O Bir Hürkuş

– …

– Püüühh, olur mu bee? Öyle kalkılır mı?
– Allah kahretsin! Düzelt, yüksel yüksell!

– Sakin ol Vecihi!

– Bunlar da pilot mu be? Bir uçağı kaldıramıyorlar!

– Ben koskoca Boeingi, Ankara asfaltına indirdim.

– Kıymetini bilemediler Vecihim. Kovdular seni!

 

Belki kiminiz hatırlamıştır yukarıdaki diyalogu.

Açıkçası, Türk Sinemasının eşsiz örneklerinden biri olan ‘Gülen Gözler’ adlı bu filmi birçoğunuzun izlemiş olduğundan eminim.

Hani Şener Şen’in bir pilotu canlandırdığı ve Ayşen Guruda’ya aşık olduğu, ama kız babası olan Münir Özkul’un inadım inat diyerek kızını vermediği o sıcak komediden alıntı bir metin, yukarıda yer alan konuşma.

Aslında bu filmde çok kara bir mizah var.

Kesin bir bilgiye sahip olmamakla birlikte; filmin senaristinin Şener Şen’in oynadığı kahramanın adını bilerek “Vecihi” koyduğundan neredeyse hiç şüphem yok.

Zira; Türk tarihi kıymeti gerçekten hiç bilinmeyen gerçek bir Vecihi’ye sahip.

Soyadını Hürkuş olarak seçecek kadar havacılığa hayran bu kişinin, Cumhuriyet’in emekleme dönemlerinde yaptıkları gerçekten takdire şayan.

Vecihi Hürkuş’un, hayatı boyunca gerçekleştirdiği kimi şeyleri sıralamaya çalışayım.

1. Dünya Savaşı gazisi olan Vecihi Hürkuş aynı zamanda 1. Dünya Savaşında düşman uçağı düşüren İlk pilottur.

Yne 1. Dünya Savaşında bir hava muharebesinde Ruslara esir olarak düşen Vecihi Hürkuş, esir olarak gönderildiği Hazar Denizindeki Nargin adasından yüzerek kaçar ve anavatana geri döner.

Kurtuluş Savaşımızın ilk ve son uçuşunu yapan Hürkuş, İzmir Gaziemir hava meydanına ilk giren ve işgal eden pilot olarak, Kurtuluş Savaşının son uçuşunu gerçekleştirir.

Vecihi Bey, TBMM tarafından 3 kere takdirname alan yegane isimdir.

Savaş sonrası İzmir Seydiköy Hava Mektebinde tayyareci eğitimi devam ederken, Yunanlılardan ganimet olarak alınan motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder ve 28 Ocak 1925’de “VECİHİ K-VI”adını verdiği uçağını uçurur.

Ancak gelin görünki; bu eşsiz başarısından dolayı ödüllendirilmek yerine cezalandırılır.
Zira Vecihi Hürkuş, o tarihte uçağa uçabilirlik sertifikası verilmesi için yetkin bir heyet kurulamaması sebebiyle sertifikasız ve uçuş izni almadan uçtuğu için cezalandırılmıştır.

Traji-komik Değil Mi?

Bu enteresan durum sonrasında, kendi rızasıyla Hava kuvvetlerinden ayrılır ve Ankara’ya giderek Türk Tayyare Cemiyetine katılır.

Devam eden süreçte kimi sorunlardan ötürü TCC’den de ayrılan Vecihi Hürkuş, İstanbul Kadıköy’de ürettiği ikinci uçağına uçabilirlik sertifikası almak için uçağı demonte ederek ve gerekli izinleri alarak trenle Çekoslavakya’ya götürür.

Çekoslavakyada türlü işlemlerden sonra sertifikasını alan Vecihi Bey, 5 Mayıs 1931 tarihinde trenle götürdüğü uçağıyla uçarak yeniden yurda döner.

21 Nisan 1932’de ilk Türk Sivil Tayyare Mektebi’ni kuran Hürkuş, ilk kayıtlarında ikisi kız olmak üzere 12 öğrenciye sahip olur.

İlk kadın sivil pilotumuzun da yetiştiği bu mektep, finansal sorunlardan ve yetiştirdiği öğrencilerin diplomalarına denklik verdirememiş olmasından dolayı kapanmak zorunda kalmıştır.

Devam eden yıllarda havacılık adına teknik ve eğitim açısından birçok girişimde bulunan Vecihi Hürkuş, ilk Türk sivili havayolları olan Hürkuş Havayollarını da kurar.

THY’nin seferden kaldırdığı 8 uçağı Ziraat Bankasından kredi alarak satın alır ve kendi havayolu filosunu oluşturur. Ancak kimi engellemeler ve sabotajlar sonucunda bu uçuşları gerçekleştiremez.

Hayatının son dönemlerinde çok sıkıntılar çeker, borçlanarak aldığı uçakların faizleri sebebiyle zor duruma düşer ve onca emek verdiği devletin bağladığı maaşına dahi haciz gelir.

Bir beyin kanaması sonucu komaya giren Hürkuş, insanlığın aya ayak basma amacıyla yola çıktığı gün olan 16 Temmuz 1969 günü hayata karşı son sortisini yapar.

‘İstikbal Göklerdedir’ diyen bir kurucunun kurduğu canım ülkemiz;Hürkuş ve buna benzer diğer değerlere layık olduğu kıymetleri verebilmiş olsaydı, bugün kendi insansız hava aracımızı, kendi uydularımızı ve daha nicelerini dışa bağımlı kalmadan yıllar yıllar önce üretebilir durumda olabilirdik belki de.

Yine aynı bakış açısıyla hareket edilseydi, bugünlerde Türk Hava Kurumu başkanının hedef gösterdiği 2023 yılında ilk uzay gemimizi üretme hedefi, çok da komik ve ulaşılmaz görünmezdi sanırım.

Kuvvetle Muhtemel Pilot Vecihi, gökyüzünde uçuşlarına devam ediyordur.

Önceki İçerikPanettone
Sonraki İçerik( martı düğünü )

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz