Yeni yıl, yaşamın her günü gibi yeni bir gün ile başlar…

Yeni bir yıl geliyor… 2014 yılına “merhaba” diyeceğiz bir kaç gün sonra.

Daha dün gibi, geçen yıla girişimiz. Daha hızlı mı dönüyor dünya? Biz mi hızlandık? Her yıl yapamadığımız pek çok şeyi yapmak için yeni yılı bekler, hayal ettiklerimizi gerçekleştirmek için yeni yıldan beklentilerimizi büyütürüz.

yaseminSihirli bir güç mü vardır yeni yıllar ile gelen yeni günlerde? Hayır! Aynı güneş batacak ve yeni bir gün doğacak, her gün olduğu gibi… Öyleyse nedir bizi umutlandıran? Yeni kelimesinin albenisi olsa gerek. Yeni yılda sihirli bir güç bizleri istediğimiz yönde harekete geçirecek ve daha iyi olacak, hepsi bu. Güzel ve huzur veren bir bakış açısı. Ben de kaptırdım kendimi

Kendimiz ve sevdiklerimiz için pek çok şey dileriz. Kim yapacak bunları? Elbette biz. Bu sayımızda ben, dergimiz yazarları ve sıkı takipçilerimiz kendilerine dilekler yazdılar, bakalım ne olacak 2014 ve sonrasında, yaşayıp göreceğiz.

Ben tüm dünya için barış farkındalığı diliyorum. En çok ihtiyacımız olan şey “BARIŞ”. Kendinden farklı düşünen insanları yok etmeyi seçen bireylere, ilkel zihinden, üretken ve kendine güvenen zihne geçebilmelerini, farklı fikirlere saygı duyarak anlayan bireylere dönüşmelerini diliyorum. Kapağımız ve arka kapak için seçtiğimiz şiir de bu dileğe özel.

Bu isteğimin gerçekleştiğini düşündüm bir an… Gülmeyin, ütopya bu, hiç olur mu demeyin, hatta içinizden bile geçirmeyin. Hep birlikte olduğunu hayal edelim. Heyecanlandınız mı?

Tanrım, ne güzel bir dünya olur o zaman Tüm kaynaklar doğanın iyileşmesi için kullanılır, sınırlar yok olur, silahlar toz olur. Diller kaynaşır, şarkılar birlikte söylenir. Yok etmek değil, var etmek hedeflenir. Büyümeye, sahip olmaya değil, paylaşmaya odaklanır devletler. İnsanlar çok mutlu olur, kazanç artırmak için değil, üretip paylaşmak için çalışırlar gülümseyerek…

Sevgiyle nefes alın ve adım atın.

Önceki İçerikMardin, Midyat ve Hasankeyif
Sonraki İçerikYeni Yıl Mesajları!
Yasemin Sungur
Yıllar önce okul dönemimin bittiğini söyleseler de ben hayatın tutkulu bir öğrencisi ve seçip aldıkları, özünden kattıkları ile sen izin verirsen ben bir rehber. Ben bir Özgür Martı. Ben bir düşleyen. Kanatlarım ile gelişime, paylaşıma ve değişime keyifle uçarım. İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara ulaşmak için MartiDergisi.Com’u uçurdum. Şimdi hep birlikte uçuyoruz. Kitapdaşlarımla birlikte Kitap ile Sohbet ederim ve onları İstanbul Oyuncak Müzesin de baş konuk olarak ağırlarım. Oyun oynamayı bırakmadım. Hayatı kelimeler ile anlatmayı, yazmayı ve onların büyüsüne kapılıp Yaz(ı) Kamplarımı keşfe dönüştürmeyi bilirim. Harekete Geçmeyenleri enerjimle uyandırırım. Sevgiyle nefes alıp, şiirle güne başlarım. Aşk ile Can oğlum ve Ceren kızımla, evrende hayat bir başka güzel. Şükür...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz