Kınıfır Bed Reng Olur

Hesabını ödeyecek
değil cep
içi boş cüzdanı
kalmadı ruhumun
başımıza
korktuklarımızla gelenler
dünyanın sonundan
sonraki
çekirdeğini aramalar
tutunamadığım
ağaçtan düşmeler
utanç dolu gözlerimin
ellerimin arasından
t/arifsiz acılarla
k/ayıp düşmesi
tanrımın
kapısını kilitlediği cennet
gün/ahsızlara
çalgı çengi
bize cehennem
yan babam yan
ağıdı
hüznü bol
kazan’cı bedih’le
demi çoğalmış
urfa sıra geceleri
“kınıfır bad reng olur”
dönüp dönüp
bumerangın
atanı vurması
sesin söyleyenin kalbini
cigara ateşiyle
sönürdürmesi
ucu öpülmüş okların
hedef ıskalamadan tam
12’den 12’den 12’den
şaşırması
….
ah
bedenim
doru atların
nalsız koştuğu
stres tahtasısın
su/sa/mis
kurumuş ağzıma uzatılan
kızgın yağ bardağısın
akşam dönüşleri
dolmuşta yer bulamamış
adı deniz gözleri deniz
bir kızın kucağında
çello seslerisin
ah
kötümserliğin
iyiliğinde
polyaanna pabuçlarıyım
dolaştığın dar sokakların
asmalı’sının
çatmalı’sında
içtiğim kadehin
antideprasan kullanmamış
s/akisiyim
g/ayet iyiyim…
tesbihin kaybolan
tanelerinden
biri
avucunda
kurumuş
tuzun
öptüğü
gözyaşıyım… mayıs

2020-23
Yaşar Üstün

Önceki İçerikİstanbul’un Verdiği İlhamla: Lavandist
Sonraki İçerikBu Şehrin Yağmurları