Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin başkenti ve aynı zamanda en büyük kenti olan Erbil; Kürtler, Türkmenler, Araplar, Keldani ve Süryani Hıristiyanların bir arada yaşadığı bir şehir. Erbil, Irak Savaşı’nın ardından ABD’nin bölgeden çekilmesinden sonra kurulan, Duhok, Süleymaniye ve Halepçe’yi de içine alan Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin en önemli kenti olma özelliğini taşıyor. Savaşın ardından yakın ve uzak coğrafyaların ilgisini çeken kent, çok kısa zamanda Ortadoğu’da ticaretin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Kent ülkenin kuzeyinde düzlük bir bölgede yer alıyor.
Sevgili arkadaşım Simla Yerlikaya, uzun yıllar gazetecilik yaptığı bölgeyle ilgili yazdığı “Yeni Komşumuz Kürdistan” adlı kitabında, “…Kürtler, yılların ezilmişliğinin acısını çıkarırcasına dört koldan kendi deyimlerince ‘yeni bir Dubai’ inşa etmeye çalışıyorlar. Ve ediyorlar da…” diyor. Elbette ki 2013 yılından bu yana Ortadoğu’da ve Erbil’de çok şey değişti. Hızlı başlanan yeniden yapılanma süreci, hemen her alanda girişilen yeni projeler, IŞİD’in Musul saldırısı sırasında ve sonrasındaki gelişmeler nedeniyle durma noktasına geldi. Sonrasında kentte meydana gelen patlamalar da kente hem ziyaret amaçlı hem de yatırım amaçlı gelecek olanlarda güvenlik konusunda ciddi kaygılar yarattı. Her ne kadar son dönemde toparlanma belirtileri gösterse de hiçbir şey eskisi gibi değil. Öte yandan umut hep var.
Yeni yapıların şehrin merkezinde yükseldiği ilk yılların aksine, artık bu yapıların kentin her noktasından gökyüzüne uzayışını görmek mümkün. Geleneksel olarak yatay mimarinin hâkim olduğu kent, dikey mimariye sözünü ettiğimiz yıllarda geçiyor. Geleneksel evler, halihazırda geniş aile olarak yaşamayı sürdüren bölge halkı tarafından tercih edilirken, apartmanlar da sunduğu konfor nedeniyle -kesintisiz su ve elektrik- sadece yabancıların değil yerli halkın da ilgisini çekiyor.
Kent içi ulaşımda taksiler başrolde
Erbil’e İstanbul, Diyarbakır, Van, Adana, Gaziantep, Ankara ve Mardin’den otobüslerle de karayolu üzerinden ulaşmak mümkün. Ayrıca Mardin ve Silopi’den sınıra kadar dolmuş taksilerle, yine sınırdan sonra da dolmuş taksilerle ulaşmak mümkün. Ancak bu yöntem biraz yorucu olabilir çünkü özellikle belli tatil dönemlerinde yoğunluktan sınır kapısında uzun bekleyişler olabiliyor. Böyle zamanlar dışında denemenizi önerirdim son zamanlardaki güvenlik sıkıntısı olmasa. Bu yolu denemek isteyecek macera tutkunlarının bölgede suların durulmasını beklemesi gerekecek.
Kent içi ulaşım ise büyük oranda özel araçlarla ve taksilerle sağlanıyor. Toplu taşıma hizmetleri benim Erbil’de bulunduğum yıllarda çok çok zayıftı. Bu gidişimde hem toplu taşıma araçlarının yenilendiğini hem de sayılarının artığını gözlemledim. Hatta otobüs üstü reklamları da görünce “tamam artık seneye iyice çoğalır” diye geçirdim içimden.
Oğlum kenti ilk ziyaretimizin ardından “çok sarı” bir kent diye yorum yapmıştı. Çok da haksız sayılmaz. Erbil, yeşili az, tozu toprağı bol bir kent. Yeşili bol tek yer, kentin ortasındaki Sami Abdurrahman Parkı. İçinde lokantaların, eğlence alanlarının, büyükçe bir havuzun, yürüyüş parkurlarının yer aldığı park, kentin en önemli buluşma noktası. Yaklaşık 800 dönüm üzerine inşa edilmiş olan Sami Abdurrahman Parkı aynı zamanda ilkbahar, sonbahar ve yaz aylarında yoğunlaşan nişan ve düğün törenlerine de ev sahipliği yapıyor. Bu park dışında kentin içinde irili ufaklı çok sayıda dinlenme alanı bulunuyor. Erbil’de yol kenarındaki boş ve çimenlik alanlar da sıklıkla cuma günleri mangal keyfi için kullanılıyor. Ülkemizde olduğu gibi mangal keyfi Erbillilerin de vazgeçilmezi…
Çoğunlukla yatırımcıların ziyaret ettiği Erbil’de, ister yatırım, isterse turistik amaçla bir hafta sonu geçirmek isteyeceklere önerim; bulundukları kentten direkt uçuşlar yoksa Adana üzerinden Bora Jet’le gitmeleri olacak. Saatleri yolculuk için çok uygun, hele ki yanınızda çocuk varsa… Konaklama için kent merkezinde çok sayıda otel bulunuyor. “Bildiğimden şaşmayayım” derseniz Dedeman ve Divan Otel seçeneklerini kullanabilirsiniz. Rotana, Noble, Canyon Otel’de de aradığınız konforu bulabileceksiniz.
Erbil’de aç kalmazsınız…
“Erbil’e geldim, güne dışarıda kente özgü bir kahvaltıyla başlayalım” derseniz çok fazla seçenek bulamayacağınızdan, en iyisi kahvaltıyı otelde yapıp öğle ve akşam yemekleri için seçeneklere bakmanız olacaktır. Yerel lezzetler içinse seçenek çok… Dawa ve Abu Shahab en bilinen restoranlar. Her ikisinde de Ortadoğu mutfağının yemeklerini bulabilirsiniz. Ben Dawa’da yemek yeme fırsatı bulmadım ancak gidenler “Dolma Hewler”i (Hewler, Erbil’in Kürtçe’deki ismi) tavsiye ediyor. Lübnan mutfağının birbirinden lezzetli yemeklerinin servis edildiği Al Sfadi ve yine Ortadoğu mutfağından her türlü seçeneğin yer aldığı Paradise Restoran kentin en çok tercih edilen lezzet duraklarından. Her iki restoranda da yediğim yemekler çok lezzetliydi. Sanırım ben en çok Lübnan yemeklerini sevdim. Türkiyeli yatırımcıların açtığı Kolcuoğlu bir süre sonra kapandıysa da Diyarbakırlı kebap ustası Hüseyin Muzaffer’in açtığı Defermo’da akşam saatlerinde sırada bekleniyor. Defermo (Kürtçe’de “Buyurun” anlamında) adıyla 2010 yılında dolmuşta başladığı kebapçılığını, 2014 yılında restorana taşıyan Hüseyin Muzaffer Usta’nın yeri ve çok kısa zamanda tercih edilen restoranlarından biri haline geliyor. Akşam yemeğini canlı müzik eşliğinde yemek isteyecekler için alternatifler ise Ankava’da bulunan Marina ve Venüs Restoran. Ayrıca Ankava mahallesi, kentteki AVM’ler ve Sami Abdurrahman Parkı civarında da çok sayıda cafe-bistro tarzı mekanlar bulunuyor.
Nereleri görmeli?
Erbil’e kısa bir ziyaret için gelenler doğal olarak öncelikle Erbil Kalesi’nin de bulunduğu eski kent merkezine gidiyor. Uzun zamandır restorasyon çalışmalarının sürdürüldüğü Erbil Kale’si 5 bin yıllık tarihiyle 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Kale’nin içinde yer alan ve restorasyonu tamamlanan bölümlerden birinde Kürt Dokuma Müzesi bulunuyor. Ziyaretim sırasında kapalı olduğundan Kale’nin içinde geçici olarak açılmış olan, 56. Venedik Bienali’nde Irak pavyonunda yer alan “Invisible Beauty” (Görünmez Güzellik) sergisini gezme fırsatını buldum. Kale’nin içindeki hediyelik eşya dükkânını, hemen aşağısındaki çay ocağı ve yanındaki halı-kilim dükkânını ziyaret etmeden ayrılmamalı. Kale’nin hemen karşısında yer alan ve hem turistlerin hem de Erbillilerin uğrak yerlerinden biri olan Kayseri Pazarı da Mahmutpaşa’yı aratmayacak cinsten. Rengârenk kumaş çeşitlerinden, çeşit çeşit baharatlara, kuyumcu ve hediyelik eşya dükkanlarına kadar aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir yer. Ayrıca Erbil Medeniyetler Müzesi’nde de Irak’ın zengin tarihinin izlerini sürmek mümkün. Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir başka müze ise Hıristiyan mahallesi olarak bilinen Ankawa’daki Süryani Kültür Mirası Müzesi. Iraklı Hıristiyanların kültürüne dair eserlerin sergilendiği müze Irak’ta bir ilk.
Ziyaret ettiği kentte çarşı-pazar dolaşmayı, ikinci el pazarları görmeyi isteyenler için Erbil’de de çok sayıda seçenek var. Eski kent merkezi civarı başta olmak üzere hemen her semtte halk pazarları var. Bu pazarlar, ürün çeşitliliği ve kalitesi bizdeki kadar olmasa da bizim pazarlara çok benziyor. Ayrıca bit pazarı sevenler için Lenge pazarı var. Doğrusu ben de her gittiğimde uğrayıp ikinci el küçük hediyelikler bulup alıyorum.
Erbil’de kültür-sanat
Kentin önemli alışveriş merkezlerinden Family Mall ve Mega Mall’da oldukça konforlu sinema salonları bulunuyor. Family Mall’da ayrıca İstanbul’dan bildiğimiz Ada Cafe’nin de şubesi var. Bir yandan kahvenizi yudumlarken bir yandan da kitabınızı okuyabilirsiniz. Kentte kaldığım bir yıl içinde gitmekten en çok keyif aldığım mekânlarından biri olmuştu doğrusu. Saad Abdullah Kongre ve Sergi Salonu’nda ve kent içindeki üniversitelerde zaman zaman konserlere denk gelmek mümkün. Açıkçası bölgenin içinde bulunduğu değişken durumdan kaynaklı olarak düzenli sanat etkinliklerine rastlamak pek de mümkün değil.
Tezatlıkların kenti
Yaklaşık dört yıldır düzenli aralıklarla gittiğim kentte beni şaşırtan şey, bizde gelişmesi çoğalması belli bir süreye denk düşen kimi hizmetlerin orada bir yıl yok, ertesi yıl her yerde şeklinde kendisini göstermesi. Bir yıl önce internet hizmetleri sadece kontörlü sistemler üzerinden alınırken, bir yıl sonra kablosuz internet evlere girmişti. Tatlı tezgâhında tatlının yanı sıra döviz bozdurabileceğiniz gibi, AVM’nin içindeki bir kuyumcudan altın ayakkabı da alabilirsiniz Erbil’de. Tabii paranız varsa…
Kısacası Erbil her ziyaretinizde sizi şaşırtacak bir kent.
Geçen yıla kadar Antalya’dan da THY’nin direkt uçuşlarının olduğu Erbil Uluslararası Havaalanı’na İstanbul, Ankara, Adana, Diyarbakır ve Gaziantep’ten THY, Atlas Jet, Pegasus, Anadolu Jet, Bora Jet ve Zagros Jet’in uçuşları bulunuyor. Firmaların uçuş zamanları birbirinden farklı, böyle olunca da mutlaka programınıza uygun bir uçuş yakalıyorsunuz.
Kaynaklar
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Erbil
- Yeni Komşumuz Kürdistan / Simla Yerlikaya, Timaş Yay. 2013
- rudaw.net
- http://www.dunyabizim.com/dunyada-kultur/23427/erbilin-zengin-tarihi-bu-muzede-videom
- http://www.agos.com.tr/tr/yazi/5654/hiristiyanlar-huzuru-kurdistanda-buldu
Seher Özen Karadeniz