Sayfa sayısı fazla olan kitapları okumak pek çok insan için zorlayıcı bir durumdur. Hem kitapların içinde geçen çok sayıda karakter ve olayın varlığı hem de okuma süresinin uzunluğu okurları hacimli eserlerden uzaklaştırmaktadır. Aslında sayfa sayısı yüksek romanlar bizlere geniş bir kurmaca dünyayı sunarlar. Kimisi tıpkı nehir romanlarda olduğu gibi uzun bir zaman dilimi sunarken kimisi de pek çok olayı, coğrafyayı, tarihi anlatır. Yaratılan bu büyük kurmaca dünya okurların için bulunmaz bir nimettir. Bundandır ki özellikle romanda hacimli eserleri okumak zorlayıcı olsa da oldukça keyiflidir. Peki, bu kitapları nasıl daha rahat okuruz?
Bu tarz eserler Robert Musil’in Niteliksiz Adam serisinde olduğu gibi cilt cilt yazılabilir (Bu eser dört ciltten oluşmaktadır) veya Carlos Fuentes’in dilimizdeki çevirisi bin sayfayı aşkın olan dev romanı Terra Nostra gibi tek kitaptan oluşabilir. Fakat bütün bu eserlerin temel özelliği bölüm bölüm yazılmış olmalarıdır. Bu bölümler tabii ki metinden metine farklılık göstermektedir ama genelde çok uzun olmamaktadır. Yani daha kitaba başlamadan önce bölümler ve buna bağlı olarak sayfa sayısı üzerinden kendimize göre bir plan geliştirerek daha konforlu bir okuma yapabiliriz.
Kimi eserler kullanılan anlatım biçimleri ya da içerik nedeniyle okumamızı yavaşlatabilirler. Yazarlar kimi zaman eserlerinde okura dik yokuş çıkartmayı severler. Böyle metinlerde planımızdan saparak daha az sayfa okuyarak da olsa kitaba devam etmek, rutinimizi bozmamak adına önemlidir. Özellikle kitap dizilerini okurken araya farklı eserleri alıp okuyarak da devam edebiliriz. Süreç uzasa bile mühim olan hacimli kitabımız ya da kitaplarımızla olan bağı, okuma zamanı içinde koparmamaktır. Çünkü araya mesafe girdikçe okuyacağımız metin gözümüzde büyüyecek ve ne yazık ki kitabı yarım bırakmak gibi kötü bir durumla karşı karşıya kalacağız.
Böylesine hacimli, nispeten diğer kitaplara göre çok daha uzun bir okuma yolculuğuna sahip eserlerde, metne başlamadan öncesinde gerekli hazırlığı yapmak oldukça önemlidir. Yazarı yeterince tanımadan, eserin yazıldığı dönemi bilmeden sayfa sayısı yüksek kitaplara başlamak okur için ciddi bir handikaptır. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi tüm edebi eserler için okumaya başlamadan önce bir ön hazırlık yapmak gereklidir. Hacimli kitaplardaysa bu durum çok daha önemli olup hazırlığın biraz daha fazla tutulmasında yarar vardır. Kitabın dilimizde birden çok çevirisi varsa eğer, özellikle çevirmen bazında iyi araştırıp Türkçenin olabildiğince güzel kullanıldığı eseri seçmek mühimdir.
Hacmi büyük kitaplarda diğer bir konu da mümkün olduğunca sakin ortamda metni okumaktır. Böylesine eserleri kısa zaman dilimlerinde, zihnin başka işlerle meşgul olduğu durumlarda değil de dingin bir zihinle gerekli vakti ayırarak okumak avantaj sağlayacaktır. Yazının başlarında da belirttiğim gibi okumayı baştan bölüm bölüm ya da sayfa sayısına göre planlamak çok daha iyi olacaktır. Oluşturduğumuz bu plan metnin içinde önümüze zorluklar çıksa dahi aşmamızda bize yardımcı olacaktır. Özellikle bin sayfa civarı ve üzeri eserlerde belirli bir plan dâhilinde olmadan okumak, metnin götürdüğü yere kadar akışta devam etmek oldukça zorlayıcı bir süreci de beraberinde getirecektir.
Unutmamamız gereken önemli konulardan biri de hacmi yüksek eserleri okumanın aylarca süren bir serüven olduğudur. Aslında tek bir esere uzunca bir zamanı vakfediyoruz. Madem böyle bir okuma yolculuğuna girip tabiri caizse taşın altına elimizi sokuyoruz, o zaman bunun hakkını verebilmek adına da gereken çabayı göstermemiz gereklidir. Unutulmamalıdır ki okuma süreci ne kadar uzarsa bizler için de o kadar zahmetli bir macera olacaktır. Bu nedenle mümkünse en başından plan yapıp gerekli ön hazırlıkları yaptıktan sonra esere başlamak bizler için çok daha iyi olacaktır.
Bu tarz metinleri okurken yapılan temel hatalardan biri de eseri bir an önce bitirebilmek adına yoğun okuma yapmaktır. Böyle yapıldığında tıpkı yarışın başlarını çok hızlı koşup finale nefesi yetmeyen atletlerin durumu yaşanabilmektedir. Sayfa sayısı fazla eserlere belirli bir ritimle devam etmek, kitabı istenilen zamanda bitirebilmek için oldukça önemlidir. Bu şekilde okumak hem metni daha iyi anlamamızı sağlayacak hem de eserden soğumamızı, sıkılmamızı engelleyecektir.
Son olarak şunu söylemek istiyorum ki hacimli kitapları okumak gayet lezzetlidir. Aslında okurların gözlerinden büyüttükleri kadar zahmetli bir okuma süreci yaşanmaz. Yeter ki hem başlangıçta hem de devam ederken gerekli özen gösterilmiş olsun.
Turhan Yıldırım