Genellikle çeviri kitap satın alırken okurların seçimi yayınevlerine göre olmaktadır. Okurlar daha çok sevdikleri yayınevine göre hareket etmektedirler. Günümüz satın alma tercihinde kapak görseli de öne çıkmaktadır. Kimisi de Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının “Hasan Ali Yücel Klasikleri” veya Yapı Kredi Yayınlarının “Kazım Taşkent Klasikleri” gibi dizilere göre karar vermektedir. Okurlar özellikle klasiklerin seçiminde, çoğunlukla yayınevleri üzerinden tercih yapmaktadırlar. Bu da kimi zaman onların çeviri açısından çeşitli sorunlarla karşılaşmalarına sebep olmaktadır.
Genel olarak edebi eser satın alırken, kapak görseli, baskı kalitesi, yayınevinin bilinirliği gibi konulara dikkat ederken aslında en önemli konuyu atlıyoruz. Bir kitabı çevirmenine dikkat etmeden satın almak, yapılan en temel hatalardan biridir. Bazen Youtube kanalım bazen de diğer sosyal medya hesaplarım üzerinden gelen sorularda temel okur yaklaşımı, “X kitabını hangi yayınevinden okuyalım?” şeklinde oluyor. Fakat asıl soru, “X kitabını hangi çevirmenden okuyalım?” olmalıdır.
Çevirmen bir kitabı sadece çevirmekle kalmaz, onu hedef dilde tabiri caizse yeniden yazar. Ondandır ki çevirmenin Türkçeye hâkimiyeti ve dilin olanaklarını kullanması oldukça önemlidir. Çevirinin doğru bir şekilde yapılmasının önemi olduğu kadar, dil açısından lezzetli olması da gereklidir. Özellikle yazarlık geçmişi olan çevirmenlerin yaptığı çevirilerde, okuru edebi manada doyuran eserleri daha çok görmekteyiz. Bundan dolayı çeviri eser satın alırken çevirmeni hakkında bilgi sahibi olmamız, bize büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Günümüzde internet ortamının sağladığı olanaklarla çevirmenin biyografisine erişmemiz oldukça kolaydır. Hatta okur yorumları sayesinde belirli oranda çeviri kitaplar hakkında fikir sahibi de olabilmekteyiz. Bütün bunların yanında, aynı çevirmenin eserlerinin farklı yayınevleri tarafından da basılabildiğini düşündüğümüzde, satın alma kararımızda hangisinin daha belirleyici olması gerektiğini rahatlıkla görebiliriz. Buna örnek olarak Rusça eser çevirilerinde ülkemizin en önemli isimlerinden biri olan Nihal Yalaza Taluy’a baktığımızda, şu an Dostoyevski’nin Kumarbaz romanı Varlık Yayınları, Yeraltından Notlar İş Bankası Yayınları, Budala ise Can Yayınları tarafından basılmaktadır.
Bir diğer konu da çevrilen eserin tam metin olup olmadığıdır. Özellikle klasiklerde, orijinal metne sadık kalarak yapılan çeviri genellikle az sayıda olmaktadır. Çeviri eserleri aslına sadık kalarak okuyabilmek için tam metinden çevrilen kitapları satın almak okur için elzemdir. Bir başka husus ise metnin orijinal dilinden mi yoksa bir başka dildeki çevirisinden mi çevrildiğidir. Mete Ergin, Behçet Necatigil gibi değerli çevirmenlerimiz, bazı eserlerde çevirinin çevirisini yapmışlardır. Fakat böyle olmasına rağmen dilimize çok hâkim oldukları için oldukça başarılı çevirilere imza atmışlardır. Bu örnekleri birer istisna olarak kabul edip mümkün olduğunca çevirinin çevirisi eserleri okumaktan kaçınmamız önemli bir noktadır. Bu durum özellikle klasik eser çevirilerinde yaşanmaktadır. Okuyacağımız eserin tam metin, orijinal çeviri olması fazlasıyla önemlidir. Çeviri eserleri okurken başka bir konu da kitabın başında önsözün yer alıp almamasıdır. Özellikle hacimli yapıtlarda önsözün varlığı, okurun kitabı daha iyi anlaması adına oldukça önem arz etmektedir. Örnek vermek gerekirse İletişim Yayınları bastığı eserlerde buna önem vermektedir.
Son olarak, çeviri kitaplarda çevirmen seçimi, yukarıda anlattığım nedenlerle fazlasıyla mühim bir konudur. Zaten hacimli ve zor metinleri bir de kötü çeviriden okuduğunuzda oldukça zahmetli bir süreç sizi bekler. Bundandır ki bu yazıda bahsettiğim konulara azami ölçüde dikkat edip ona göre çeviri seçiminde bulunmak tüm okurları daha konforlu ve lezzetli bir okuma imkânı sağlayacaktır.