Iris Apfel: Modanın Özgür ve Yaşsız Ruhu

Moda ve stil dünyasında bir fenomen olan Iris Apfel, 102 yaşında hayatını kaybetti. Ardında sadece büyüleyici bir gardırop değil, aynı zamanda milyonları etkileyen bir yaşam felsefesi bıraktı. Apfel, moda tasarımcısı ve iş kadını olmanın ötesinde, kendine özgü stili ve cesur moda anlayışıyla tarihe geçti.

Sıra Dışı Bir Tarzın İmzası

Apfel, büyük ve gösterişli takılar, renkli kumaşlar ve cesur desen kombinasyonlarıyla tanınıyordu. Bu sıra dışı tarz, onu moda dünyasında eşsiz bir yer edinmeye itti. “İhtiyar yıldız adayı” olarak kendini tanımlayan Apfel, beyaz saçları, büyük boy gözlükleri, parlak ruju ve kalın boncuklu kolyeleriyle kendi imajını yarattı.

Yaşlanma Algısına Meydan Okuyan İlham Perisi

Apfel’in vefatı, moda dünyasında büyük bir kayıp olarak görülse de, onun mirası ve etkisi yaşamaya devam ediyor. Özellikle, yaşlanma olgusunun “kısıtlayıcı” algısına açtığı savaşla, “Ne giyeceğime yaşım ya da medya değil, yalnızca ben karar veririm” diyerek tüm dünyadaki kadınlara ilham verdi. Bu cesur yaklaşım, onun sadece bir moda ikonu olmasının ötesinde, yaşam tarzı ve özgürlüğün simgesi olarak anılmasını sağladı.

Kazara İkon

Iris Apfel, mimar olarak çalıştı, emekliliğe kadar Beyaz Saray dahil olmak üzere birçok önemli mekanın iç tasarım işlerini üstlenerek kariyerine başladı. Dünya üzerinde ayak basılmadık yer bırakmamayı ilke edinen Apfel, bu seyahatlerde en çok bit pazarlarını ve ikinci el dükkanlarını gezdi. 60’lı yılların sonunda ilk kez Kapalıçarşı’yı ziyaret eden ve bu oryantalist çarşıya olan hayran kaldığını sık sık ifade etti.

Seyahatlerden Doğan Bir Koleksiyon

Emeklilikten sonra da devam eden seyahatler, Apfel’e dünyanın en özel giysi ve aksesuar koleksiyonlarından birini kazandırdı. Ünü kısa süre içinde New York’a yayılan bu koleksiyon, Metropolitan Sanat Müzesi (MET) bünyesinde açılan “Rare Bird” (Nadir Kuş) sergisinde sergilendiğinde, Apfel’in amacı yalnızca insanlara ilham vermekti.

Beklenmedik Bir Şöhret

Ancak, Karl Lagerfeld, Giorgio Armani ve Carla Fendi gibi moda dünyasının dev isimlerinin de ziyaret ettiği bu sergi, Iris Apfel’e 83 yaşında beklenmedik bir şöhret getirdi. Bir anda tüm moda editörlerinin, sergi küratörlerinin ve tasarımcıların radarına giren Apfel, moda endüstrisinin dayatmalarını hiçbir zaman umursamadı. Gerçek bir ikon haline gelmesinin ardındaki sır, hayatı boyunca hiçbir moda akımını takip etmemesi ve yalnızca yaşam deneyimlerini yansıtan iddialı stiline sadık kalmasıydı.

Moda Endüstrisine Meydan Okuyan Stil

Iris Apfel’in moda dünyasında bir “kazara ikon” olarak anılması, onun kariyerinin ve hayatının ne kadar öngörülemez ve renkli olduğunun bir kanıtıdır. Moda endüstrisinin dayatmalarına meydan okuyan, yaşam deneyimlerinden beslenen ve dünyanın dört bir yanından topladığı parçalarla kendine özgü bir stil yaratan Apfel, moda ve stil dünyasında benzersiz bir yer edindi. Kendine özgü stili, yaşama dair tutkusu ve moda endüstrisine meydan okuyan duruşu ile Iris Apfel, sadece moda dünyasında değil, herkesin hayatında ilham veren bir figür olarak kalacaktır. Gerçek bir ikonun hikayesi, takip edilen yoldan çok, yaratılan stilde ve yaşam felsefesinde yatar. Iris Apfel, bu gerçeğin canlı bir kanıtı olarak, stilin sadece giyilenlerden ibaret olmadığını, bir yaşam biçimi olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.

 

Önceki İçerikİrade Gücü Zorluklarıyla Başa Çıkma Sanatı
Sonraki İçerikSınırları Aşan Sergi
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...