Yazma hevesi çoğunlukla şiirle gelip yapışır yakanıza. Hele de lise yıllarındaysanız, hele de ilk aşkınızın hüzünlü günlerindeyseniz, hele de pek gösterişli bir şiir defteriniz varsa! Güzeldir şiir yazmak, özeldir. Şair zannettirir size kendinizi. Şiir sevdası yerini hikaye yazma merakına bırakabilir zamanla. Sonra yeterince sabrınız ve yaşanmışlığınız ve de cesaretiniz varsa, uzun, sızılı bir roman yolculuğuna çıkmanız içten bile değildir.
Şiirler de, zamanın sisli renklerine gömülür, öyküler de. Yazmaktan vazgeçseniz bile, iyi bir okur olarak romanlarla devam edebilirsiniz düşlerin arasında yol almaya. Bu genellikle böyle olur. Belki de bu sebepledir şiirlerin az, romanların çok okunması. Dünyada da, ülkemizde de şiirin, öykünün yalnızlığı sonsuzdur. Bu yüzyılın romanın avuçlarında olduğu bir gerçek. Büyük bir olasılıkla önümüzdeki yüzyılların da öyle.
Roman okumayı severim ben. Sevmenin ötesine geçmiş bir tutku vardır içimde onlara karşı. Olmasaydı romanlar, yaşamın kokuları eksik kalırdı. Belki de okuduğum kitabın hemen bitmesini istemediğimdendir, uzun uzun satırlara bağlanışım.
Ne çok zaman olmuş bir şiir ya da öykü kitabı okumayalı. Ne çok sonbahar geçmiş. Yazdığım, okuduğum romanların sessiz çığlıkları beni nasıl da kendilerine esir etmiş.
Aşksız Gölgeler, ellerimi tekrar birleştirdi öykülerle. İçinde yirmi iki kısa öykü olan, doksan sekiz sayfalık ince bir kitap böylesi sarsıcı, bu kadar yoğun hisleri barındırabilir mi sözcüklerinde. Evet, bu mümkünmüş. Kitabın içindeki öyküler;
Aşk Ve Gölge
Gece
Yüzük
Sonsuz
Kedi Gözü
Orada
Uyanış
Kirli Bir Şey
Boşluğun İzi
Van Gogh, Yok
Bekleyiş
Pina
Kafaroz Mustafa
Hediye
Oyun
Kara Uyku
Taş Dilenci
Yanlış Soru
Kargalar
Deniz Fenerinde
Bir Günlük Bir Günlük
Umarsız Ve Karmakarışık
Yazar Kadir Aydemir hayatından anıları da paylaşmış okuruyla. Hikayelerinin bir yerlerine serpiştirivermiş yaşamından kesitleri incelikle. İçi sızlarken yazmış, coşkuluyken yazmış, incindiğinde yazmış, hep yazmış.
En çok hangi öykü etkiledi beni bu kitapta, bilemem. Sanırım hepsinde birer satır, birer sözcük bulabildim kendime ait.
Aşkın sadeliği papatyalara benzer. Gerçek aşk saftır, durudur. Kadir Aydemir’in bazı öykülerindeki erotizm aşkın masumiyetine dokunmuyor, aksine büyülü bir güzellik katıyor ona.
Yitik Ülke yayınlarını okurum sık sık. Farklı bir yayınevi. Kalplerini yanlarına alıp öyle çıkmışlar yola. Bence, yayınevinin kurucusu Kadir Aydemirin aynı zamanda bir yazar olmasının payı büyük bunda. Seviyor kitapları, sevdiriyor. Okullara kitap gönderiyor, gençlere kitap hediye ediyor, yeni yazarlara şans veriyor. Okumayı, okutmayı önemsiyor. Ruhunun pırıltılarını katıyor yaptığı işe. Bir yazarın düşlerine sarılışıyla sarmalıyor kitapları, o duyarlılıkla bakıyor yayıncılığa. O sebeple her şey güzel oluyor.
Yazar : Kadir Aydemir
Türü : Öykü
Yayınevi : Yitik Ülke
Basım Tarihi : 2013
Sayfa Sayısı : 98