Yüzyılın Çocuklarına…

Atamız’dan yüzyılın çocuklarına ve daha nice yüzlerce yıl çocuklara armağan…

Cıvıl cıvıl sesler yankılanıyor dört bir yanda. Her biri çiçek, her biri yıldız gibi parlayan çocuklar dizilmişler tören alanında, ellerinde Türk bayrakları. Şarkılarla, marşlarla geçiyorlar önümüzden. Şiir okuyacaklar yavaşça yerlerini alıyor, tam ortada. Davul, zurna çalanlar ise arkalarına dizilmiş folklor ekibiyle birlikte sıralarının gelmesini bekliyorlar, yanda sessizce…

UNESCO’nun 1979 yılını Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından başlayan TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, benim hatırlayabildiğim çocukluğumun neşeli anıları arasındadır.

İlk defa o yıldan sonra Çocuk Bayramı’nı tüm dünya çocukları ile birlikte kutlamaya başladık. Ve ben her yıl okuldaki törenden sonra televizyonda dünya çocukları ile birlikte kutlanan şenliği izlerdim büyük bir merakla.

23 Nisan, biz Cumhuriyet çocuklarına armağan edilmiş dünya çocuklarıyla paylaştığımız ayrıcalığımızdı. Zor süreçlerden geçip, büyük mücadeleler verilen zaferin başlangıcı. Aynı zamanda bir sonuçtu.

Ya süreç?

İnanıyorum ki zamanda yolculuk şansımız olsaydı eğer, yine yeniden bir bütün, tek yürek, tek yumruk olurduk bu süreçte yer alırdık hep birlikte.

Tıpkı,

1915’de Çanakkale’de,

1919’da Amasya’da-Erzurum’da-Sivas’ta

1920’de Ankara’da

1921’de Sakarya’da

1922’de Dumlupınar’da olduğu gibi…

Bizim atalarımız, birlik olma gücünü kullandılar, kenetlenerek bizlere Cumhuriyeti armağan ettiler.

Bizler bütünün birer parçalarıyız.

Neden, sıkışıp kaldığımızı sandığımız şu karantina günleri, nelere sahip olduğumuzu hatırladığımız günler olmasın?

Bugün 23 Nisan 2020 egemenliğin millet iradesine bırakıldığı, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından birinin 100. yılı. Dışarıda el ele olamasak da, gönülden gönüle kurduğumuz zincirin birer halkalarıyız. Yaşadığımız bu topraklarda, bastığımız her karışta emeği olanlara gönülden teşekkürler.

Teşekkürler Koca Seyit,

Teşekkürler Kınalı Ali

Teşekkürler Nene Hatun,

Teşekkürler Onbaşı Nezahat,

Teşekkürler Kubilay,

Teşekkürler Mareşal Fevzi Çakmak,

Teşekkürler Mustafa Kemal Paşa…

Tek tek az, bir bütünken çok olduğumuzu hatırlama zamanı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.

Teşekkürler Atam…

Hüma Oktay

Önceki İçerikCorona Günlükleri 3
Sonraki İçerikÇocuklar
Hüma Oktay
Bir işletme bölümü mezunu olarak kurumsal hayattaki misyonumu tamamlayıp artık özüme döndüm. Yazarak yaşamaya... Hayat boyu bitmeyen bir öğrenme arzusu çok kitap okumaya ve kitapların yayına hazırlanması sırasında işin mutfağında olmaya yöneltti beni. Bazen görme engelliler için kitaplara ses verdim, bazen basılmadan önce kitapları çocuklarla birlikte irdeledim. Böylece çocuklar için eğlenceli kitaplar yazma serüvenim başlamış oldu. Her kitap yaşamımda bir iz bıraktı. Kafka’nın Dönüşüm’ü beni Prag’a sürükledi, Gülşah Elinkbank’ın Yalancılar ve Sevgililer’i Romanya’ya... Antoine de Saint-Exupéry’in Küçük Prens’i beni koleksiyoner yaptı, Orhan Veli’nin Şiirleri benim de duygularımı şiir ile ifade etmeme vesile oldu. Kitaplar ve seyahatler yeni şehirleri, yeni kültürleri ve yeni yazıları da beraberinde getirdi. Bu seyahatlerdeki yol arkadaşım kardeşim Baobab ve ben Albatros 2013 den bu yana kendi web sitemizde yazmaya başladık. Etkilendiğim kitaplar, doğal yaşam, geri dönüşüm, çocuklarla iletişim, çocuklarla hayata dair kaleme aldığım konuları 2015’den bu yana Martı Dergisi’nde paylaşıyorum. Dünyanın geleceğini bugünden görmek isterseniz bir eliniz çocuklara bir eliniz toprağa dokunur olsun... Sevgiyle kalın daima... Hüma Oktay