Veba Doktoru, Doktor Schanebel von Rom

Salgınlar tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne yol açan, toplumlarda derin izler bırakan belki de insanlık tarihinin yönünü değiştiren veya yeniden yazan trajedilerdir. İnsanlık bugüne kadar ki tarihsel sürecinde pek çok salgın hastalıkla mücadele etmiştir.  Tarihin farklı dönemlerinde görünen veren veba, salgınların en yıkıcılarındandır.

On dördüncü yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan Kara Ölüm, Kara Veba ya da Büyük Veba Salgını olarak isimlendirilen salgın,  büyük  can  kayıplarına  sebep  olmuş,  iki  yüz  milyon  kadar  insanın  ölümüyle sonuçlanmıştır.  Çin’den başlayan salgın, ticaret yollarıyla Avrupa’ya taşınmış ve burada etkisini göstermiştir.

Salgınlar görüldükleri dönemde ve sonrasında çok ciddi sosyo-ekonomik-kültürel ve siyasal değişimlere de yol açmıştır. O dönem ve sonraki dönemlerde yaşananlar toplumun birçok kesimini etkilediği gibi sanatçıları da etkilemiştir.  Yaşamın içinde olan sanat ve sanatçı toplumun çok büyük kısmını etkileyen bu olaylar karşısında duygularını farklı yollarla ifade etmiştir. İnsanları ve tüm dünyayı ilgilendiren sorunlardan olan salgın hastalıklar, sanatçıları da derinden etkileyen temalar olarak sanatlarına yansımıştır. İnsanların ruhlarındaki izler ve duygular nasıl hayatlarını etkilemiş ise sanatçıları da yaşanan trajediler, geçmiş yaşantıların izleri olarak yalnız bırakmayarak etkilemiş ve bunları eserlerine yansıtmışlardır.

Sanat disiplinleri içinde özellikle resim sanatı ve ressamlar, büyük kayıplara neden olan bu trajedilere kayıtsız kalmamış ve sanat tarihine geçen çok sayıda eser üretmişlerdir. Dijital çağın yaşandığı modern dünyanın ortasında tıbbın da bu kadar gelişmiş olduğu bir dönemde toplumun tüm kesimlerini çaresiz bırakan Covid 19 pandemisinin   resim, fotoğraf, sinema, tiyatro, vs. gibi sanata yansımalarını ancak ilerleyen zamanlarda daha net olarak görmek mümkün olacaktır.

Bu yazıda 1656 yılında Holländer Eugen tarafından çizilen gravürde Veba Doktoru   Schnabel von Rom değerlendirilecektir.

‘Doctor Schanebel von Rom’ (1656)- Holländer Eugen

Holländer Eugen tarafından 1656 yılları dolaylarında yapıldığı varsayılan Veba doktoru (Doktor Schnabel von Rom), isimli bu gravürde veba hastalığı kurbanlarını tedavi eden bir tıp doktor resmedilmiştir.

O dönemde doktorlar özellikle köy ve kasabalarda veba salgını olması durumunda halk tarafından kiralanıp kasabaya getirilirlerdi. Zengin-fakir herkesi iyileştirdiklerinde ücretleri verilirdi. En büyük veba salgını 14. yüzyıldaki Kara Ölüm’dü. Kasabalardaki büyük insan kaybı ekonomik felakete yol açtı ve toplumun veba doktorları biraz daha değerli hale geldiler, kendilerine özel ayrıcalıklar tanındı. Bu doktorlar vebaya karşı çözüm bulmak için özgürce otopsi yapabiliyorlardı.

Salgın nedeniyle hastaları muayene eden doktorun tasvir edildiği çalışmada, doktorun başında şapka ve gagalı bir kostüm içerisinde betimlendiği görülmektedir. Çalışmanın arka planında bir yerleşim yeri görüntüsü ile ön planda kendi figürüne benzer bir figürden kaçan insanlar yer almaktadır. Üzerinde Latince metin bulunan çalışmada yer alan kostüm Avrupa’da veba salgını sırasında doktorlar tarafından kullanılmıştır. Kostüm ile ilgili siyah, bronz maske, eldivenler, yağlı bir iç çamaşırı ve pelerin ile aromatik otlar hastalığın bulaşmasını engellemek için doktorlar tarafından kullanıldığını ifade etmektedir. Eugen tarafından yapılan bu çalışma, XVII. yüzyılda veba salgınının bulaşmasının engellenmesi ve tedavisi için doktorların yaptıklarını etkili bir şekilde ortaya koymaktadır. Daha sonraki yıllarda farklı versiyonları bulunan çalışma, yaklaşmakta olan ölümü çağrıştırdığı için insanları o dönemde dehşete düşürmüş, günümüzde de korku imgesi olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Günümüze geldiğimizde Covid-19 salgını hepimizi yine korkutmaktadır. Maske, mesafe ve hijyen açısından eldiven aradan yüzyıllar geçse de geçerliliğini korumaktadır. Bunca teknoloji, gelişmişlik, tanı ve tedavi araçların gelişmesi, aşılar, ilaçlar salgınları durduramayacaktır. İnsan doğayı tahrip ettiği sürece salgınlar devam edecektir. Hekimler ve sağlık çalışanları ise ne yazık ki Covid-19 salgınında da en fazla hastalanan ve vefat eden meslek grubu olmuştur. Yüzyıllar önce veba salgınında veba doktorunun tarihe kalması gibi Covid-19 pandemisinde de hekimler yaptıkları öz verili çalışmalarla tarihe geçmiştir. Geçmişten günümüze salgınlardan vefat eden hekim ve sağlık çalışanlarına saygıyla…

Ali İhsan Ökten

Önceki İçerikKonuşan Hikayeler- Dijitalleşme- Cicimhalleşme
Sonraki İçerikEdebiyata Adanmış Bir Ömür: Yıldız Ecevit
Ali Ihsan Okten
1963 yılında Tarsus’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1988 yılında mezun oldu. 1991-1997 yılları arasında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirürji Kliniğinde Beyin Cerrahi ihtisasını tamamladı. 2011 yılında Sağlık Bakanlığının sınavlarını geçerek Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği Eğitim Görevlisi, 2013 yılında aynı kliniğin eğitim ve idari sorumlusu oldu. 2015 yılında doçent unvanı aldı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniğinde Eğitim Sorumlusu olarak görevine devam etmektedir. Bilimsel hayatı dışında, fotoğraf ve sanatı ile de ilgilenerek, bugüne kadar bir çok farklı fotoğraf projesi çalışmış ve bir çok yerde fotoğraf sergisi ve sunumu yapmıştır. Fotoğraf sanatı üzerine yazdığı “Fotoğraf Yazıları”, “Fotoğrafın Eleştirel Gücü” isimli kitapları, ayrıca Çukurova Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Can Özşahinoğlu’nun yaşamını fotoğrafladığı ve yazdığı “Yetişmiş İnsanın Gücü: Prof. Dr. Can Özşahinoğlu” kitabı ve Dr. S. Haluk Uygur ile birlikte Çukurova Tıp Tarihi üzerine editörlüğünü yaptığı “İlk Çağlardan Günümüze Çukurova Tıp Tarihi” kitapları bulunmaktadır. İçinde söyleşi ve yazılarından örneklerinde olduğu Tekin Ertuğ’un yazdığı “Işıkla Resmedenler-8; Ali İhsan Ökten” kitabı, “Bir Cerrahın Kaleminden-Tıp, Sanat ve Sağlık Politikaları” ve Arap Alevi kültürü üzerine yazdığı “Anadolu’nun Sırlı Aynası: Arap Aleviler/Nusayriler” kitapları mevcuttur. Evrensel Kültür, Yeni e, Aratos, Tıp Dünyası, İFSAK dergi, Fotoiz, Fotoritim, Altınşehir Adana, Altınrota, vb. bir çok dergide yazılar kültür, sanat, fotoğraf üzerine yazmıştır. Ali İhsan Ökten, bir çok defa TTB Delegasyonu, Adana Tabip Odası Onur kurulu üyeliği, 2012-2014 ve 2016-2018 dönemlerinde Adana Tabip Odası Başkanlığı, 2018-2020 dönemi Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeliği yapmış olup halen Türk Nöroşirürji Derneği Sekreteri ve Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı olarak görev yapmaktadır.