İstanbul’lu Kitapdaşlarım ruhuma dokundular ve gittiler…
İstanbul Oyuncak Müzesi’nde Yasemin Sungur’la Kitap ile Sohbet Atölyesi ile buluşmam 5 yıl öncesine dayanıyor. Her Salı daha önceden belirlenen kitaplar okunuyor, etkilenen yerlerin altı çiziliyor ve sohbete başlanıyor. Yasemin Sungur “Kitapları okur, etkilenir ve yaşamımıza katarız. Amacımız kitap ile sohbet etmek, kitaplara dokunmak, kitabın içinde yaşamak, paylaşmak ve aktarmak” der. Kitap ile Sohbet, kitabın baş konuk olduğu, kitapsever her konuğun katıldığı bir paylaşımdır. Uzun yıllar online şeklinde takip ettim, açılış ve kapanış şiirlerini merakla bekledim, bir çok farklı yazarlar tanımamı sağladılar. Kitap ile Sohbet’in müptelası oldum; sanal alemde en gerçek dostluklar kurdum. Onların enerjilerini kilometrelerce öteden hissettim. Okuyamadığım kitapları onların paylaşımlarından takip ettim.
Okudukları birçok kitabın izini sürdüler. Kazdağları, Çorum, Kars, Halfeti, İzmir derken sonunda Yaşar Kemal’in İnce Memed’i bizi buluşturdu. Yasemin Sungur hocamızın liderliğinde her salı paylaşımlarını takip ettiğim, kitapların buluşturduğu 13 güzel kadın ile Adana da buluştuk. Sanal âlemden tanıdığım bu güzel insanların hepsini daha önceden tanıyormuşum gibiydi, sanki okuldan, iş hayatından tanımıştım. Samimi, içten sevgi dolu bakışlarla karşı karşıyaydım. Sanalı gerçeğe dönüştüren sarılmalar, gülüşmeler derken sıra, isim olarak bildiğim kitapdaşlarımı isimleriyle canlı hallerini örtüştürmeye gelmişti. Yaşar Kemal’in doğduğu ve bir süre yaşadığı Osmaniye- Hemite köyüne gidene kadar bu örtüşme de olurdu. Yaşar Kemal’in coğrafyasına doğru yol almak için minibüse bindik. Kitapdaşlarıma Yaşar Kemal’in köyünü, Adana’yı gezdirmek bana düşmüştü.
Kitap ile Sohbet 8. sezonunun ilk kitabı “İnce Memed-Yaşar Kemal’in” izinden Adana’daydı. Güneşli bir bahar sabahı ovada yol alıyoruz. Tüm kitapdaşlarım keyifli, heyecanlı. Yazarımızın beslendiği bu coğrafya da olmak bizleri etkilemişti. İlk durağımız romanlarında sıkça geçen yer olan Ceyhan Ovası’na tamamen hâkim Yılan Kalesi. Adana ilinde Misis ile Ceyhan arasında birden bire yükselen ovaya hâkim bir tepe üzerinde kurulmuştur. İç Anadolu’dan gelip Gülek Boğazı yolu ile Adana, Misis, Payas ve Antakya’dan geçen tarihi fethi ve kervan yolunun üzerinde bulunan Yılan Kale, bölgede ki dağ kaleleri zincirinin ilk halkasıdır. Yöre halkı Şahmeran Kalesi olarak da adlandırmaktadır. Şahmeran Kalesi demişken buraya ait bilinen Yılan Kalesi efsanesini Sema Büyüksıvacı’dan Yılan Kalesi efsanesini dinliyoruz.
Kalenin eteklerinde kahve molası verildi. Yaşar Kemal’in coğrafyasında, İnce Memed’in hikâyesini yaşadığı ovaya karşı Yasemin Sungur hocamız, Feridun Andaç’ın “Yaşar Kemal Bir Ömür Edebiyat” kitabından yazarımızın kalemini anlatan paragraflar okudu.
Osmaniye Hemite köyüne doğru hareket ettik. Yolun kenarlarında ekin, patates tarlaları yeşil derya gibi duruyordu. 45 dakikalık bir yolculuktan sonra Yaşar Kemal’in köyündeyiz. Hemite köyünün girişinde sağda Ceyhan Nehri’ne paralel kocaman Yaşar Kemal parkı ve içinde Kütüphanesi bulunmaktadır. İnce Memed o kadar içimizden biridir ki bir halk kahramanı gibi heykeli yapılmıştır. Köyünü, ezilenleri garibanları gelecek kötülüklere karşı korur gibi İnce Memed heykeli parkın içinde Ceyhan nehrine doğru bakmakta. Evet bir Roman Kahramanı’nın heykeli yapılmıştır. Yaşar Kemal’in var olmasına sebep olan bu coğrafyada yazarımıza gereken önem verilmemektedir. Böylesine kalemi güçlü bir yazara sahip çıkamamak da bizim ayıbımız.
İnce Memed de sıkça geçen Anavarza Kalesindeyiz. Günümüzde Anavarza olarak bilinen ve söylenen Adana’nın ve tarihi Kilikya’nın bu önemli şehri ve kalesi, kayıtlarda Anazarba, Ayn-Zarba ve Anazarbus gibi isimlerle anılmıştır. Bu antik kent ismini Çukurova düzlüğünün ortasında bir ada gibi yükselen 200 metre yüksekliğindeki kaya kütlesinden aldığı tahmin edilmekte olup burada bulunan kaledir. Anavarza Kalesi efsanesini Sis ve Misis Krallığının aşkları uğruna savaştıkları efsaneyi kendine özgü yorumuyla Sema Büyüksıvacı okudu.
Mis gibi kokan portakal çiçeği kokuları arasında Misis’teyiz. Ceyhan Nehri üzerinde bulunan tarihi Misis Köprüsü, 4. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından yapılmış. Eski Adana Halep karayolu buradan geçmekteydi. Anadolu’nun ilk Roma köprüsü olarak bilinmektedir. Köprü hakkında anlatılan hikâyelerden en kayda değer olan Lokman Hekim’in ölümsüzlük ilacını bulduğu ve bu ilacı yazdığı kâğıdı Misis Köprüsü’nde elinden uçtuğudur. 1986 yılında yeniden restore edilen köprü halen etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Efsaneler anlatım kraliçemiz Sema Büyüksıvacı buraya ait Lokman Hekim efsanesini de okumuştur.
Yaşar Kemal dedik, coğrafyası dedik, umutlar dedik, efsaneler dinledik, İnce Memed gibi düşünmeye, saklanmaya çalıştık, hayaller, dostluklar kurduk, kahkahalar attık, nehirler, göller, ovalar geçtik, kitapdaşlarım ile İnce Memed-Yaşar Kemal’in izinde olmaya çalıştık.
Yaşar Kemal’in Efendi Ağası Feridun Andaç’ın dediği gibi Kitapdaşlarımla bir günlüğüne de olsa Yaşar Kemal’den geçmek, Yaşar Kemal’de durmak durumundaydık.
İyi ki kitaplar var, iyi ki kitapdaşlarımla buluşturan melek ruhlu Yasemin Sungur var… İyi ki tanımışım kitapdaşlarım sizleri…
Sevgiyle kalın… kitap ile kalın…
Başka hikâyelerde buluşmak üzere
Suriye Eyi
Adanalı Kitapdaşınız