Radical: İlham Veren Bir Öğretmen

 Bu film, Meksika çeperinde bir okulda göreve başlayan Sergio öğretmenin 2012 yılında sadece bir yıllık çalışmayla okulun ve öğrencilerinin eğitim düzeyinde yarattığı büyük gelişiminin hikayesini anlatıyor. Uzun zamandır var olan “ilham verici öğretmen” temasını işlese de bu hikayeyi güzel kılan şey; anlatılanların gerçekten yaşanmış olması, yakın tarihte olmuş olması ve gelişimin sayılarla ölçülebilir olması. Öyle ki 2012 yılı Sergio öğretmen öncesi, öğrencilerin yalnızca %55’i matematikten, %69’u İspanyolcadan sadece ‘geçer‘ not almışken, Sergio ile geçirilen bir yılın ardından öğrencilerin %93’ü matematikten geçerken bunların %63’ü de ‘mükemmel‘ puanı alıyor. İspanyolcada da geçer not alan %97’lik kesimin %72’si de bunu ‘mükemmel‘ derecesiyle alıyor. 

Yönetmen Christopher Zalla‘nın yönettiği Radical filmi, geleneksel eğitim yöntemlerine meydan okuyan bir öğretmenin öğrencilerini dönüştürme çabasını anlatıyor. Müdür Chucho’nun ilkokulu, yolsuz yetkililerin, uyuşturucu tacirlerinin, suçluların ve  sorumsuz ailelerin şiddetine maruz kalan öğrencilerle doludur. Çoğu öğrenci altıncı sınıftan sonra ailelerine yardım etmek için veya çetelere katılmak için okulu bırakıyor. Bu yüzden müdür Chucho, öğrencilere anlamlı bir eğitim verme konusunda umudunu yitirmiş biri oluyor. Tek beklentisi öğrencileri olabildiğince okulda tutmak ve sene sonu ülke genelinde yapılacak olan sınavda biraz yüksek puan alıp prim kapmak. Ancak okula yeni gelen Sergio ( Eugenio Derbez ) öğretmen tüm bu algıyı değiştiriyor.

Sergio öğretmenin yaptığı, öğrencilerin merakları çerçevesinde kendi eğitimlerini belirlemelerine ve deneyimler yoluyla bilgi edinmesine izin vermesidir. Laboratuvarı, kütüphanesi ve tek bir adet dahi çalışan bilgisayarı olmayan bir okulda pes etmek yerine alternatif yol arayışlarına giriyor. Onlara notlara odaklanmamaları ve hatalardan korkmamaları konusunda cesaretlendiriyor ve bu derslere katılan öğrenciler sıradan derslerin ötesine geçerek matematik, felsefe ve astronomi gibi ileri konuları keşfetmeye başlıyor. 

Hikaye olarak duygusal ve ilham verici olsa da sinema yönüyle zayıf kalıyor. Hali hazırda zaten konu bakımından klişe duran bu hikaye, daha iyi oyunculukla ve yan karakterlere derinlik katarak sinemasal anlamda da değer kazanabilirdi. Karakterlerin hemen hepsi yüzeysel kalmış, kişisel hayatlarının anlatılması yönü de zayıf durmuş.

Sinemasal yaklaşımda bulunanları tatmin etmeyecek olan bu filmi peki kimler izlemeli?
 – İlham arayan eğitimciler ve öğretmenler

 – İlham verici gerçek hikaye sevenler. 

Çıkarabilecekleri sonuçlar içerisinde ‘her çocuğun potansiyeli olduğunu ve ancak onlara doğru yaklaşımla onu açığa çıkarabilecekleri‘ olacak. Bunun yanında ‘müfredat merkezli bir eğitimden ziyade, öğrenci merkezli yaklaşımın daha etkili olduğu‘ fikri de oluşacak. Son olarak da ‘doğru eğitimi vermek ve öğrenci içindeki o keşfi yapmak için maddi yetersizliklerin, öğretmen için bir ölçüde bahane edilemeyeceği‘ görülecektir. 

Mehmet Kafçı

 

Önceki İçerikSanat Ruhunuza, Ruhunuz Sanata Dokunsun
Sonraki İçerikMavi Ruhumda Aşktır