“Ben kendime anlar yaratıp hayaller kurardım, o hayalin gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değildi, aslolan hayalimle geçirdiğim zamandı” diyerek bizleri kurmuş olduğu ülke çapında sponsor ve çözüm ortaklarının desteğiyle bir ömür hayal dünyasının sihirli yolculuğuna davet eden Dreamstalk’un değerli kurucusu sevgili Semih Yalman ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik…
Bu söyleşiyi kaçırmayın şayet hayallerinize bir martı gibi uçmak istiyorsanız…
Dreamstalk’un kurucusudur. Dreamstalk, ülke çapında üniversite öğrencilerinin hayallerini dinleyen, sponsor ve çözüm ortaklarının desteğiyle bu hayallerin gerçekleşmesine imkan sağlayan bir sosyal sorumluluk platformudur.
Hayallerin insan hayatında ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu ne zaman ve nasıl fark ettiniz?
Çocukken. Ben Atina’da büyüdüm ve o dönem babam diplomattı. 1974 Kıbrıs Savaşı dönemi ordaydık ailecek. Arkadaşlarım bize gelirlerdi fakat güvenlik nedeniyle evin bahçesine çıkmamız yasaktı. Ben de oynayacağımız oyunun hayalini kurardım ve anlatırdım onlara. Oyun olduğu halde beni dinlerler ve hayalimin bir parçası olmayı kabul ederlerdi. Aslında burada iki tane şeyi keşfettim. Birincisi hayali güzel anlatırsan ve kurgularsan insanlar dinliyor ve ikinci keşfim de hayaline dahil edersen onları, birlikte o hayal içinde zaman geçmek bilmiyor… Ben kendime anlar yaratıp hayaller kurardım, o hayalin gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değildi, aslolan hayalimle geçirdiğim zamandı.
Peki hayal kurmayı ne zaman bırakıyoruz?
Size bir şeyler takdim edilmeye başlandığı zaman. Bu ailenizde başlayıp iş hayatında devam eden bir süreç. Mesela ailelerin çocuklarına üniversiteyi yurt dışında mı okusan ya da konservatuar okuyup ne yapacaksın gibi söylemleriyle, iş hayatında onlara sunulan hayal ediyor musun satışların şu noktaya geldiğini, çok daha iyi bir araba, ev, yaşam gibi önlerine sunulan hayallerle içlerine girdikleri ekosistem kendi hayallerinden vazgeçmelerini gerektiriyor. Çünkü bu bir piramit ve bu piramitte yatay ilerlemek yok, hep üst merdivenlere çıkmak zorunda içindekiler. Hayaliniz belki o sistemin bir parçası olmak değil fakat sistem sizi öyle inandırıyor. Aslında başkasının hayallerini gerçekleştirirken, kendi hayallerinizi gerçekleştirdiğinizi zannediyorsunuz. Kapitalist sistemin dogmatik düzenlerinde, size takdim edilen önünüze sunulan piramidin hayali…
Bu bahsettiğiniz piramit içinde kurumsal şirketlerin kazandığı başarı ödülleri için ne düşünüyorsunuz?
Bu piramitte toplum yararına çok güzel şeyler yapılmışsa, mesela yaşlılar için yaşlılarla gençleri bir araya getirmişlerse, düşkünler yurtlarına gidip onların hayatlarına katkıda bulunmuşlarsa, böyle yerlerin anlamlarını değiştirmişlerse, topluma bir artı değer katmışlarsa o ödüller havaya kaldırılsın tabii ki…
National Geographic fotoğrafçısıyla birlikte Bengal kaplanını fotoğraflamak isteyen bir gencin hayalini gerçekleştirmişsiniz. Her bireyin hayalini gerçekleştirmek sanıyorum Dreamstalk için çok değerli?
Bugüne kadar kimse bana hayalimi sormadı, ama sen geldin sordun ve önemsedin duygusuyla danışanlar muazzam mutlu oluyorlar. Sahneye çıkanların yüzde altmışı diyor ki, benim hayalim yoktu, kimse hayalimi sormadı bugüne kadar. Geri kalan yüzdesi aslında benim bir hayalim böyle bir topluluk önünde konuşabilmekti diyor. Diğer yüzdesi de hayallerini bir başkasını mutlu etmek üzerine kurmuşlar. Dolayısıyla çok az bir yüzde kalıyor kendi için bir hayal kuran. Bu hayalleri aslında altın tepside gerçekleştirmek değil amacımız, hayallerine giden yolda onlara destek olmak ve o tecrübeyi yaşatmak. Danışanlardan şöyle geri bildirimler alıyoruz; “Bu hayal benim için bambaşka hayallere vesile oldu ya da bu hayal benim özgüvenimi geliştirdi”. Gelişim için bireyin kurmuş olduğu hayalin etkisi çok önemli, birçok anlamda kişilere örnek oluyor ve birçok bireyin kendisini yeniden düşünerek tasarlaması için cesaretlendiriyor.
Dünya Hayal Formu adlı projeniz nedir?
Biliyorsunuz dünya ekonomik formu Davos’ta yapılıyor ve orası çok kısıtlı bir kalabalığın gidebildiği bir yer, dolayısıyla çok kapalı bir sistem ama oldukça yararlı bir organizasyon. Çünkü dünya ekonomisinin konuşulduğu, karar mercilerini geldiği bir platform. Ben de diyorum ki karar vericiler aslında hayalperestler olsa ve hayalperestlerin dikkatini çekerek dünya problemlerini, insanlık problemlerini, hayalle çözebileceğimizi düşünen insan gruplarını senede bir araya getirerek dört beş gün birlikte geçirip farklı konuşmalar ve oturumlar yaparak, farklı projelerle kendi ülkelerinde uygulamaları ve dünya sistemine hayallerle destek veren bir hayal platformu başlangıcı olsa ve bunu gerçekten Elon Musk gibi Tim Cook gibi isimlerin yanında çok ismi bilinmeyen hayalperestler le gerçekleştirsek. Bu projede bir araya gelseler ve burada bir yaş haddi, zenginlik haddi olmasa… Elli yaşında bir hayalperest de dokuz yaşında bir hayalperest de oraya gelerek birlikte fikirlerini interact etse, çok ilham verici olmaz mı? Bu projeyi gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.
Abdullah Gül Üniversitesi ve Harran Üniversitesi’nde sizin öncülüğünüzde başlayan hayal dersleri artık müfredatlarında. Bu üniversitelerde başlayan ders olma yolculuğunu biraz anlatır mısınız?
Biz aslında bu projeyi liseye taşımak istiyorduk fakat üniversitelerde iki şey oldu; üniversiteler biz sizinle çalışmak istiyoruz dediler ve kulüpleşmek istediler. Bizim markamız böylece üniversite kulüplerinde olmaya başladı. Fakat Harran’daki kulüp dedi ki biz bunu ders olarak takdim etmek istiyoruz üniversiteye, bunu dönemlik bir ders haline getirebilir misiniz tüm bölümler in alabileceği şekilde. Biz de onlar için bir ders kurgusu yaptık ve bu ders kurgusu o kadar güçlü oldu ki, derste anlattığımız bu algoritma ve sitemleri kitaba taşıdık. “Hayal Et Ki Ol” kitabı, aslında Harran Üniversitesi’nin öğrencilerine hayali anlatırken ortaya çıkan bir kitap. Diğer ders verdiğimiz üniversite Abdullah Gül Üniversitesi’nde bu dersi verme yolculuğumuz ise değerli rektörü İhsan Sabuncuoğlu’nun bir gün bir toplantımızda “Sen bu dersi üniversitemizde verebilir misin? Çünkü bu üniversite de bir hayalle kuruldu ve yeni çağın üniversitesi”. Gerçekten çok modern bir üniversite, bütün dogmalardan, ideolojilerden acayip uzak, bilimin çok fazla ön planda tutulduğu muhteşem bir üniversite. Ve biz bu dersi orada İngilizce dilinde açtık, çünkü müfredatları İngilizce. Şimdi ikinci kitaba ilham veriyor…
Hayal ustası, değerli akademisyen ve yazar sevgili Semih Yalman’a hayaline uzanan ilham verici yolculuğunu bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz…
Röportaj: Gizem Sözen
http://www.dreamstalk.org/takim