Hayallerimizi, pozitif istek ve arzularımızı neden tam olarak hayatımıza çekemiyoruz?
Çoğunlukla insanlar, çekim yasası, secret gibi kitaplar okuduktan sonra kendi istek, arzu ve hayallerinin neden yerine gelmediğinden şikayet ederek bu felsefenin yanlış olduğuna veya kendilerinin bunu başaramadığına inanarak tekrar normal hayatlarına dönüyorlar.
Oysa kazın ayağı pek öyle değil diye düşünüyorum.
Evet hayal kuruyoruz, bazı istek ve arzularımız var. ( ki hayal kurmak konusunda ülkem insanı çok fakir )
Diğer taraftan doğduğumuz günden bugüne kadar bilinçaltına attığımız;
-Tüm olumsuz negatif düşünceler,
-Endişe ve şüphelerimiz,
-Korkularımız,
-Öfke ve nefretlerimiz,
-Acı ve ıstırap duygularımız,
-Kıskançlıklarımız,
-Karamsar bakış açımız,
-Umutsuzluklarımız da yaratıcı duygularımızdır ve bize aittirler.
olurdu.
İçimizde yer etmiş olan tüm bu gibi negatif duygular, hayallerimiz, arzularımızı baltalayan düşmanlardır.
Bu olumsuz duygularımız hayallerimizi kemirip bitiriyorlar, en azında kuşa çevirip bu benim hayal ettiğim durum değildi diyebileceğimiz hale getiriyorlar.
Bilinçaltımızda yer etmiş olan tüm bu endişelerimiz, şüphelerimiz, korkularımız, öfke ve nefretlerimiz, acı ve umutsuzluklarımız için bilinçaltı düzeyinde çalışmalar yapmadan bu duygularımızdan kurtulmamız mümkün değildir.
İyi bir hayal yaratıcı olmak adına yapabileceğimiz en güzel şeylerin başında bu konularda kitaplar okumak, internet üzerinde yayınları takip etmek, kuantum koçluk ve eğitimler almak ve kendimizi donanımlı hale getirmek çok önemlidir.
“İYİYSE DE SENDEN YETİŞMİŞ YEŞERMİŞTİR;
KÖTÜ İSE DE.
HOŞ VEYA NAHOŞ,
GÖNLÜNE GELEN HER ŞEY SENDEN
SENİN VARLIĞINDAN GELİR.”
MEVLANA
Abdurrahman Kansu