Hayal Et Gerçek Olsun

“Hayal et, gerçek olsun” yazarım kitabımı imzalarken çoğunlukla, sonra da imzaladığım kişiler ilk okudukları an yüzlerine bakarım. O anda, o kısacık anda o yüz çok şey söyler bana.

“Hayalden hedefe, hedeften gerçeğe bir yolculuktur yaşam” bakış açımı anlatırım pek çok seminerimde, sohbetimde, dinlerken yine yüzleri gözlemlerim. Bazı yüzler hayallerini hatırlayıp, nasıl bir yolculuğa çıkacağını düşünmeye başlar, hafifçe yukarıya doğru bakarak. Nasıl hedef seçilir konusunu anlatırken başlar daha diktir ve dikkatle bakar gözler. Bazı yüzler ise daha ilk andan itibaren hayaller mi, boş şeyler bunlar düşüncesi ile gözlerini bile sakınarak dinlerler ve nasıl olmazın peşine düşerler.

Ben hayal etmeye devam ediyorum, hayalimi hedef haline getiriyorum, ölçülebilir, takip edilebilir, kontrol edilebilir ve geliştirebilir tanımlarla somutlaştırıyorum. İnanarak, sahibi olduğum tüm kaynaklarımla ve özellikle en değerlileri olan zamanımı, enerjimi iyi kullanarak yola çıkıyorum. Yolda gerçekleşen her yeni durumu da yaşayarak, anlayarak, ekleyerek veya çıkartarak yolculuğuma devam ediyorum.

Yeni bir yıla daha girerken dileğim hayallerinizin yolculuğunu yaşayın. Hayal edin, hayallerinizi yazın, anlatın, tüm duyularla hissedin, yüreğinizin çarptığını duyun ve bu heyecanı paylaşın.

İyilik, sağlık ve güzellik getirsin 2013 tüm dünyaya…

Sevgiyle nefes alın, konuşun, adım atın ve farkı görün…

Önceki İçerikBir Kamboçya Hikâyesi: Bambu Tren ile Yolculuk ve Yüzen Köyü Ziyaret
Sonraki İçerik22 Aralık 2012 Sabahı…
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz