Ahmet Güneştekin’in Kayıp Alfabe adlı sergisi 17 Ocak – 20 Temmuz 2025 tarihleri arasında Artİstanbul Feshane’de açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sanat dünyasına sunduğu sergi, sanatçının toplumsal süreklilikleri ve kırılmaları izleyerek geçmiş olaylara dair kavrayışını güncel meselelerle ilişkilendirdiği çalışmalarına odaklanıyor. Sergi, Güneştekin’in hafıza ve göç nesneleri, sesler ve görüntüler, üst kurmaca yapılar ve malzeme müdahaleleriyle makro ve mikro ölçekleri birleştirdiği disiplinler arası işlerini bir araya getiriyor.
Coğrafya, enstalasyon, video-ses
Kayıp Alfabe sergisinde coğrafyası karışmış, coğrafyasını değiştirmeye mecbur edilmiş insanların üstlerinde taşıdıkları nesnelerden oluşan enstalasyonlar; izleyiciyi kişisel ve toplumsal geçmişin acı verici yüzleşmeleriyle buluşturan hafıza çalışmaları ve tarihsel anlatının referans alanını genişleten mikro-ritmik yapılarla kurgulanmış video ve ses çalışmaları yer alıyor. Sanatçının, ayrıca buluntu nesnelerin mikro unsurlarına müdahale ederek öznel bir karşılaşmaya dönüştürdüğü boyutlu eserleri; taş ve metal oluşumlarla çalıştığı heykelsel alana özgü yapıtları; mitosları yorumlayıcı bir strateji olarak kullandığı tuvalleri; seramik işleri taş formlarla böldüğü heykeller ve dokunsal yaratım algısına işaret eden bir kültür materyali olarak kırkyama tekniğiyle ürettiği işleri sergileniyor..
Serginin Hasan Mert Kaya’nın yardımcı küratörlüğünde gerçekleşen Bin Yılların Tanıkları adlı bölümünde, Anadolu’nun son üç bin yıllık kültürel coğrafyasının ürünleri olan sikkeleri referans alarak ürettiği tuval ve boyutlu işlerini bronz örüntülerle birleştiriyor, kurgunun hakikatle ilişkilenme biçimini sorguluyor.
Sanatçı, heykel kompozisyonlarında metal ve taşın birleşimiyle, malzeme kullanımında alışılmışın dışında bir yaklaşımla, yer çekimi kontrastları yaratıyor. Farklı boyutlarda ve iç içe geçmiş dairesel metal karkasların örttüğü mermer taş oluşumlara sahip, labirenti andıran yollardan oyulmuş heykeller sanatçının ölçeğini gösteriyor ve enstalasyon mekânını Feshane’nin endüstriyel tarihiyle ilişkilendiriyor.
Taşların Dili
Güneştekin, kayıp alfabelere dair hassasiyetini taş ve metal oluşumlarla işlediği eserlerinin yer aldığı sergiyi, görünümleri kaynaştırarak genişleyen bir anlatı tasarımıyla perspektif değişikliği yaratmayı amaçlayan bir çalışma olarak tanımlıyor. Taşa yapısal bir malzeme olarak bakan ve onda daha sürdürülebilir bir geleceğin imgesini gören sanatçı Kayıp Alfabe sergisiyle tüm zamanları müşterekler ve dil yoluyla birbirine bağlıyor ve insanları bir an için durup taşlar hakkında yeni yollarla düşünmeye davet ediyor.
İstanbul sanat sahnesine bir kültür projesi olarak sunulan Kayıp Alfabe, DG Art Project işbirliğiyle, Angelo Bucarelli ve Paola Marino’nun sanat yönetmenliğinde, Güneştekin’in son dönem büyük ölçekli sergi prodüksiyonları arasında yer alıyor. Yıldız Holding ana sponsorluğunda gerçekleşen serginin kitabı Murat Ülker’in önsözüyle yayınlanıyor.