Liderlik nedir?
Liderlik kendi kaynaklarına ve diğer kaynaklara öncülük etmeyi, onları yönetmeyi gerektirir. Liderlik, işte ve özel yaşamda, değerlerle uyumlu, hedefe doğru bütüncül bir yaklaşımla gerçekleşen seçimlerin ürünüdür.
Önce Kendi Seçimlerinin Lideri Olmak
Yaptığımız her hareket verdiğimiz bir kararın sonucudur. Bunun arkasında da seçimlerimiz yer alır.
Yaşamımız seçim yelpazemizdir. Neyi, niye seçtiğimizi bilmek, öncelikle kendimizi tanımayı gerektirir.
Johari’nin açtığı şu pencereyi, insanın kendisiyle tanışmasında çok önemli buluyorum. Buna göre, çoğumuz kendimizi tanıdığımızı düşünürüz. İnsanın bildiği “ben”i ile farkında olmadığı “ben”i kişiliğinin sadece yarısını oluşturur. Diğer yarıda henüz ortaya çıkmamış “ben”i ve başkaları tarafından bilinen “ben”i vardır. Bu dört alandaki netlik ne kadar artar ve alanlar birbirine ne kadar yakınlaşırsa kendini bilme o kadar artar.
Kendini bilen insan kendi özüne uygun seçimler yapmayı başaran insandır.
Beynimiz Daima Yaşamayı Seçer
Fiziksel olarak ise beynimiz tercihini her daim yaşamayı seçmekten yana kullanır. İlk görevi hayatta kalmak üzere planlar yapmak ve adım atmaktır. Bunun için en temel yetisi olan ön görebilmeyi kullanır.
Beynimiz önce tehdit unsurlarını teftiş eder, güvende olunduğuna karar verdiği anda ise ödülü seçer. Bunu her 6 saniyede bir çevreyi tarayıp gelen verileri değerlendirerek yapar.
Yani insan bir taraftan başka şeylerle uğraşırken diğer taraftan ortamdan gelen tüm verileri duyu ve sezgileri aracılığı ile tarar ve kararlar verir. Bu kararları aldığı verileri yaşadığı deneyimlerle eşleştirerek verir.
Geri plandan gelen sesin bir havai fişek patlaması mı yoksa bomba mı olduğunu seçer ve hareketlerini ona göre planlar. Beynimizin bu ana fonksiyonu yaşamımızın ve seçimlerimizin temelini oluşturur.
İstekler, Hayaller ve Tehditler
Beyinde bunlar olurken istekler, hayaller, roller, görevler, sorumluluklar, beklentiler devreye girer. Tüm bunların özünde de önce tehdidi öngörmek sonra ödüle ulaşmak vardır.
Doğru ve etkili seçimler yapmak, seçimleri yönetebilmek için nelerin tehdit duygusu uyandırdığının farkında olmak çok önemlidir. David Rock bu alanları şöyle tanımlamış: Statü, netlik, özgünlük, ilinti kurmak ve hakkaniyet.
Bu alanlar zedelendiğinde tehdidin en yüksek boyutta algılandığı, dolu dolu yaşandığında ödül hissinin zirveye ulaştığı alanlardır.
Liderlikte Başarının Anahtarı
Seçimlere liderlik etmek hangi alandan hareket edeceğine karar vermekle başlar. Bir lider olarak seçimlerin tehdit ya da ödül duygusunu harekete geçirmesi liderlik performansı ile doğrudan ilintilidir. Bir toplantının ne kadar verimli geçeceğini kişilerin statülerine saygı belirleyebilir. Proje detaylarını ekiple paylaşmadaki açıklık ekibin kurum ya da projeyle ilinti kurması açısından bağlantılıdır. Maaş ayarlaması, pirim dağıtımındaki hakkaniyet duygusunu zedelemek, kuruma, lidere farklı açılardan sıkıntı olarak geri döner. Mikro yönetim, özgünlüğü zedeler. Değişimi yönetirken sisli alanlar ön görebilmeyi engeller. Dolayısıyla tüm alanlardaki seçimler bir lider ve yönetici olarak başarınızın kilidi niteliğindedir.
Bir insan olarak yaşamın kalitesi benlikle kurulan tanışıklıkta ve sahip olduğumuz sistemi tanıyıp bu sistemin kararlarını yönetebilmektedir. İnsan yaşamının her evresini oluşturan seçimler ve eylemler geçmişi, bu günü ve yarını yaratır. Temiz bir zihin, net seçimler için kendini bilmek, hangi niyetle, hangi adımları, hangi sonuç için atacağını bilmeyi getirir. Liderlik kendi kaynaklarına ve diğer kaynaklara öncülük etmeyi yönetmeyi gerektirir. İşte ve özel yaşamda anlam ve sürdürülebilirlik toplam faydaya hizmet eden, değerlerle uyumlu, hedefe doğru bütüncül bir yaklaşımla gerçekleşen seçimlerin ürünüdür.
Bir tarafta benlik, bir tarafta sahip olunan fiziksel özellikler, beynin kimyası, ruh ve bu dünyada bugün kim olarak var olunduğu seçimleri belirlendiğinde ve tüm bunlar birbiri ile uyumlu çalıştığında kişi etkili bir insan haline gelir. Bu etki, kişinin kendinden başlayarak tüm çevresine ve dolayısıyla topluma yansır.
Seçimler bireyin kim olduğunun ve kim olmadığının dışavurumudur. Toplum bu dışavurumların bileşkesidir. Çevremizde gördüğümüz şeyleri beğenmiyorsak seçimlerimizi, seçimlerimizin dayandığı temelleri tekrar gözden geçirme ve değiştirme zamanı gelmiş demektir.
Gelişen ve geliştiren, mutluluk ve doyum getiren seçimler yapabilmeniz dileği ile.