görülmüş düşler
mezarımız olursa
görülmemiş
tarçın kokulu düşler
mezar taşlarına nasıl
yazılır
eskipazarda
sanatçılar kahvesinde
yakaladığımız
davulcu klarnetçi
y/aralanmış kalbimize
roman şenliği mi bırakır
istiklal’deki çiçekçi kızlar
bereketsiz
yağmur düşmemiş
toprağımıza
ateş gülleri mi döker ..
…ah…
ellerinizi denize değdirin
parmak uçlarınız
kan/a/masın
dikkat edin
cennet cehennem
hurilerle dolu olsa da
şeytan bu günlerin
en masum meleği
ateşin içinde
kül bırakmadan
yanmalar
“Üf” “Üf” işi
nefse
tuz gölünden tuz
ç/alıp
gözyaşı bırakmalar
ruhu göğe taşımalar
aman aman dinlemeyen
z/aman
bükülecek nice diz
varken
günleri ayları yılları
ekvator çizgisi gibi
ikiye bölüyor
aşk
yensen
yenilsen
logo parçacıklarında
tuzu artırılmış
birer gözyaşı damlası
gücüm
kabenin insan olması
ellerim
avuca sığmayan
göğe açılan
tahtakale’deki
yorgun hamallara
anatomisiz emanet
s/onsuzluklar…
bir çocuk yüzünde
umut kalmalar
oynadığım
kurşunu unutulmuş
rus ruleti
intihar
aldanışım
yüzümün
ateş basmış oyukları
ahlarım
en yüksek
makamlı
melihat gülses
icralı
kalp şarkılarım
umutlarım
parçalı kırık
göğümde
en uzak istasyonlarda
mesaj dolu
tren buharlarım
ahh…
Yaşar Üstün