Çocuk Edebiyatı Bölümümüzün bu ayki yazar konuğu aynı zamanda bir eğitimci de olan Sevil Köybaşı. Farklı yayınevlerinden çıkmış çok sayıda kitabı bulunan üretken yazarla çocuk edebiyatına gönül verenlere ilham olacak bir röportaj gerçekleştirdik. Uluslararası kitap fuarlarını yakından takip eden yazar geçtiğimiz ay gerçekleşen Bolonya Çocuk Kitapları Fuarı izlenimlerini de bizimle paylaştı.
Sevil Hanım bize yazar olma yolculuğunuzu ve çocuk edebiyatıyla nasıl ilgilenmeye başladığınızı anlatır mısınız?
Öncelikle okuma serüvenimden başlamak isterim. Küçük bir kasabanın oldukça büyük ve zengin bir halk kütüphanesinde tanıştım ben kitaplarla. İlkokul 3 ya da 4. sınıftaydım o zamanlar. İç içe geçmiş iki kütüphane vardı. Çocuk bölümündeki sınırlı sayıda hatta yok denecek kadar az çocuk kitaplarını bitirince yetişkin bölümüne geçip kitap seçerdik kendimize. Hep çok okuyan bir çocuktum.
Aslında yazarlık hayallerim tam da o yaşlarda, o halk kütüphanesinde Yaşar Kemal’in kitaplarıyla, muhteşem betimlemeleriyle tanıştığım yıllarda başladı. Kendi adıma bana okumayı, edebiyatı sevdiren, güzel Türkçemize hayran bırakan hatta yazmama vesile olan isim. O dönemlerde öğretmenlerimin de teşvikiyle katıldığım şiir, kompozisyon yarışmaları, sonrasında radyoculuk, masal seslendirmeleri, öğretmenlik yaptığım dönemlerde hızlıca yazılan doğaçlama kısa hikâyeler derken aslında çocuk edebiyatının bir şekilde hep içindeydim. Yazmayı da hep çok sevdim. Eğitimci olduğum için yirmi yılı aşkın bir süre okuma-yazma serüvenim hep çocuklarla birlikte devam etti. Kitap yazma yolculuğu ise tamamıyla tesadüflerden ibaret. Eğitim yöneticisi olarak anlaştığım bir eğitim kurumunun üniversitesine bağlı yayınevinde hiç aklımda olmayan yayın koordinatörlüğü, editörlük, eğitimler ve sonrası…
Sanırım “Ne çocuksuz ne kitapsız” diyenlerdenim. Kitapçıdan aldığım kitabın sayfalarını ilk açtığımdaki yeni kitap kokusu da, sahaflardaki o yaşanmışlığı buram buram yansıtan eski kitap kokusu da hala beni en çok mutlu eden kokulardır.
Kitap yazmaya başladığınızda dosyanızı yayınevlerine nasıl ulaştırdınız? Tecrübeyle birlikte bu konuda izlenecek yol değişiyor mu?
İlk kitaplarım yayın koordinatörlüğü yaptığım dönemde çıktı. Frankfurt Kitap Fuarı’na birkaç kitap yetiştirmek istiyorduk. Zamanımız da çok kısıtlıydı ve mevcut kitap çok azdı. O dönemlerde yaptığımız bir toplantıda söz alarak “Ben yazabilirim” dedim. Yani dosyamı ulaştırmak çok da zor olmadı.
Yayınevinden ayrıldıktan sonra diğer dosyalarımı hep yayınevlerinin web sitelerinde yazan mail adreslerine yolladım. Hiç dönüş yapmayanlar da oldu birkaç gün içinde dönenler de. Olumsuz yanıt almak da açıkçası beni yolumdan döndürmedi. Kalemim ve kelamım yettiği müddetçe hep yazmak istediğimi biliyorum çünkü.
Gün geçtikçe ilginin daha çok arttığı çocuk edebiyatı alanında çalışmak isteyen, kitap yazmak ve yayımlatmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Bu alanda çalışmak isteyen herkese naçizane birkaç önerim;
Öncelikle bolca okumak. İyi yazılmış hikâyeye, ustaca kullanılan dile, başarılı bir üsluba giden yol sadece ve sadece bu alandaki örnekleri okumaktan geçiyor. Bir diğeri de çocuklarla bolca vakit geçirmek. Onlarla vakit geçirmek, onların neleri sevdiğini, neleri nasıl anladığını, hayallerini, tepkilerini, duygularını nasıl ifade ettiklerini bilmek, hatta çocuk olmak… Hepimizin bir dönem çocuk olduğunu ve onların yaratıcılığına güvenmemiz gerektiğini unutmamak.
Bir de kullandığımız dil. Dilimiz o kadar önemli ki. Dili mümkün olduğunca sade kullanmak ancak güzel Türkçemizden de uzaklaşmamak. Son dönemlerde benim en çok takıldığım konulardan biri bu sanırım. Tüm bunlar bize çocukların o renkli dünyasının kapısını aralayacaktır.
Yayımlatma kısmında tavsiyem de asla vazgeçmemek. Büyük bir umutla yolladığınız dosyaya yayınevlerinden olumsuz geri dönüşler de olacaktır ancak bu pes etmek için asla bir neden değil. Eğer yazmayı gerçekten seviyorsanız ve bu yola baş koyduysanız güzel işlerinizin mükafatını mutlaka alırsınız. Sadece biraz sabırlı olmanız gerekecek.
Çocuk kitabı yazarlarının genel olarak karşılaştığı bir eleştiri var mı sizce?
Eleştiri demek belki çok doğru değil ama çocuk kitaplarını hafife alma durumu maalesef hep var. Özellikle son dönemlerde “Herkes çocuk kitabı yazabilir” düşüncesi ortalıkta hâkim. Bunun nedeni belki gerçekten çocuk kitabı yazmaya, bu konuda yapılan atölyelere vs. artan talep olabilir. Oysa çocuk edebiyatında asla hata yapma hakkınız yoktur. Bir yetişkin için yazdığınız kitaptaki ifadelerin geri dönüşü zor olsa da mümkündür. Öznenin “çocuk” olduğu ve özellikle de çocuğa saygı gerektiren çocuk edebiyatında ise bu mümkün değildir. Çocuk edebiyatında asla hata yapma hakkınız yoktur. Bu nedenle bu yaklaşımı bir eleştiri değil hata olarak görüyorum.
Tüm Dünya’dan çocuk kitapları yayıncılarının, yazarlarının, çizerlerinin ve çevirmenlerinin katıldığı Bolonya Çocuk Kitapları Fuarı bu yıl 6-9 Mart 2023 tarihinde gerçekleşti. Sizde oradaydınız, bizimle fuar izlenimlerinizi paylaşır mısınız?
Özellikle Pandemi’de verilen ara sonrasından mı yoksa 60.yılı kutlamalarından mı bilemiyorum ancak Bolonya Kitap Fuarı bu yıl çok daha ihtişamlıydı desem sanırım çok da abartmış olmam. Özellikle son 10 yılda illüstratörler sergisine seçilen illüstratörlerin BCBF logosunun 4 rengini kullanarak yaptıkları çalışma bence tam da 60.yıla yakışan bir görsel şölendi. Paneller ve etkinliklere de katılım fazlaydı. Bu yıl çocuk edebiyatı alanında ülkemiz adına beni umutlandıran güzel ilkler de yaşandı. Pek çok yazar ve çizerimizin düzenlenen etkinliklerde konuşmacı olarak yer aldığını görmek gurur vericiydi.
Bir süredir benim de epey ilgilendiğim bir alan olan çizgi romanın bu yıl oldukça hızlı yükselişini görmek beni motive etti diyebilirim.
Bu fuarda gelecekte sadece çocuk değil yetişkin kitapları da göreceğimizin sinyalini aldık aslında. Sonuç olarak bana gerçekten ilham veren, çok keyifli ve verimli bir fuardı diyebilirim Bolonya Kitap Fuarı için.
Sevil Köybaşı’nın Kitapları :
Bilime Yolculuk Serisi 1
Bilime Yolculuk Serisi 2
Bilime Yolculuk Serisi 3
Bilime Yolculuk Serisi 4
Tek Tek Tekerleme
Eyvah Sayılar Kayboldu
Masallardan Çizgilere
Selanik’te Bir Çocuk Mustafa
Mustafa Asker Oluyor
Adım Adım Anadolu
Kurtuluş Destanı Yazılıyor
Yaşasın Cumhuriyet
Bir Devrin Çocukları Afife Jale
Bir Devrin Çocukları Yaşar Kemal
Bir Devrin Çocukları Ara Güler
Bir Devrin Çocukları Halide Edip Adıvar
Bir Öğretmenin Kaleminden Atatürk
Safiye’nin Maceraları (Gezegenlere Yolculuk)
Yedi Tepe Yedi Efsane
Ah Kalbim
Sevil Köybaşı’na yanıtları için çok teşekkür ediyorum. Bu güzel röportajı çok sevdiğim bir kahramanın sözüyle bitirmek istiyorum.
“Bu dünyada olan her harika şey, ilk önce birinin hayalinde gerçekleşti.”
Pippi Uzunçorap, Astrid Lindgren
Arzu Tülümen