Bursa’da Bienal Heyecanı Devam Ediyor

Türk Seramik Derneği (TSD) tarafından, Durmazlar Holding bünyesindeki “Durma Sanat” ana sponsorluğunda 20 Ekim’de açılışı gerçekleştirilen Uluslararası Seramik Bienali tüm coşkusuyla devam ediyor. Bursa’da düzenlenen bienal ülkemizdeki ilk uluslararası seramik bienali olma özelliği taşıyor.

Martı Dergisi Yayın Yönetmeni Yasemin Sungur Bienal kapsamında konuşmacı olarak davetliydi. Bienali baştan sonra aktif olarak takip etti.

Binlerce yıllık seramik geleneğini yaşatan ülkemizde çağdaş seramik sanatının diğer sanat disiplinleri arasındaki ayrıcalıklı yerini vurgulamak amacıyla düzenlenen Uluslararası Seramik Bienali’nin  ilk edisyonunun ana teması “Zamanın Ruhu: Mavi” Küratörlüğünü Mutlu Başkaya, Fatma Batukan Belge ve İlhan Marasalı’nın yaptığı Bienali’n sergi ve etkinlikleri Bursa Mimarlar Odası BAOB Yerleşkesi, Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi bahçesi, ÇEK Sanat Vakfı galerisi, Hilton Oteli fuayesi ve bahçesi, Akeramos Sanat Merkezi ve Turgut Tuna Çini Çiftliği olmak üzere çeşitli mekanlara yayılacak.

Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nde konuk öğretim görevlisi olarak ders veren Kim Yong Moon ise açılış sırasında bir başka Koreli sanatçı Kim Hyekyoung’la beraber bir performans sergilediler.

Uluslararası Seramik Bienali’nin Adresi: Bursa

Peki neden Bursa? Bunun birçok nedeni var. Çin porselenleri, İtalyan mayolikaları ve Avrupa porselenleri arasında yer alan değerli bir seramik türü olan efsanevi Osmanlı çinileri İznik-Bursa’da üretilmiştir. Şehre baktığımızda, içinde birbirinden değerli UNESCO Dünya Mirası alanları ve tarihi yapıları barındırır. Yüzyıllar boyunca ticaretle beraber kültür aktarımının da yapıldığı İpek Yolu güzergâhının Anadolu’daki son duraklarından ve önemli merkezlerinden biri de Bursa’dır. Uluslararası seramik Bienali ile sanatseverler şehrin geçmiş kültürlerini de hissedebileceklerdir.

“Kimse değişim yaratmak için küçük değildir”. Gretha Thunberg

 Uluslararası Seramik Bienali’nin Afişi: Sinek Kuşu

Uluslararası Seramik Bienali’nin afişinde mavi zemin üzerinde yer alan sinek kuşunun özel bir anlamı bulunuyor. Dünyanın en küçük kuşu olarak bilinen sinek kuşunun boyu ortalama 6-7 cm’dir ve ağırlığı ise 2 gramdan azdır. Parlak ve renkli tüyleri küçük bedenlerine devasa bir gösteriş algısı yükler. Bu küçücük bedenler saatte 90 km. hızla uçabilirler ve saniyede 80 kez kanat çırpabilirler. Genellikle dikey değil yatay çırptıkları kanatları havada sonsuzluk işareti çizer. Bu nedenle de sinek kuşlarının sonsuzluğu sembolize ettiği düşünülür. Kuzey Kaliforniya’daki Ohlone Yerli Amerikan halkı, yaradılış efsanesine dayanarak sinek kuşunun dünyaya ateşi getirdiğine inanır.

Bienal Küratörlerinden Fatma Batukan Belge’nin açılış konuşmasından 

Bienalin ana temasını “Zamanın Ruhu: Mavi” olarak belirledik. Renk, günümüzde önemli bir iletişim biçimi, düşünceleri ve duyguları ifade etmenin bir yolu. Sadece sanatta değil, yaşamın tüm alanlarında renklerin etkisi göz önüne alınıyor. Küresel renk otoritesi Pantone Renk Enstitüsü de 2022 için veri tabanında olmayan yeni bir ton yarattı: Sükunetle ortaya çıkan bu mavi kişisel yaratıcılığı vurguluyor ve cesaretlendiriyor, içindeki kırmızı ise heyecan ve dinamizm katıyor. Tüm dünya pandeminin etkisiyle dönüştürücü bir dönemden geçti. Kavramlar ve yaşam standartları değişti, fiziksel ve dijital yaşamlar iç içe girdi. Yapay zekâ ve dijital dönüşümün damga vurduğu çağımızın zeitgeist’ine uygun bu mavi bizim için de yola çıkış noktası oldu. Bu kırmızı-mor tabanlı mavi ile seramik sanatçılarımızın yaratıcılıklarının buluşmasından harika fikirler ve özgün yapıtlar doğabileceğini düşündük. Seramik tarihinde en çok kullanılan ve ayrı bir yeri olan mavinin çağdaş seramik sanatındaki yansımalarını görmek istedik.

Alman düşünür Robert Havemann’a dediği gibi insan enerjisinin en büyük kaynağı umuttur. Hayata canlı, neşeli bir tavırla, iyimserlik ve umutla baktığımız zaman enerji dolabiliriz. Zor zamanlardan geçiyor olmamız yılgınlığa düşürmemeli bizi… Toplumsal iyileşme yolunda çok büyük bir desteğimiz var, sanat ve yaratıcılık. Çağdaş seramik sanatçılarımızın 2022 yılının rengi mavi ile hepimizi umuda taşıyacağına inanıyoruz!”

‘Sanatçının Yolu’ konuşmasıyla etkinlikte yer alan yazar ve eğitimci Yasemin Sungur’un konuşmasından notlar 

“İçinizde bilmediğiniz bir sanatçı vardır… Eğer biliyorsanız, evrenin başlangıcından beri biliyorsanız hemen evet deyin.” -Mevlana Celaleddin Rumi

Sanatın süreç olduğunu anımsayın. Süreç eğlenceli olmalıdır. Eğer yazarak, resim yaparak, şarkı söyleyerek, oyunculuk yaparak, yöneterek daha mutlu oluyorsanız Allah aşkına bunu yapın.

“Her çocuk bir sanatçıdır. Sorun, büyüdükten sonra da sanatçı olarak kalabilmektir.” -Pablo Picasso

Yaratan bizi yaratıcı yaptı. Yaratıcılığımız Tanrı’dan gelen bir hediyedir. Onu kullanarak biz de Tanrı’ya hediyemizi göndeririz.

Yaratıcılığın merkezinde gizem vardır. Ve aynı zamanda şaşırtıcı şeyler. Yaratıcı olmak istiyorum dediğimiz zaman sıklıkla, üretken olabilmeyi istiyorum demeye çalışıyoruz. Yaratıcı olmak zaten üretici olmak demektir ama yaratıcı süreç ile iş birliği yaparak, onu zorlayarak değil.

“Tek varış vardır, o da yolculuğun kendisidir” sözü bizim için “Yaratıcı çalışmamız aslında zaman içinde kendini göstermekte olan yaratıcılığımızın kendisidir” şeklinde algılanmalıdır.

Bienal şehirde farklı mekanlarda devam ediyor. Emek veren herkesi kutluyoruz. İzini sürün.

 

RABİA ÇOLAK

 

 

Önceki İçerikHayatımızdaki Gizemli Yasa: Zipf Yasası
Sonraki İçerikÖzlemin Tadı…
Rabia Çolak
Hayatımın en güzel iki eylemi yazmak ve okumak. Yazarken ve okurken dünya bir süreliğine sessizliğini koruyor. Dünya sessizlik anını yaşarken ben hayallere dalıyorum. Hayal kurarken de bir şeyler öğrenebileceğimi biliyorum çünkü. Bu yüzden var olduğum süre boyunca hep öğrenci kalmaya talibim. Sanat ,edebiyat ,flamenko , tarih, arkeoloji ilgi alanlarım arasında yer alıyor. Çok yönlü bir kişiliğim olsa da tek bir alanda, finans alanında uzun yıllar sektör deneyimi elde ettikten sonra sanat tarihi üzerinde araştırmalar yapmaya başladım. Şu an Gebze Teknik Üniversitesi’nde ekonomi yüksek lisansı yapıp, eş zamanlı olarak İtalya’da bulunan Bari Üniversitesi’nde Prof.Mariantonietta Intonti’ nin yürüttüğü ‘Sürdürülebilirlik Finans’ çalışmalarında gönüllü araştırmacı olarak yer alıyorum. Sanat tarihine olan ilgimi ekonomi eğitimimle harmanlayarak araştırmalarıma sanat ekonomisi üzerinden devam etmek hayallerim arasında. Pablo Picasso’nun da dediği gibi ‘Hayal ettiğiniz her şey gerçektir.’