Son günlerde, Amerika’da evde çocuk bakan babaların (stay-at-home dad’s) sayısındaki artış, televizyondaki birkaç programa konu olurken, gazetelerin de haber sayfalarında yer buldu.
Çocuklarını sabah kaldırıp okula hazırlayan, evde temizlik, çamaşır, yemek yapan, yeni doğan bebeklerine bakan, çocuklarını okul sonrası yapılan aktivitelere, kurslara götüren, kısacası kadınların yaptığı her işi yapabilen babalar.
Son 10 yılda eşleri işe giderken, kendileri evde çocuklarına bakmak isteyen ya da bakmak zorunda kalan baba sayısı iki kati bir rakama ulaştı.
2012 yılı istatistiklerine göre 227 bin baba işlerini bırakıp, bütün zamanlarını çocukları bakıp, büyütmeye adadı. Bekar babalar ve çocukları biraz büyüyünce evden çalışan (part-time yada esnek çalışma saatleri olan) babalar bu rakama dahil değil ve onların sayısının da 1.4 milyon kişi civarında olduğu söyleniyor.
Amerika’da çalışan eslerin, en zorlandıkları konu, çocuklar doğduktan sonra onlara kimin bakacağı sorunu. Bugün bir çok çift evlenmeden önce böyle bir durumda çocuklar için kimin kariyerini erteleyebileceği konusunu konuşur oldu.
Bir çok yerde, istenilen nitelikte çocuk bakıcısı ve dadı bulmak yaşadıkları şehir ve kasabaya göre zor ve pahalı. Eşlerden birinin maaşı çocuk bakıcısına verilecek ücrete yakın ise, genelde düşünülen “ o zaman çocuğuma ben bakarım ve benim vereceğim eğitim ve terbiye ile büyür, böylece büyüme aşamasını da kaçırmam ve en azından birimiz bunu doya doya yaşarız” gibi…
Eğer eşlerden birisi aileyi rahatlıkla geçindirebilecek güçte ise , diğeri kariyerini çocukları belli bir yasa gelinceye kadar erteliyor. Bazen de çalışan anne ve babaların yoğun çalışma saatlerinden dolayı, çocuklarını sabah 1 saat, akşam yatmadan önce 1 saat görmek yeterli olmuyor. Ekonomik kriz ’den dolayı işini kaybeden babalar da başlangıçta iş bulana kadar çocuk bakmayı düşünse de zamanla bunu kalıcı olarak yapıyor.
“Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır” sözü, bugünlerde “her başarılı iş kadının arkasında da onu destekleyen anlayışlı bir eş vardır” sözüne dönüşüyor.
Bir çok başarılı iş kadını ve özellikle bankacılık sektöründe çalışanlar ile yapılan röportajlarda, kadınlar eslerinin desteğinin önemli olduğunu soyluyor.
“Özellikle rekabet ortamının olduğu iş yaşamında, üst pozisyonlara tırmanmak için, erkekler dünyasında varlığımızı duyurmak için bizim iki kati bir caba harcamamız gerekiyor.” İş’te aniden çıkan bir kriz ortamında fazla çalışmak gerektiğinde ya da bir iş gezisi durumunda, eşleri evde çocuklara bakan kadınlar, bunu bir engel görmüyor. İşlerine daha fazla yoğunlaşıp daha verimli çalışıyorlar.
Çalışan kadınlardan bazıları ise, suçluluk hissediyor, çocuklarını göremediği ilgilenemediği için. Bazen de tam tersi bir durum, belli bir iş yaşamından sonra evde oturup çocuk bakan annelerde yaşanıyor. Kariyerini belli bir aşamada bırakmasının ve gelecekte çalışmak istese de işine aynı konumdan başlayamama endişesi.
Erkeklerin durumu da kadınların yaşadıklarından farklı değil. Onlarda bir çok konuda ikilem yasıyorlar. Bazıları için “işim evde oturup çocuklara bakmak” demek çok zor iken, bazıları bunu çok rahatlıkla söyleyebiliyor. 21. yüzyıl’ın Amerika’sı da olsa kadınların çalışıp, erkeklerin çocuk bakması bir çok kişi için hala bir tabu ve hoş karşılanmıyor. Yapılan araştırmalarda %50 den fazlası kadının evde oturup çocuk bakmasını isterken, erkeklerin çocuk bakmasını isteyenlerin oranı da %8. Araştırmalar gösteriyor ki babaları tarafından yetiştirilen çocuklar ile annelerin yetiştirdiği çocuklar arasında da bir fark görülmüyor.
İyi bir kariyerden sonra, geç yasta baba olanlar da çocuğu ile kaliteli zaman geçirmek istediklerinden, milyon dolarlık işlerini bırakabiliyorlar. O zamanda etrafında “işten mi çıkarıldın” soruları ile karşılaşıyorlar. Bir çok baba ise, çocukları 1. sınıfa başlayınca işine geri dönmek ya da part time çalışmak istiyor.
Çocuklarına baktığı sürece babalar da; yaşadıkları şehirde ya da kasabada kendisi gibi olan babalarla arkadaşlık ediyor, çocukları okulda iken birlikte bazı aktivitelere katılıyorlar. Onlar da çalışmayan kadınlar dünyasında, çocuklarının okul çevresinde ya da bir çocuk bahçesinde kendilerini bir erkek olarak dışlanmış hissediyorlar.
Evde çocuk bakan babalardan bazıları bilgisayarda web sayfaları acıyor, blog yazıları yayınlıyorlar. Toplandıklarında siyaset yada maç konuşmaları kadar, çocuklarının yemek yeme alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları, uyku düzeni, eğitim v.b. pek çok konuda fikir alışverişinde bulunuyorlar ve dayanışma içindeler.
30 yıl öncesine göre kadınlar artık daha eğitimli, başarılı ve iş hayatını daha iyi kontrol edebiliyor. Bir çok sektör ise alımlarda kadınları tercih ediyor.
Geleneksel anlayış olan baba çalışır, anne çocuk bakar anlayışı da bir çok kişi için değişiyor. Çocuklara anne ,baba, yada bakıcı da baksa, önemli olan çocukların en iyi şekilde yetişmesi için caba gösterilmesidir. Değişen koşullara ve aile birliğinin durumuna göre eşler; kendileri ve çocukları için en iyi kararı birlikte vermelidir.