Anton Çehov Tarzı Öykü

Bir olayı değil, günlük yaşamın herhangi bir kesitini -gözlem- ele alan ve duyguların ön plana çıktığı öykü türüne durum/kesit öyküsü adı verilir.

Bu tarzın dünya edebiyatında ilk temsilcisi Rus yazar Anton Çehov olduğu için “Çehov Tarzı Öykü” de denir.

Anton Çehov Kimdir?

Anton Çehov (1860-1904), Rus hikâye ve tiyatro yazarıdır. Moskova Tıp Fakültesi’ni bitirmiş, kısa süre doktorluk yaptıktan sonra kendisini tamamen yazarlığa vermiştir. 1891’de sürgündekilerin durumunu anlayabilmek için Sibirya’ya gitmiştir. Avrupa’yı gezmiş, birçok ünlü yazarla tanışmıştır. 1899’da Rus İlimler Akademisine alınmıştır. Anacak Gorki’nin 1902’de akademiden çıkarılması üzerine istifa etmiştir. Uzun süre çektiği veremden Almanya’nın güneyindeki Badenweillende ölmüştür. Öykü türüne yeni bir tarz kazandırmıştır. İnce ayrıntılara dayanan kısa hikâye türünün en büyük yazarlarından biri kabul edilir. Durum (kesit) öyküsünün öncüsüdür. Realizm akımının temsilcilerindendir. Tiyatrolarında, ihtilal öncesi umutsuz bir atmosfer içinde yaşayan soyluların ve aydınların İç dünyasını başarıyla sergiler.

Durum Öyküsü Özellikleri Nelerdir? 

  • Klasik yapı yoktur. Serim, düğüm, çözüm gibi bir planlamaya uyulmaz. Öykü girişe lüzum duyulmadan doğrudan doğruya olaya başlar.
  • Anlatıcının yetkileri bir hayli daraltılmıştır. Ayrıntılı bir anlatım yoktur. Olayların ve durumların akışı gibi pek çok şey okuyucunun hayal gücüne bırakılır. Sezdirme ön plandadır. Çoğu kez okuyucuda öykünün bitmediği izlenimi uyanır.
  • Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir.
  • Fikre önem verilmez.
  • Kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir.
  • Mekân üzerinde pek durulmaz, mekân birkaç kelimeyle, ana hatlarıyla belirtilir.
  • Karakterlerin yaşadıklarından çok hislerinin, düşüncelerinin ve izlenimlerinin ön plana çıktığı durum öyküsünün kahramanları sıradan insanlardan seçilir.
  • Karakterler, özenle seçilmez derinlemesine tanıtılmaz. Herhangi bir ayrıcalıkları olmayan ve her zaman rastlanabilecek kişilere yer verilir. Okurda merak duygusunu ön plana çıkarmak için karakterlerin sadece küçük ama çarpıcı özellikleri vurgulanır.
  • Öykü genellikle karakterlerin gözünden anlatıldığı için sıklıkla yerel ve folklorik ögelere yer verilir.
  • Karakterlerin düşünceleri ”iç ses” ile okura aktarılır.
  • Mekanlar detaylı bir şekilde anlatılmaz. Genellikle sokak, ev, iş yeri gibi genel tanımlar yapılır.
  • Yazar, mesaj verme kaygısı gütmez.
  • Öykünün içerisinde verilen detaylar gelişigüzel değil planlıdır. Anton Çehov’un meşhur sözü durum hikayesinin nasıl olması gerektiğini özetler niteliktedir: ”Eğer duvarda bir tüfek varsa o hikayenin içinde mutlaka patlamalıdır.”
  • Durum öyküsü olaysız, gerilimsiz bir öyküdür.
  • Belli bir ortamdan kaynaklanan izlenimler, çağrışımlar vardır. Bir durumdan ya da gündelik yaşamın içine rastgele bir yerinden girilir.
  • Kimi kez simgelere başvurulur, gerçeküstü bir tutumun içine girildiği görülür.
  • Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir, fikre önem verilmez, kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir.
  • Durumlar mizahi bir atmosfer içinde verilir.
  • Yazar kendi kişiliğini saklar.

 

Memduh Şevket Esendal, bu türün ilk temsilcisidir. Otlakçı, Ev Ona Yakıştı, Hava Parası, Mendil Altında, İhtiyar Çilingir, Veysel Çavuş durum öyküleri durum öyküsü tarzında yazılmıştır. Sait Faik Abasıyanık, Tarık Buğra’da bu tür öykü yazan öykücülerimizin önde gelenlerindendir. Dünya yazınında T. Capote, K. Mansfield’ten söz edilebilir.

Oktay Valunya

Önceki İçerikKendi Şansımızı Yaratmanın Üç Yolu
Sonraki İçerikAstraZeneca’dan Akçakiraz İlkokulu’na Kütüphane