Bir süredir facebook profilimde yaşadığın yer seçiminde Lucca yazıyor. Yani seçtim. Bundan önce Venedik yazıyordu. Venedik gezimi planladım ve Şubat ayında gittim, fotoğraf makinam ve ben Venedik’teydik.
Şimdi Lucca yazıyor. Demek ki sırada Lucca var. Daha önce sevgili kocam ve güzel dostum Mahinur ile özel olarak planladığımız bir İtalya gezisi yaptık. O gezide geçerken uğrayacağımız bir şehirdi sadece Lucca ve biz 3 gün kaldık. Hem de Lucca’nın içinde restore edilen bir otelde. Ben elbette tarihi şehir bölümüne vuruldum kaldım. Lucca, İtalyanın Kuzeyindeki Toskana bölgesinde, Serchio nehrinin içinden geçtiği, Ligurya Denizi kıyılarındaki verimli bir düzlükte kurulmuş. Lucca ilinin başkenti. Rönesans döneminden kalma oldukça iyi korunmuş şehir, surları ile ünlü. Şehrin tamamını saran surlar, surlar boyunca uzanan büyük ağaçlar, klasik dar sokaklar, eşsiz yeşilliği ve kendine özgü mimarisi ile en sevdiğim İtalyan kasabası.
Tüm şehri adımlayabilirsiniz, bir sokaktan başlar ve daire çizerek şehrin merkezine ulaşırsınız. Küçük kafe ve restoranları ile sizi büyüler, hep mola vermek istersiniz. Kendine özgü müziği vardır bu şehrin. Puccuni‘nin şehridir. La Bahome dinlenir burada.
Haritasız dolaşabileceğiniz bir şehir, bu yüz yıldan değil. Belki de gelecekten bize gelmiş. Haydi keşfedin.
Dünyada gitmek istediğim çok yer var. Ancak ben şu anda yine Lucca’ya gitmek istiyorum. İlla da daha önce gitmediğin bir yere git dersen. Tibet’e gitmek ve bir süre kalmak isterim. Bir süredir hayal ediyorum, hakkında çok okudum ve giden arkadaşlarımla sohbet ettim.
Gideceğim bir gün, hatta sizin teşvikinizle şimdi gideyim en iyisi:)
Tibet’e vardığımızda havadan mıdır nedir, yaptığım ilk iş cep telefonumu ve tabletimi kapatarak tekrar bavula koymak oldu. Yani bir süre haberleşemeyeceğiz. Sanki sınırsız zaman yaşama isteğimle çelişkili kalmışlardı. Zamanı güneşe bıraktım. Renkler ve kokular beni teslim aldı. Keşfedilecek ne çok şey var. İnsanların yüz ifadesi beni etkiliyor. Şehrin rengi ve kokusu da çok yeni bir deneyim. Öğrenciliğimi serbest bıraktım.
Dharma’yı öğrenmek için en uygun yerdeyim.
Dharma; Sanskrit dilinde “dhar” veya “dhri” sözcüğünden türetilmiş olup, Doğu dinleri ve mistisizminde farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Anlamlarından bazıları şunlardır: Evrenin düzenini ve ruhsal gelişimi sağlayan kozmik doğa yasaları. Ulu düzen, hakiki doğa. Hakikat. Vazife. Doğruluk, erdem, ahlak, bilgelik. Öğreti, yüksek hakikatlere götüren yol.
Dharma ile uyumlu bir hayat süren kişiler kişisel özgürlüğe ulaşırlar. Sekiz katlı asil yolu şöyle anlatıyorlar.
- Doğru görüş
- İyi Niyet
- Doğru Söz
- Doğru Eylem
- Namuslu Kazanç
- Doğru Çaba
- Doğru Dikkat
- Doğru Konsantrasyon
Ve dört yüce durum, erdemli olma konusunda yolumuzu aydınlatıyor.
- Yardımseverlik
- Merhamet
- Mutluluk
- Soğukkanlılık
Tibet yolculuğu hayallerimle başladı, öğretisi için Tibet’e gitmek şart değil, her yerde öğrenilebilir. Kitaro’dan Tibet‘e saygısını sunduğu eserini dinleyelim mi?
Sevgiyle,