Neden Bu Kadar Yorgunuz?

Neden bu kadar yorgunuz?

“Söylenecek gibi değil dostlarım

Bu yüzden mutsuzum bu yüzden yorgun

Neler çektim neler neler dostlarım

Bu yüzden mutsuzum bu yüzden yorgun”

Ne kadar çok şarkıya konu olmuş yorgunluk.

Günlük hayat içinde koştururken çok yoruluyoruz, akşam eve geldiğimizde parmağımızı oynatacak halimiz kalmıyor.

Peki bu koşturma mı sadece bizi yoran?

Yoksa başka nedenler de var mı? Sizlere başka bir seçenekten daha bahsetmek isterim.

Güvenden…

Nasıl yani?

Güvenin yorgunlukla ne ilgisi var diyebilirsiniz?

Yapılan bir uluslararası araştırmada şu soruluyor; “Yeni tanıştığınız bir kişiye güvenir misiniz?” Sıkı durun, ülkemizde bu oran % 8 çıkıyor. Yani insanımızın sadece % 8’i, ben yeni tanıştığım bir kişiye güvenirim diyor. % 92 ‘si güvenmem diyor.

Bu rakamın hayatımıza yansıması nedir?

Birbirine güvenmeyen toplumlarda sürekli arkanı kontrol etmek zorunda kalınmaktadır.

Yapılan çoğu işe güvenemediğiniz için sürekli kontrol mekanizması çalışıyor.

Sürekli tetikte olmak, pür dikkat olmak, arkanı kollamak insanı müthiş yoran bir davranış.

Peki bunu aşmanın yolu var mı?

Öncelikle kendine güvenmeyi öneriyor uzmanlar.

Kendine güvenen birey yaşadığı zorluklar karşısında kolay kolay umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmıyor. Güncel tabirle “Yılmıyor!”

Ardından yaptığınız işi titiz yapmanız önemli.

Zira sizin işinizi titiz yaptığınızı bilen kişiler yaptıkları işlerde, davranışlarda size daha özenli davranıyorlar.

Yaşanan sıkıntıları hayatın akışında gerçekçi olarak kabul etmek de önemli…

Kabul ettiğimiz anda çözmek için çareler de aramaya başlıyoruz.

Uzmanların önerileri böyle.

Ne dersiniz demekte fayda var mı?

Anıl Akın

Önceki İçerikGeçmişten Günümüze Müze Gazhane
Sonraki İçerikDoomscrolling
Anıl Akın
“Eğitmenlik, danışmanlık ve koçluk yapan Anıl, uzun yıllar kurumsal hayatta çalıştıktan sonra yeni ufuklara yelken açtı. Hayat boyu öğrenci olmayı, paylaşmayı, üretmeyi çok seviyor. İTÜ Çekirdek bünyesinde yeni girişimlere mentörlük yaparken, gönüllü faaliyetlerde bulunmayı da ihmal etmiyor. Vazgeçilmezleri; ailesi, ülkesi, değerleri”