Bir aile toplantımızda bu konu gündeme geldi. Biraz araştırmak ve hazır okullar da açılıyorken fayda sağlasın diye kaleme almak istedim. Doğadan gitgide uzaklaşıyoruz. Çünkü giderek dijitalleşen dünyada, doğayla ilişkimiz azalmış durumunda. Bizler doğanın bir parçası olduğumuzu unutup doğayı sadece ara sıra piknik yapmak ya da yürüyüş için kullanabileceğimiz bir yer olarak görüyoruz ve en kötüsü çocuklarımıza doğayı öğretmeden büyütüyoruz. Çocuklarımız, bilgisayar oyunlarından, telefonlardan ve tabletlerden kafasını kaldırmadan yaşamaya devam ediyorlar. Çocuklardan çevreyle ilgili bilinçli olmasını istiyoruz ama onlar bizleri, ebeveynlerini rol model alıyorlar. Özetle doğa bilincini oluşturmak ailede başlayan bir eğitim olup, küçük yaşta bunu neden-sonuç ilişkisi bağlantısallığıyla öğretebilmekle devam ediyor.
Çocuklarda Doğa Bilinci Oluşturmak Öneriler
Çocuklara doğa ile bir bütün olmayı öğretmenin en iyi yolu, doğada birlikte vakit geçirmektir. Hafta sonları günübirlik gezilere gitmek, kamp yapmak (kamp ateşi yakmak için kuru dallar toplamaya çıkmak) veya piknik yapmak doğayla yakın olmak adına önemlidir. Yürüyüş yapmak, çocukların çeşitli hayvanları tanımasına izin vermek, çiçekleri sevmek için onları koparmak gerekmediğini, sevgimizin onların var olmasına yettiğini öğretmek, hatta toprağa basmak vücudunda biriken elektriğin akıp gitmesine izin vermek bile iyi gelebilir. Doğada vakit geçirmek sağlığımız açısından da bizi iyileştirmeye teşvik eden bir ilaçtır. Ayrıca çocuğun doğada geçireceği eğlenceli vakit, onun doğada bulunma isteğini arttırır. Bu yüzden birlikte yapılacak aktivitelerde ip atlamak, top oynamak, evde yapamadıklarımızı özgürce doğada, açık, temiz mis gibi havada gerçekleştirmek için hareket etmek, harekete geçmek çok değerlidir.
Doğa bilinci oluşturmanın diğer bir yolu çocuklara doğada yaşayan bir canlının, bitkinin değerini bilmeyi ve onların sorumluluğunu almayı öğrenmesidir. Örneğin bir bitki veya tohum alıp, bir tohumu canlı bir bitkiye dönüştürmeyi başarmanın hazzını alması sağlanabilir. Aynı şey evcil hayvanlar için de yapılabilir. Örneğin akvaryum balığı, kuş, balık gibi hayvanları besleyip onlarla duygusal bağ kurması sağlanabilir. Böylece doğada görmüş olduğu tüm bitki ve hayvanların birbiri ile bir bağı olduğunu anlatmak, hayvanların yaşaması için bitkilere ihtiyacı olduğundan bahsetmek daha kolay olabilir.
Doğa bilincinin oluşmasıyla ilgili üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri de çocuklara geri dönüşümün önemini anlatmaktır. Örneğin, yerlere çöp atmıyorsak neden atmamamız gerektiğinden veya etrafımızda bulunan geri dönüşüm kutularının ne amaçla kullanıldığından bahsetmek faydalı olabilir.
Ayrıca yanan gereksiz lambaları söndürmek, yemekleri ziyan etmemek, suyu çok fazla açık tutmamak gibi tasarrufu yöntemleri bilmekte bilinci oluşturmanın diğer bir parçasıdır. Çocuklarla birlikte ebeveynlerde bunu uygularsa hem öğretici olur hem de doğal kaynakların boş yere harcanması önlenebilir.
Son zamanlarda okuduğum ve görünce mutlu olduğum bir haberi de paylaşmak isterim. Bu yıl okullarda orman programı eğitimi de verilmeye başlanmış. Programla ilgili biraz detay verecek olursam, her yılın güncel bir teması oluyor. Biz Türkiye olarak bu yıl orman yangınlarını ekledik ve bir ormanın yanmaması için ne yapmalıyızı öğretmeyi hedefliyoruz. Okullar mutlaka en az 1 kez doğaya çıkmak zorundalar. Sadece camdan bakarak değil de aktif olarak gözlemlemek bu programın şartlarında biri. Bu harika bir haber!
Ne de olsa “ağaç yaşken eğilir”.
Sonuç:
Bir benle olur diye bırakmaktansa birler bin olur. Hepimizin bu işin bir parçası olmak misyonumuz olmalı.
Doğa ve canlılar ile iç içe olmak, sadece çocuklara değil, hepimize iyi gelir. Hem belki doğadaş oluruz😊
İyilikle kalın.
Sevgilerle…
Aybike Akgün