Anne Bana Neden İnanmadın, Sahi Sen Beni Neden Sarmadın?

Aileler iyi niyetli de olsa bilgi eksikliği ve öğrenilmiş yanlış davranış kalıpları nedeniyle farkında olmadan çocuklarını ihmal etmiş olabiliyorlar.

Çocukların fiziksel olarak sağlıklarını olumsuz etkileyecek gıdalarla beslemeleri,

Çocukların gelişimlerini etkileyecek ve karakterlerini şekillendirecek biçimde fazla ekrana maruz bırakmaları,

Çocukların mevsimine uygun giyinmemesi ve öz bakımlarının ihmal edilmesi İHMALDİR.

Aile içinde çocukların gerekçesi ne olursa olsun saçını çekmek, çimdik atmak, kafalarına vurmak, yüksek sesle konuşmak, üzerlerine yürümek ve bir şeyler fırlatmak FİZİKSEL İSTİSMARDIR.

Çocukların zayıf yönlerine vurgu yaparak; sakarsın, pasaklısın, tembelsin, senden bir şey olmaz demek ailede en az sevilen kişiye benzetilerek halan gibi sorumsuz, dayın gibi problemlisin şeklinde rencide edici benzetme ifadeleri kullanmak PSİKOLOJİK İSTİSMARDIR.

CİNSEL İSTİSMAR ise hem fiziksel hem de psikolojik istismarı içerisinde barındıran çocuğun hem ruhsal hem de bedensel bütünlüğüne zarar veren, istemediği davranışlara zorla maruz bırakılan, çocuğun bütün hayatını etkileyerek tarumar eden DÜNYANIN EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ VE FELAKETİDİR.

Çocuklar istismara uğradıklarında ses çıkaramaz, korkutulur, tehdit edilir ve asla bir yetişkinle güç savaşına giremezler. Bu yüzden istismarcılar kız ya da erkek çocuk fark etmeden kontrol edilebilirliği, korkutulabilirliği ve tehdit edilebilirliği güçlü olduğu için çocukları seçerler.

İstismarcılar güçlerini çocuklar üzerinde rahatça ve zorlanmadan kullandıkları çocukları seçerler onlar için cinsiyetin ve insaniyetin zerre miktar ehemmiyeti yoktur.

Lütfen Şunlara Çok Dikkat Edin
  • Lütfen çocuklarınızın önünde adaletin güvenilmez olduğu ile ilgili yorumlarda bulunmayın.
  • Lütfen ihmal ve istismara uğramış olma riskine karşın çocuklarının yanında “sana bir şey yapanı öldürürüm, keserim, kimse sana bir şey yapamaz, bunu onun yanına bırakmam şeklinde ifadeler kullanmayın. Çünkü bu ifadeler çocukta güven duygusu oluşturmaz ve bu ifadeler ile çocuklar istismara uğradıklarında size söyleyemezler. Size söyledikleri takdirde aile içinde bir felakete sebep olacaklarını ve aile bireylerinin kendisi yüzünden zarar göreceği düşüncesiyle size söylemekten imtina ederler.
  • Lütfen çocuklarınız ihmal ve istismara uğradıklarında olayın gelişim anını bir polis memuru ya da bir savcı gibi sorgulamayın. Ebeveyn olarak sizi o an ilgilendiren şey olayın nasıl geliştiği ve gerçekliği değildir, sizi temelde en çok ilgilendiren çocuğun o an ne yaşadığı, duyguları kaygıları, endişeleri ve korkularıdır. Bu yüzden olayın sorgu hakimi, savcısı, kolluk kuvveti olmayın çocuklarınızın sadece en temel haliyle, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığına odaklanın onlarla sakince güvenli bir şekilde ilişki kurmaya gayret edin ve çocuklarınıza ülkenin adli makamları bunun cezasını muhakkak verir diye güven verin! Aksi durumda çocuklarda adalete ve insanlara güven konusunda tahribat, endişe kaygı oluşma riski yüksek olur.
Çocuk Yaşta İstismara Uğramış Bir Yetişkinin Söylediklerine Kulak Verin

“Yaşadığım onca kötülüğün içinde beni en çok yaralayan ve hayatım boyunca bütün ilişkilerimi belirleyen en temel şey istismara uğradığımda aileme beni suçlayacaklarından korktuğum için söyleyememekti.

Çok hareketli ve yaramaz bir çocuk olduğum için benim bunu isteyebilir olabileceğimi düşüneceklerini ya da çok hareketli olduğum için başıma gelmiş olacağını ve kısa şort veya askılı tişört giydiğim için hedef seçildiğimi düşünecekleri korkusuyla onlara gerçeği söyleyememiştim. Çünkü ben evin içinde ayağı takılıp düşse sakar olarak etiketlenen, her şeyin suçlusu bir işe yaramazdım.

Eğer anne ve babama söyleyebilseydim onların bana inanacaklarını bilseydim, yazın kavurucu sıcağında kırk beş derece güneşin altında kalın bir battaniyeye sarılıp güneşin yakıcı sıcaklığı ile dişlerimi sıkmaktan kırarak varlığımı hissetmek için yanıp kavrulmayacaktım ve bütün hayatımı etkileyen acıları yalnız başıma bu kadar derinden yaşamayacaktım.

İhmal ve istismara uğrayan çocuklarınızı onları sorgulamadan, onlara neden, nasıl, niçin sorusunu sormadan, delil, kanıt ve ispat etmelerini istemeden sadece ve sadece onlara inanarak, sonsuz güven vererek sol göğsünüzde sonsuz bir şefkatle sarın sarmalayın.

Unutmayın ki insana yaraları en çok sevdikleri açar, kanatır ve acıyı en çok sevdikleri yaşatır…

 

Aysun Erkan

Psikolog

10.12.2022, Adana

 

Önceki İçerikKitabi Kehanetler
Sonraki İçerikHasan Cem Araptarlı’nın ‘’İstanbul Balıkçıları’’ Sergisi