markalı ürünler mevcut. Ve bütün bunlar için de bir “ürün menüsü” yapıldı. Yani konuklar beğendikleri sandalyeyi, masayı ya da tabağı satın alabiliyor.

Huzurlu bir atmosfer ve güzel bir menü, bir kafeye yeter de artar bile…
Aslında bazen yetmez… Daha fazlasını isteyenlere yetmez… Tatlı Huzur’a hiç yetmez…

Tatlı Huzur bir okul, bir “ortak paydalarda buluşma” mekanı, “daha ne öğrenebilirim” arayışındakiler için önemli bir durak olmaya da talip.

Bu nedenle Eylül ayı itibariyle aylık seminerler başlayacak. Cazdan psikolojiye, sinemadan politikaya bir sürü konuya uzmanıyla birlikte derinlemesine dalınacak.

Zaten nicedir, Tatlı Huzur’da uzun soluklu eğitimlerin yanı sıra, nokta vuruşları da yapılıyor. Dukan koçu Melike Mehmetoğlu’yla kitap imza günü ve Dukan partisinde buluşuldu mesela. Cumartesi günleri açık büfe sabah kahvaltısında yaşam koçu Derya Akkaya ile, önceden katılımcıların oylarıyla seçilen bir tema üstüne uzun grup koçluk çalışmaları yürüyor. Ayrıca pazartesi akşamları eğitmen, sohbet insanı, proje kadını (ve daha birçoğu) Yasemin Sungur’un yıllardır sürdürdüğü “Kitap ile Sohbet” toplantıları artık Tatlı Huzur’da koyu kıvamlı muhabbet ortamında gerçekleşiyor. Üstelik bütün bunlar tatlı tatlı atıştırırken oluyor.
 
Yelken Sokak, No 1, Kalamış, İstanbul
0216.349 27 79
 
http://tatlihuzur.com
http://www.facebook.com/Tatlihuzurcafe
@tatlihuzur1

 

Çağla Kalafat
 

Önceki İçerikRamazan. Biri Bin Yapan Bir An
Sonraki İçerikİki Kitap, İki Farklı Dünya: Aziyade ve Ekmek Arası Rüya

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz